Erdoğan İsrail tavrından çark etmez

Eşsiz Arap lideri Cemal Abdül Nasır Eylül 1970'de öldüğü zaman bu 'mutlu' olayı kutlayanların başında İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi ve Türkiye'deki generaller geliyordu. Şah da, Türk generaller de İsrail'in önde gelen müttefikleriydi. Fakat bugün durum farklı. İran'da 1979 yılında meydana gelen halkçı devrimin zaferinin ardından, tam bir dönüşüm yaşandı.

Şimdiyse İslami kimliğini geri alma amaçlı keskin dönüşümünün yükselmesiyle birlikte, Türkiye'de tablo yavaş yavaş değişiyor. Bu durum İslami köklere sahip bir partiyi, generallerin nüfuzunun zayıflaması arka planında, modern Türkiye tarihinde ilk defa iktidara taşıdı. Fakat maalesef Arap rejimleri bu iki büyük İslam ülkesindeki dönüşüme önem vermedi.

İsrail 1948'den bu yana ABD'yle, Arap olmayan bölge ülkeleriyle -İran ve Türkiye'yle- işbirliği anlaşmaları imzalamayı öngören bir strateji güttü. Peh-levi döneminde İran bölgede İsrail'in en büyük müttefiki ve Filistinlilerle Arapların en büyük düşmanı haline geldi. Türkiye'yse İsrail'i ilk tanıyan ülkelerin başındaydı. O günde sonra Ankara'da birbiri ardına iktidara gelen hükümetler Araplara karşı düşmanca politikalar izledi.

Fakat İsrail'in stratejisi pragmatizm açısından kusurluydu. Zira Arapları diğer Müslümanlarla birleştiren İslami bağlılık etkenini hesaba katmamıştı. Bu bağlamda, İran Şahı'nın 1960'ların sonlarında Nasır liderliğindeki Arap milliyetçisi akımla mücadele etmek için İslami bağlılık etkenini bilinçli olarak kullanması tarihi bir ironidir. Pehlevi ABD'yle koalisyon halindeki Arap ülkelerini 'İslam paktı' kurmaya davet etmişti.
Fakat bu zayıf bir çağrıydı.

Şimdiyse, İran ve Türkiye'deki sahne İsrail stratejisinin başarısızlığını yansıtıyor. İran Hizbullah'ın temsil ettiği Lübnan direnişiyle Hamas liderliğindeki Filistin direnişini desteklerken, AKP hükümeti İsrail karşıtı ve Hamas lehine bir siyaset izliyor. İsrail'in ABD'nin işbirliğiyle Türkiye'deki mevcut sahnenin dinamiklerini değiştirmeye çalışacağı kesin.

Fakat geri adım atmak pek mümkün değil. Zira AKP'nin yöntemi Türk halkın eğilimiyle uyumlu. Bu eğilim, Türk kimliğine İslami asaleti iade etmeyi hedefliyor. Arap rejimleri maalesef bu tür tarihi dönüşümlerden uzak. (Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi Beyan, genel yayın yönetmeni, 5 Şubat 2009)

Kaynak: Radikal