İslam'ın ılımlılığını kanıtlayan ve Gazze konusunda büyük bir duyarlılık sergileyen Erdoğan, Kral Faysal Ödülü için doğru seçim.
Tayyip Erdoğan'ın Kral Faysal Ödülü'ne layık görülmesi, Türkiye başbakanının son yıllarda devam eden çabalarının taçlandırılması anlamına geliyor. Bu yıllarda Müslümanların ılımlılığı ispatlandı ve İslam'ın pratikte farklı şartlara, çevrelere ve rejimlere uyum sağlayabildiği teyit edildi.
Türkiye'nin 20. yüzyılın başlarından itibaren kendi kimliğinin parçası olarak görüp bırakmamakta ısrar ettiği laik rejim de, İslam'ın uyum sağladığı rejimlerden biri. Erdoğan ve AKP'liler İslami inançlarına rağmen Türkiye'nin laikleşmesi düşüncesine alıştı ve bu arada bütün İslam dünyasındaki kardeşlerini kendilerine bağlayan dini kimliklerini de unutmadılar.
Belki de Erdoğan'ın Davos'taki meşhur öfkesi, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in konuşmasına ve İsrail'in Gazze'de yaptığı katliamlara tepki olarak Davos'a bir daha gitmeyeceğini açıklaması kendi siyasi tarihinde parlak bir nokta oluşturuyor. Bu duruş Erdoğan'ın Türkiye'nin yanı sıra Arap ve İslam dünyasından aldığı halk desteğini de artırdı.
İsrail baskısına boyun eğmedi
Erdoğan Gazze olayları konusunda Davos'tan önce de sorumluluk hissediyordu. Birçok Ortadoğu ülkesine yaptığı gezilerde, liderlerle Gazze'deki şartları ele almıştı. Türkiye'nin meydana gelen olaylarla etkileşimi İsrail'i endişelendirdi. İsrail Erdoğan'ın tutumlarını değiştirmesi için siyaset ve medya üzerinden baskıda bulunmaya çalıştı, ancak çabaları başarılı olmadı.
Zira Erdoğan Türkiye'nin politikasını da temsil eden tutumlarını değiştirmedi.
Buna rağmen ülkesinin bölgedeki barış çabaları da durmadı, ancak bu çabalar alışıldığı üzere İsrail'in karşılık vermemesi nedeniyle engellendi. Türk arabulucunun İsrail'le Suriye arasında barış sağlama çabasıyla yönettiği dolaylı müzakereler de aynı sebepten ötürü engellendi.
Tarihten ders aldılar
Öte yandan, Erdoğan Necmettin Erbakan'ın liderliğini yaptığı önceki İslamcı deneyimin hatalarından ders çıkardı. Dolayısıyla Türkile başbakanı ve beraberindekiler arzulanan sona götürecek sağlıklı bir çizgi izledi ve ötekilerle çatışmadı. Bu arada AB'nin daha fazla baskı yaptığını anladıkları için birlikten bir miktar uzaklaştılar; iç kalkınmanın yanı sıra bölge ve İslam ülkeleriyle ortaklıklar kurmaya yöneldiler. Herkes biliyor ki, Türkiye laik olmasına rağmen İslam dünyasından koparılamaz. Erdoğan "Atatürk'ün Türkiye vatandaşlarının yüzde 99'unun inandığı İslami değerler çerçevesinde modern bir toplum kurmak için belirlediği hedefe ulaşmak için açık ve etkin bir siyaset izleyeceğiz' diyor.
Erdoğan siyasetin yanı sıra kültürel ve toplumsal alanlarda da faaliyetlerde de bulunuyor. Erdoğan bu faaliyetleriyle, İslam ümmetine Kral Faysal Ödülünü kazanacak şekilde hizmet ediyor. Ödülü kimin alacağı belirleyenler, daima hak edenleri seçtiklerini, tarafsız karar verdiklerini ve adayların çabalarıyla başarılarına baktıklarını belirtiyorlar. Erdoğan'ın geçen yıl yaptıklarını takip edenler bunu iyi anlar. (Suudi Arabistan gazetesi Vatan, başyazı, 12 Ocak 2010)
Kaynak: Radikal