Erbil ve Bağdat arasında petrol muamması

 

Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, silah yüklü İran uçaklarının Suriye'ye uçuşunun yasaklanması konusunda önemli açıklamalar yaptı. Fakat Zebari'nin bu açıklamalarıyla, mensubu olduğu hükümetin lideri Nuri Maliki'nin Suriye rejimini ve onun İran'la olan güvenli ilişkisini destekleyen uygulamalarının aynı zamana denk gelmesi, derin çelişkiyi ortaya çıkardı. Bakan ve hükümet lideri arasındaki uygulama farklılıklarıyla beraber, bölgesel Kürt yönetiminin başkenti Erbil'deki petrol ve ekonomik durumlar ile Maliki hükümeti ve Bağdat'ta İran'a yakınlığıyla bilinen Enerji Bakanı Hüseyin Şehristani'nin bölgeye yaklaşımı da bu çelişkilerin bir parçasını oluşturuyor.

Erbil, uluslararası petrol şirketleri Akson Mobil, Chevron ve Total gibi Fransız şirketlerini yeni keşifler noktasında fazlasıyla çekerken, Irak'ta petrol ve gaz için dördüncü turda sunulan tekliflerin umut verici olmaması, yatırımcıların bölgeye ilgisini azaltıyor. Erbil şu an birçok işadamını cezbederek ekonominin başkenti olma yolunda ilerliyor. Erbil ve Bağdat'a giden birçok kişi de aradaki büyük farkı ortaya koyuyor. İşadamları, Erbil havaalanında pasaport işlemlerinin hızlıca yapılıp, güven sorunu olmadan otellerine ulaştıklarını ve hiçbir karışıklık yaşanmadığını ifade ederken, Bağdat'ta bunun tam tersinin yaşandığını ve gerek güvenlik gerekse muamele noktasında çok sıkıntı yaşadıklarını anlatıyorlar.

Hiç şüphesiz bunun arkasında Amerika'nın Irak'a müdahalesi ve Irak ordusunu parçalamasıyla da ilgisi var. Irak'ta bunlar yaşanırken, Kürt bölgesi böyle yıkıma şahit olmadı. Peşmergeler ve Kürt polisler konumlarını korudukları için bölgede Bağdat'a ve diğer şehirlere kıyasla güvenlik sorunu ortaya çıkmadı. Ancak, bu sebeplerin dışında bir de Maliki ve hükümette yer alan Kürtler arasında yapılan bazı anlaşmalara Maliki'nin sadık kalmaması durumu var. Sadece dün, hükümet, Irak petrol pazarlama şirketi SUMO'nun, Kürt bölgesinden elde ettiği petrolün ihracından elde ettiği gelirle, Kürtlere olan borcunu ödeyeceğine dair bir açıklama yaptı. Bölgede günlük yaklaşık 150 varil petrol çıkıyor. Bu miktar, Irak'ın güneyinden çıkan petrole göre az fakat Erbil'de keşif yapan dev şirketlere göre, ilerde yatırımcıların dikkat çekeceği bir bölge haline dönüşecek.

Tabiî ki, Bağdat'ın Kürtlere olan borcunu ödeme kararı Amerika'nın baskısı ve uluslararası petrol şirketlerinin Irak hükümetinin tehditlerine aldırmayarak kuzeye araştırma yapmaya gitmesinin sonucunda geldi. Irak hükümetinin yaklaşık borcu olan 840 milyon doların ödenmemesiyle Erbil'in üretimi durdurması, Amerika'nın doğrudan müdahalesine yol açarken, Irak Petrol Bakanı Abdülkerim El- Laibi ile Kürtlere karşı hiçbir taviz vermeyen ve sert bir çizgi çeken Hüseyin Şehristani'nin haberi olmadan bölgesel Kürt yönetimiyle yapılan toplantılar da kararı etkiledi.

Bağdat'ın Kürtlere karşı yaklaşımı petrol noktasında ve ekonomi konusunda gerçekten çok zayıf. Çünkü Maliki, iki taraf arasındaki anlaşmalara sadık kalmadı ve Erbil'den elde edilen petrolü ihraç eden şirket, Kürtlere olan borcunu ödemedi. Bunların yanı sıra, Bağdat hükümeti Erbil'i petrolü kaçak yollardan ihraç ettiği iddiasında bulundu. İddianın doğruluğuyla birlikte, Kürt bölgesinden kaçırılan petrolün miktarı çok azdı çünkü bölgedeki temel birimler petrol üretimini zaten durdurmuştu.

Kürt bölgesi umut verici yönde ilerliyor. Şu an Erbil'de Türk yatırımcılar yoğunlukta ve Mesut Barzani bölgede Türk ekonomisinin varlığına ve yatırımcılara verdiği önemle, barış yapmayı tercih ediyor. Maliki ve hem İran hem de Suriye ile müttefik olan arkadaşları ise Irak'a gelecekte hiçbir şekilde faydalı olamayacaklar ve hatta belki de bölgenin ilerlemesini geciktirecekler. Bu da hem Irak'ın yalnızlığını artıracak, hem de uzun yıllar bu yalnızlık içinde yaşayabileceği tehdidini oluşturacak.

Kaynak: Randa Takiyuddin / Al Hayat

Dünya Bülteni için tercüme eden: Tuba Yıldız