Düğümü komutanların ifadeleri çözecek

Ergenekon davasının kapsamı çok geniş. Birinci iddianamede silahlı eylemler, bombalamalar, adam öldürmeler gibi somut suçlamalar ağırlıktaydı. İkinci iddianame ise daha çok darbe girişimiyle ilgili. 2003-2004 yıllarında dört darbe planı yapıldığı öne sürülüyor. Yargılama, bu iddia üzerinden yapılacak.

İkinci iddianamede dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı, emekli Ora. Özden Örnek'e ve Cumhuriyet'in Ankara Temsilcisi, meslektaşımız Mustafa Balbay'a ait olduğu öne sürülen günlüklere geniş yer verilmiş durumda.
Darbe girişimleri, planları, bu konuyla ilgili toplantılar bu günlüklere dayanılarak irdelenmiş görünüyor.

Üç kategori
Ergenekon savcılarının, komutanlarla ilgili olarak yaptıkları ayrıştırma önem taşıyor. Savcılar komutanları üç kategoriye ayırmışlar:
1- Hilmi Özkök: Dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök, demokratik ve stratejik yaklaşımlarıyla darbeyi önleyen komutan olarak tanımlanıyor.

2- Aytaç Yalman-Özden Örnek-İbrahim Fırtına: Savcılar dönemin bu üç kuvvet komutanıyla Ergenekon terör örgütü arasında irtibat tespit edilemediğini yazmışlar. Emekli olduktan sonra bu yönde bir faaliyetlerinin tespit edilemediğini ifade etmişler. Bununla birlikte, "görev yaptıkları dönemde Ergenekon terör örgütü yöneticileriyle ile birlikte iştirak ettikleri eylemler" tespit ettiklerini ve bununla ilgili evrakı ayırdıklarını kayda geçirmişler.

3- Şener Eruygur-Hurşit Tolon: Dönemin Jandarma Genel Komutanı Org. Şener Eruygur'u ve 1. Ordu ve Ege Ordu Komutanı Org. Hurşit Tolon'u ise darbe planları yapmak ve darbe teşebbüsünde bulunmakla suçlamışlar.

Günlüklerin durumu
Davada Özden ve Balbay'a ait olduğu öne sürülen günlüklerle ilgili varılacak sonuç önem taşıyacak. Özden ve Balbay, günlüklerin basına yansıdığı biçimiyle kendilerine ait olmadığını öne sürdüler.

Bu nedenle mahkemenin söz konusu günlüklerin Özden ve Balbay'a ait olduğuna hükmetmesi ve delil olarak kabul etmesi halinde, yargılamanın darbe girişimi üzerinden yürüyeceği söylenebilir.

Komutanların ifadesi
Bu süreçte kuşku yok ki komutanların ifadeleri de belirleyici önem taşıyacak.
Örneğin dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök'ün vereceği bilgiler darbe girişimi açısından büyük önem taşıyor. İddianame, darbe hazırlığı ve girişimi içinde olan komutanların Özkök Paşa'yı istifaya veya kendilerine katılmaya zorlama planı yaptıklarına yer veriyor. Bu iddia karşısında Özkök Paşa'nın vereceği ifade, davanın seyrini etkileyecek değerde olacaktır.

Özden Örnek'e ait olduğu öne sürülen günlükler esas alınacaksa, darbenin önlenmesi konusunda Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök'ün karşı duruşunun etkili olduğu anlaşılıyor. Ayrıca yine aynı günlüklere göre dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Aytaç Yalman'ın, Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'in ve sonra da Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına'nın desteklerini çektikleri ifade ediliyor.

Bu durumda da mahkemenin gerek görmesi halinde, Aytaç Yalman'ın, Özden Örnek'in ve İbrahim Fırtına'nın verecekleri ifadeler de önem taşıyacaktır.

Sonuç olarak bu davada düğümün çözülmesinde komutanların ifadelerinin belirleyici olacağı söylenebilir.

Kaynak: Milliyet