Gazze Şeridi’nde devam eden çatışmalar sırasında yaşanan bir hava saldırısı, 25 yaşındaki foto muhabiri Fatima Hassouna’nın ve ailesinin hayatını sonlandırdı. Edinilen bilgilere göre, saldırı İsrail tarafından düzenlendi. Saldırıda hamile kız kardeşinin de aralarında bulunduğu 10 aile ferdi yaşamını yitirdi. Fatima Hassouna, evlenmesine yalnızca birkaç gün kala hayatını kaybetti.
Savaş boyunca kişisel kayıplarına rağmen sahada kalmaya devam eden Hassouna, Gazze’deki sivil yaşamı, yıkımı ve insani trajedileri fotoğraflayarak uluslararası kamuoyuna ulaştıran önemli isimler arasında yer aldı.
“SESSİZ ÖLMEKTENSE, SES GETİREN BİR ÖLÜM OLSUN”
Genç gazeteci, daha önce sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımda şu ifadeleri kullanmıştı:
"Eğer öleceksem, ses getiren bir ölüm olsun."
Bu sözleri, ölümünün ardından geniş bir çevre tarafından paylaşıldı. Çektiği fotoğraflarla savaşın yıkıcı etkilerini belgeleyen Hassouna’nın cesareti birçok gazeteci ve medya mensubu tarafından takdirle anıldı.
BELGESEL KAHRAMANI OLARAK KAMERADA
Fatima Hassouna, İranlı yönetmen Sepideh Farsi tarafından hazırlanan bir belgesele konu olmuştu. Bu yapım, Cannes Film Festivali ile eş zamanlı düzenlenen Cannes Acid adlı bağımsız film festivalinde gösterime girecek.
Yönetmen Farsi, genç gazeteci hakkında şu açıklamayı yaptı:
"O benim gözüm oldu. Kahkahasını, umudunu, korkularını kaydettim."
Belgeselde, Gazze’deki hayat ve çatışma ortamı, Hassouna’nın kamerasından izleyiciye aktarılıyor.
HEDEFLİ SALDIRI İDDİASI
Gazze Sağlık Bakanlığı tarafından paylaşılan verilere göre, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana bölgede 51 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Bu sayının büyük bölümünü kadın ve çocuklar oluşturuyor.
Son 18 ayda 212 gazetecinin hayatını kaybettiği bildirildi. Fatima Hassouna’nın ölümünün, hedef alınan bir saldırı sonucu gerçekleşip gerçekleşmediği ise gündeme gelen sorular arasında yer aldı.
Uluslararası basın kuruluşları, bölgede görev yapan gazetecilerin korunması gerektiğine yönelik çağrılarda bulundu.
“ARTIK SADECE FİLMLERDE YAŞAYACAK”
Fatima Hassouna’nın ölümü, yalnızca bir basın mensubunun değil, aynı zamanda bir tanığın kaybı olarak nitelendirildi. Gazze’de onunla birlikte çalışan gazeteciler, genç muhabirin çalışmalarına ilişkin şu ifadeleri kullandı:
"Acının ve umudun hikayesini cesurca çeken bir ışık."
Festival organizatörleri tarafından yapılan açıklamada ise şu sözler yer aldı:
"Gülümsediğinde hayatın mucize olduğunu hatırlatıyordu. Artık sadece filmlerde yaşayacak."