Erdoğan'ın türban çıkışının nedenleri

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, üniversitelerdeki türban yasağının kaldırılması için düğmeye bastı. Başbakan, bu konuda kararlı görünüyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Danıştay Başkanlar Kurulu'nun yaptığı açıklamalara karşı kullandığı sert üslup da bunu gösteriyor.
5 yıldır tek başına iktidar olan Erdoğan, türban konusundaki anayasa değişikliği girişimini neden şimdi yapıyor? Başbakan daha önce bu konudaki taleplere ve eleştirilere karşı, "Sabırlı olun, zamanını bekleyin" anlamında yanıtlar verirdi.
"Neden şimdi?" sorusunun yanıtları da bu yaklaşımda gizli.

Dört neden
Başbakan Erdoğan'ın zamanlaması konusunda dört önemli neden sayabiliriz:
1- Cumhurbaşkanın değişmesi,
2- YÖK Başkanı'nın değişmesi,
3- Yüzde 47'lik oy desteği
4- Yerel seçimlerin yaklaşması.
AKP iktidarının türban konusunda atacağı adımlar için engel olarak gördüğü iki isim 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç'ti. Sezer ve Teziç, Anayasa Mahkemesi'nin kararını esas alarak, türbanla ilgili bir düzenleme yapılmayacağı görüşünü taşıyorlardı. Anayasa Mahkemesi'nin türbanla ilgili kararını Anayasa'nın laiklikle ilgili 2. maddesine dayandırmıştı.

Sezer'in gitmesi beklendi
Başbakan Erdoğan, bu nedenlerle Sezer'in görev süresinin bitmesini bekledi. Şimdi Çankaya'da Abdullah Gül var. Cumhurbaşkanı Gül, türbana serbestlik getirecek bir düzenlemeye karşı çıkmayacaktır.
Ayrıca YÖK Başkanı'nın değişmesi de uygulama açısından Erdoğan'ın elini rahatlattı. Yeni YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, üniversitelerde türban yasağını savunan bir isim değil.
Başbakan Erdoğan'ı şimdi harekete geçiren nedenlerden biri olarak kuşkusuz 22 Temmuz seçimlerinde oyunu artırmış olmasıdır. Erdoğan, yüzde 47 oy desteğiyle, daha rahat hareket etmektedir.
Nihayet yerel seçimlerin yaklaşmış olması da bir diğer neden olarak sayılabilir. Başbakan Erdoğan, yerel seçimler öncesinde türban yasağını kaldıracak bir düzenleme yaparsa, oyunu daha da artıracağını hesaplamış olabilir. Türban konusunda tabanından gelen talep ve baskılar karşısında, Cumhurbaşkanı ve YÖK Başkanı engeli de bulunmadığına göre parti tabanına karşı öne sürebileceği bir gerekçe de kalmamış durumdadır.
Bütün bu faktörlerin Başbakan Erdoğan'ın türban zamanlamasını belirlediğini söylemek mümkün.

MHP'nin katkısı
Başbakan Erdoğan'ın türban yasağını kaldırmaya yönelik girişimini kolaylaştıran bir etken de MHP lideri Devlet Bahçeli'nin tutumudur. Bahçeli, bu sorunun üniversitelerde çözülmesi için destek vereceğini açıkladı, bir de anayasa değişikliği teklifi sundu.
Bu katkıyla AKP, 367'nin de çok üzerinde bir oyla anayasa değişikliğini gerçekleştirebilir.
Cumhurbaşkanı Gül, gerek görmediği takdirde, bu anayasa değişikliği referandumsuz biçimde yasalaşabilir.
Başbakan Erdoğan, referandum olması halinde de sonuçtan emin görünmektedir. Bu nedenle gerekirse referandumdan da kaçınmayacaktır.

Tartışma alanı
Bu konu siyaset alanında kuşkusuz tartışılacaktır. AKP'nin, üniversitelerden sonra kamu görevlilerinin de türban kullanmasına olanak sağlanmasına yönelebileceği CHP ve bazı sivil toplum kuruluşları tarafından dikkate getirilecektir.
Hukuki alanda ise Anayasa Mahkemesi'nin laiklik maddesine dayalı içtihadı nedeniyle, tartışma olacaktır.

Kaynak: Milliyet