Doha'dan sonra ne olacak?

Doha formülüne itiraz edenler iki sınıfa ayrılıyor. İlki bu ilanın 'anayasayı ihlal ettiği' düşüncesine dayanıyor, yetkilerin ve mevkilerin tek bir şahsın elinde toplanmaması eğilimini haklı olarak ifade ediyorlar.

İkincisi ise siyasî, ideolojik ve oldukça dar grupçu ve şahsî çıkarlardan ötürü aslında temkinli olan tutumun üzerini örtmek için bu gerekçeler ve bahanelere sığınıyor ve hatta Filistin iç evini yeniden düzenleme girişimlerini ve uzlaşı çabalarını reddediyor. Geniş Filistinli kitleler ise 'Doha ilanını' önceki başarısız deneyimler ve girişimler sebebiyle 'umursamazlıkla' karşıladılar. Ancak bütün itibarıyla şu söylenebilir ki Katar'ın başkentinde yaşananlara yönelik Filistin tepkilerinde olumlu karşılama havası hâkim oldu.

Ramallah'ta sürekli olarak birlik ve uzlaşıya temkinli yaklaşanlar bulunuyor. Bu kimseler beyaz bayrak çekmeyecekler. Uzlaşı treninin son istasyonuna varması kaderinde var ise bir şekilde çıkarları ve konumları zarar görecektir. Bu kimseler uzlaşıya karşı kışkırtmakta ve kamuoyunu seferber etmekte, bölge içinde ve dışında uzlaşıya, uzlaşıya önderlik edenlere ve Doha'da ilan etmek üzere anlaşmayı imzalayanlara karşı müttefikler toplamakta tereddüt etmezler. Bu kimseler geçmişte kışkırtma misyonunu yürütmekte profesyonelleştiler. Bazen merhum başkan Yaser Arafat'a şimdi de Başkan Mahmud Abbas'a karşı hiçbir zaman durdurmadıkları bu hobilerine yeniden başlamaya hazırlar. Hikâye her halükârda biliniyor.

Gazze'de ve çevresinde Hamas'ta, kendisine yakın ve aleyhinde çalışan bir akım bulunuyor. Farklı sebeplerden ötürü şu ana kadar Hamas'ın başarılanlara itiraz ettiği görülüyor. Bu akım çekincelerine hâkim olamadı ve anlaşmanın imzalanmasından saatler sonra çekincelerini dile getirmeye başladı. Endişe kaynakları ve uzlaşıyı reddetme sebepleri çok ve çeşitli. Siyaset ve ideoloji ile başlıyor, çıkarlar ve emrivaki ile son bulmayacak.

Filistin bölünmüşlüğünün iki yakasında bina ve kurumlar var. Diyalog kuranlar ve uzlaşanlar birlik ve 'düzenleme' rüzgârına direnmeleri karşısında ciddi bir sıkıntı görecektir. Özellikle de uzlaşı treninin yeniden inşa ve güvenlik organlarının birleşmesi istasyonuna gelmesi halinde. Başbakanın kimliğinde anlaşmaya varılan hükümetin bile doğum sancılarından geçeceğini düşünüyorum. Doğumun zor ve sezaryen olacağını bekliyoruz. Dahası ortada uluslararası ve bölgesel çekinceler ve İsrail engelleri var. Bu engelleri herkes biliyor ve İsrail başbakanının Doha ilanı akabinde yaptığı kışkırtıcı açıklamalarında uyarıda bulunmaya başladı.

Doha başarısına iyimser yaklaşırken gündeme getirdiğimiz bu tür çekincelerdeki amaç kesinlikle Filistin sevincini bulandırmak değil. Bu tür gözlemleri birincisi görüşmelerin hâlâ uzun soluklu olduğuna, tartışma oluşturan beklenmedik kazanımların hâlâ önümüzde durduğuna dikkat çekmek, ikincisi de en zor görevin Doha'dan sonra başladığını ve orada bitmediğini vurgulamak için gündeme getiriyoruz.

Geçici yeni yönetimden veya bilinen tarihi çerçevesinde Filistin yönetiminden kapsamlı stratejik bakış açısı çerçevesinde bütün Filistin dosyalarını ele almaları istenmektedir. Bu lider kadrosuna günlük meşguliyetlerden uzak durarak kendi başlarına kalmaları, gelecek dönemin sorunlarına, mücadele yöntemlerine ve Filistin yol haritasının ipuçlarının çizimine ilişkin 'derin beyin fırtınası' yapmaları çağrısında bulunuyorum. Bizler ve çoğu kimse bu yol haritasını, Filistin'in alternatif stratejisi olarak isimlendiriyor.

Bu gelecek stratejisi etrafında anlaşma bağlamında diğer bütün adımlarımızın sıralanması gerekmektedir. Filistin evinin, seçimlerin, yapının, içerinin ve dışarının yeniden düzenlenmesi bu adımlardan. Doha ilanı ileriye doğru bir adım ve hatta bu yolda önemli bir adımdır; ancak yol hâlâ uzun ve engebeli. Bilinç ve siyasi iradeyle birlikte hazırlık yapılmadığı takdirde bu fırsatın araçları ve Filistin uzlaşısı üzerindeki yansımaları hakkında kehanette bulunmak zor.

Kaynak: Zaman