Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan'ın Davos'taki çıkışının üzerinden günler geçmesine rağmen, Arap sokakları bu konuyu hâlâ hayranlıkla konuşuyor. Bu tutum birçok gözlemcinin ve hatta sıradan insanların Erdoğan'ı övmesine, bazı onurlu Osmanlı tavırlarını, özellikle de 2. Abdulhamid'in Siyonist hareketin kurucularından Theodor Herzl'in cömert teklifine karşı tavrını hatırlamasına yol açtı.
Herzl 2. Abdülhamit'e, Filistin'de bir Yahudi oluşumu kurulmasına onay vermesi karşılığında 150 milyon İngiliz altını teklif etmişti. Sultan öfkelenerek ayağa kalktı ve Herzl'i onu kovarak, 'Vatan toprağı satılmaz' yollu meşhur sözlerini sarf etti.
Bu köşede stratejik araştırmalarla ilgilenen bir Türk'ün Erdoğan'ı Mossad veya Şin Bet ajanlarının açacağı belaya karşı uyaran analizini aktarmıştım. Analizde, Davos'taki konuşmasının Türk veya Müslüman aşırıları Yahudi karşıtı eylemler yapmaya sevk ettiği suçlamasıyla Erdoğan'a karşı uluslararası intikamı körüklemek için, Türkiye'deki sinagoglarda veya Yahudi kurumlarından birinde patlamalar gerçekleştirileceği belirtiliyordu.
Türk-Arap ilişkilerinin her alanda en iyiye doğru gelişmesi gerekir.
Zira ortak çıkarların, tarihin ve komşuluğun yanı sıra, rejimin laikliği bir yana Türk halkının çoğunluğunu Arap halklarına bağlayan dini bir bağ var. Dolayısıyla güçlerini işgal altındaki Arap topraklarından çekmeden, başkenti Kudüs olan bir Filistin devleti kurulmadan ve meşru hakları Filistin halkına eksiksiz olarak verilmeden İsrail'i tanımayı reddeden Arap ve İslam ülkeleri, Türkiye'yle stratejik koalisyonlar kurarak İsrail çıkarlarının önünü kesebilir.
Arap rejimleri, çıkarlarıyla çelişmeyecek şekilde halklarının duygularıyla uyumlu davranmalı. Her özgür insanın vicdanını sarsan Gazze olaylarına yönelik tutumu ışığında Erdoğan'ın bazı sıkıntılarla karşılaşması bekleniyor. Burada uluslararası örflere ve hukuka uygun biçimde Erdoğan'ın ve hükümetinin yanında durmak gerekir. Şartlar ne olursa olsun vefalıdırlar ve nankörlük etmezler. İyiliğin mükafatı ancak iyiliktir.
(Ürdün gazetesi Rey, 13 Şubat 2009)
Kaynak: Radikal