Erdoğan askere halk yoluyla karşı koyacak

Türk ordusu, bir İslamcının cumhurbaşkanı olmasını Anayasa Mahkemesi kanalıyla engelleyerek çekişmenin ilk turunu kazandı. Anayasa ve örfler bu kararı desteklemiyordu. Bu durum son sözün halkın olduğunu düşünen güçlerle, seçilmemiş kurumların, yani devletin olduğunu düşünenler arasındaki çatışmayı körüklüyor. Son olaylarda görüldüğü gibi, halk gücü ne olursa olsun iktidardaki partinin kalıcılığı 'kökleşmiş devlet' güçleriyle uyumuna bağlı.

Kökleşmiş devletin iç yüzünü ve ordu, Anayasa Mahkemesi, yargı ve YÖK gibi kurumların nasıl çalıştığını bilmeden yaşananları anlamak imkânsız. Orduyu hariç tutarsak, bu güçlerin çalışanlarını cumhurbaşkanı atıyor. Cumhurbaşkanının yetkileri çok geniş değil ama etkili. Cumhurbaşkanı Meclis ve hükümet gibi seçilmiş kurumlarla, kökleşmiş devlet kurumları arasındaki bağlantı. Bu yüzden 27 Nisan 2007 'darbesi', Anayasa Mahkemesi'nin kararı sayesinde müstesna tutuldu.

Karar ülkeyi trajediye soktu. Meclis'in üçte birine sahip bir parti, cumhurbaşkanı seçimini geçersiz kılabiliyor. Mahkeme kararı, cumhurbaşkansız kalınsa dahi ordu için 'şahane'. Asıl önemlisi cumhurbaşkanlığına bir İslamcının gelmemesi.

Atatürk 'Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir' diyor. Bu yüzden Erdoğan, seçilmemiş kurumlarla mücadelesinde halka başvuruyor. 22 Temmuz'da seçim kararı aldı ve cumhurbaşkanını halkın seçmesine yönelik bir yasa geçirmek istiyor. Bu girişim, kökleşmiş devlet kurumlarının altından halıyı çekmeyi amaçlıyor. Kök salmış güçler seçime kadar, solculukla ilgisi olmayan 'sol' partilere ve merkez sağa birleşme baskısı yaparak AKP'yi zayıflatmaya çalışacak. Meclis'e en az dört parti girecek ve AKP gerileyecek.

Türkiye'de seçim kanunları, İslamcılar veya Kürtlerin iktidara gelmesini ve Meclis'e girmesini engellemek için çıkarı-lıyor. Bugün herkes sert bir çatışma karşısında. Bir parti ilk kez, halk yoluyla askerle mücadele ediyor. Bu yüzden bu seçimler tarihi. Halk ya AKP'ye özgürlük sistemini güçlendirme ve Türkiye'yi büyük devlete dönüştürme projesini tamamlama yetkisi verecek, ya da ülke gergin, yozlaşmış ve kırılgan konumunu sürdürecek.

(Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi Haliç, Beyrut Stratejik Araştırmalar Merkezi Direktörü, 13 Mayıs 2007)