Bugünlerde, 'Iraklılar olarak ülkemizi kasıp kavuran ve peş peşe gelen krizlerden nasıl çıkabiliriz?' sorusu zihinleri meşgul ediyor. Özellikle de Irak halkına çok büyük kurbanlar ödeten bu son krizlerden sonra acil çözümlerin üretilmesi gerekiyor.
Bazıları, ülkenin bölünmesi fikrinin kendi içinde bir çözüm olabileceğini öne sürüyor. Özellikle de kimisinin kabul edip, kimisinin reddettiği ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in sunduğu proje üzerinden hazırlanan planın ışığı altında bölünmenin en iyi alternatif olduğu söyleniyor. Ancak, öncelikle Biden'in sunduğu bu projeye başka bir açıdan bakmamız gerekiyor. Özellikle de, Irak'ta herhangi bir bölünmeyi reddeden ve Irak devletinin parlamenter sisteme dayalı birleşik federal bir cumhuriyet olduğunu ifade eden anayasanın ilk maddesinin göz önünde bulundurulması şart.
Federal oluşum, Irak coğrafyasının, mezhebi oluşumun aksine bölgesel olarak ayrılmasına engel teşkil etmeyen anayasaya uygun olarak ele alındığı müddetçe iyi bir çözüm olarak görünüyor. Çünkü Irak coğrafyası, mezhebi bir iklime sahip olmakla beraber belirli toplulukların oluşturduğu bölgelerden ibaret olan bir yapıdan ibarettir. Bu nedenle federal sistem, şu an Irak'ta birçok taraf için kabul görülen bir çözümü içermektedir. Federal anayasanın kuralları uyguladıkları sürece, Kürdistan bölgesinin Kürt siyasi yöneticiler tarafından idare edilmesi bunun bir örneği olabilir. Ancak, anayasanın uygulanma şartı burada hassasiyetini göstermelidir. Çünkü şu ana kadar Irak siyasetinde krizin oluşmasına en büyük neden, anayasa kurallarının ihlal edilmesi olmuştur.
Federal sistem çerçevesinde ülke idaresinin bölünmesinin Irak'ta yeni bir iç savaş çıkma ihtimalinden daha iyi olduğuna işaret etmemiz gerekir. Çünkü iç savaş, ülkenin ulusal bileşimlerini parçalayacak ve tüm bölgeye egemen olacak. Bunun sonucunda da Irak, 2006–2008 yılları arasında girdiği tünelden daha karanlığına girecek ve ülkede şu an artan ekonomik kapasitesinin etkisiyle hâkim olan sükûnetin yeniden sağlanması belki de imkânsız hale gelecek.
Yalnız, burada şu soruyu sormak zorundayız: İçinde bulunduğumuz krizin üstesinden gelmek için ne yapmalıyız? Şüphesiz, öncelikle akılcı çözümlere ve mezhep çekişmelerinden uzak duran diyaloglara ihtiyacımız var. Maalesef Iraklı siyasetçiler arasında halkta bulunandan daha fazla oranda mezhep düşmanlığı var. Bu tip siyasetçiler, mezhebi çatışmaları kendi konumlarını güçlendirmek için bir kapı olarak görüyorlar. Kapıyı terk etmezler, çünkü ellerinde o kapıların anahtarlarını taşıyorlar.
Irak bloğunun lideri Iyad Allavi'nin yaptığı açıklamalara kulak verildiğinde, koalisyonunun başarısızlığının ardında da adamlarının sahip oldukları bakanlıkları koruma amacı olduğu yatmıyor mu? Yani, Irak'ta mevki sahibi olmak ve onu korumak bir hedeftir. Aynı şey Şii bakanlar tarafından da uygulanmaktadır. Dolayısıyla, ülkede şu an başkanlık sistemi ve bakanlıklar doğrultusunda oluşan güç mekanizmalarının ayrışması projesi, aslında ülkenin bölünmesini veya paylaşıldığına işaret ediyor. Yalnızca, bu paylaşımın coğrafi anlamda ayrışması dile getirilmiyor, o kadar. Yoksa federal güçlerin Irak'ın kuzeyinde olmaması, Musul halkının da son protestolarında kentten federal güçlerin ayrılmasını istemeleri, öncesinde bu güçlerin Samarra'dan çekilmesi, yani hükümet sessiz sedasız bu bölgelerden elini eteğini çekmeye başlaması, uygulamanın yapıldığını kanıtlıyor.
ile getirilmiyorya başladığını ı knıtlıyormelidir.u olan çözüm. a konmuş durumda. bu ıklara bağlı olduğu yatmıyor mu? yani,z geSonuç olarak, federal sistem resmi olmasa da pratikte çoktan uygulanmaya konmuş durumda. Bu nedenle, şu an Irak için federal cumhuriyet sistemi şimdilik kaçınılmaz olan çözüm. Ancak bu sistemin, birleşik Irak devletiyle rekabet halinde olmaması veya düşmanlık besleyen politika gütmemesi gerek. Çünkü federal sistem, siyasetten daha çok ekonomik kalkınmayı içerir ve her ne kadar ademi merkeziyetçi yapıda olsa da siyasi egemenlik hakkının hepsini elinde bulundurmaz.
Kaynak: Şarku'l Evsat
Dünya Bülteni için çeviren: Tuba Yıldız