Başbakan Tayyip Erdoğan, Salı günü yanına Fenerbahçe futbol takımını alıp Halep?e gitti. Suriye Devlet Başkanı Başşar Esad ile birlikte 75 bin kişilik Olimpiyat stadının ?tarihi açılış maçı?nı izledi. Bu ?tarihi olay?, Fenerbahçe ile el-İttihad takımları arasındaki bir futbol maçından ibaret değildi. Suriye?nin, ABD müttefiki ve NATO üyesi kuzey komşusu ile içine girdiği ?siyasi ve diplomatik yakınlık?ın bir deklarasyonu idi. Siyasi bir olaydı.
Başbakan Erdoğan Halep?te iken, Amerikan Başkanlık hiyerarşisinde, Başkan Bush ve Başkan Yardımcısı Cheney?in ardından ?üç numara? sayılan Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi (Demokrat) Şam?a geldi. Başşar Esad, Halep?ten Şam?a Nancy Pelosi ile görüşmeye koştu.
Önceki gün, Amerika?nın Ortadoğu politikasında son yıllarda rastlanan ?en büyük sapma? gerçekleşti. Washington?da yönetim çevreleri, Nancy Pelosi?ye ateş püskürürken, Suriye rejimi, etrafına örülen ?duvar?da açtığı kocaman ?Türkiye gediği?nden gayrı, ABD politikasında da hatırı sayılır ve daha önemli bir ?delik? açtı.
Pelosi?nin, ?Baker-Hamilton Planı?nı yürürlüğe koyma görüntüsündeki ve yönetimden bağımsız ?Ortadoğu diplomasisi? ile Türkiye?nin Suriye yaklaşımı arasında, anlamlı bir ?örtüşme? söz konusu.
Türk hükümeti, pekala Pelosi?yi işaret ederek, ?Türkiye?nin doğru davrandığını? ileri sürebilir ve ABD?nin de ?Türkiye?nin pozisyonuna yaklaşmakta olduğunu? söyleyebilir.
Bu bağlamda, Washington?da rahatsızlık yaratan, Erdoğan?ın Filistin Başbakanı İsmail Haniye?yi (Hamas) Türkiye?ye davet etmesinin ?isabeti?ni de vurgulayabilir ve ABD?nin eninde sonunda ?tıpkı Suriye örneğinde olduğu gibi- Türkiye?nin diplomatik çizgisine geleceğinden dem vurabilir.
Örtüşme buraya kadar. Bundan ötesi çelişkili.
*** *** ***
Hükümetin kendi Ortadoğu pozisyonunu ?meşrulaştırmak? için gönderme yapabileceği Nancy Pelosi?nin Temsilciler Meclisi?nde gündeme gelmeyi ve oya konulmayı bekleyen ?Ermeni Soykırımı Tasarısı?nın sahibi olduğunu hesap etmeliyiz. Nancy Pelosi, California Temsilcisi ve büyük bir Ermeni seçmen kitlesine taahhüdü var.
Tayyip Erdoğan'nın Suriye diplomatik ve siyasi seyahati?nde Amerikalı yol arkadaşının Nancy Pelosi olması, yeterince çelişkili bir görüntü.
Bu arada, Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı?nın da Tom Lantos olduğunu hatırlamalıyız. Yıllarca, Temsilciler Meclisi?nde Türkiye?ye en yakın şahsiyetlerden biri olarak bilinen Tom Lantos, Haniye davetiyesi?ne en ziyade tepkili olan kişi. Buna öfkesi, Ermeni soykırımı tasarısı?na karşı ?nötr? tavır takınmasına yol açması halinde bile, tasarının geçme ihtimali büyüyor.
Yani, hükümet ile Demokratlar arasında, Türkiye açısından, Türk-Amerikan ilişkileri çerçevesinde ?hayati? sayılan konularda çok ciddi ?kan uyuşmazlığı? bulunuyor.
Bu alandaki ?uyumsuzluk? ile Ortadoğu diplomasisindeki ?uyum?un ne gibi sonuçlar üreteceği meraka değer.
Bu arada, Türk-Amerikan ilişkileri çerçevesinde ?hayati? sayılan konularda Tayyip Erdoğan hükümeti ile Cumhuriyetçi Bush yönetimi arasındaki ?uyum? ile Amerikan dış politikasının ?hayati? sayılan Ortadoğu?da, son olarak, Suriye üzerinde ortaya çıkan ?uyumsuzluk?un yol açabileceği sonuçları da görmek gerekiyor.
*** *** ***
Nancy Pelosi?nin ?Suriye seferi?, Amerikan başkentinde hatırı sayılır olumsuz tepkileri beraberinde getirdi. Genel olarak Demokratlara yakın duran ve Bush yönetimine eleştirel, nüfuzlu Washington Post?un dünkü başyazısı ?Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, Kongre üyelerinin dış temaslarında niçin Dışişleri Bakanı?nın yerine geçmemesi gerektiğinin mükemmel bir örneğini sundu? cümlesiyle başlayarak, Suriye seyahatini eleştiriyordu.
Başyazı, şu dikkat çekici bölümle sona eriyordu:
?Bölgeye ilişkin bilgi sahibi herhangi bir diplomat Bayan Pelosi?ye, yolsuzluğa batmış bir mücrim olan Esad?ın her konunun önüne geçen önceliğinin İsrail ile barış yapmak değil, orkestra şefliğini yaptığını eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri suikastına ilişkin BM soruşturmasından yakayı kurtarmak olduğunu söyleyebilirdi. Burada gerçekten çarpıcı olan gelişme, bir Demokrat Kongre liderinin kendi dış politikasını, görevdeki Cumhuriyetçi bir başkanın politikasının yerine geçirmeye kalkışmasıdır... Biz bugüne dek Bush?un askeri stratejisi ve bölge diplomasisine ilişkin çok eleştiri yaptık. Ama, Pelosi?nin bir gölge başkanlık oluşturmaya kalkışması, sadece zararlı değil, aynı zamanda budalacadır.?
Hükümetin, ?Ortadoğu?daki yol arkadaşı? Pelosi?ye Washington?dan yükselen tepkiler, Türk hükümetine de ?kırgınlık?a dönüşürse, Pelosi?nin ?Ermeni soykırımı tasarısı?na ilişkin elini serbestleştirmek gibi tuhaf ve ?paradoksal? bir sonuca da ulaşabilir.
Bu ?diplomatik kaos?ta Türkiye?nin en büyük güvencesi, bir ihtimal, Washington?da kalkan toz bulutu yüzünden Türkiye?nin hiç görünmemesi olabilir...