Hepimizi kuşatan medya çağındayız... Bu söz nakarat haline gelse de hayatımızı ne denli sarsacağını kestiremiyoruz. Bizzat bu algı eksikliğini de onsuz yapamaz hale geldiğimiz medya 'ortamına' borçluyuz.
Medya önceden savaşlar çıkarırdı söz gelimi... Sahte gerçeklikler üzerinden, algı yanılsamaları üzerine yükselttikleri ölümcül kötülükleri başımızdan savmak için kahramanlar üretilirdi (hala da üretiliyor). Bir tür yarı ilah gibi beynimizin kıvrımları arasına sızan kurtarıcıları bekler hale gelir ve zihnimizde kısa devre yapan değer yargılarından bağımsız hale gelen zaferlerini kutsardık. Pierre Bourdieu'nun çarpıcı tespitiyle bir tür "yaratıcı"/lar yaratan işlevi görüyor medya. Her şeye muktedir kurtarıcılarımızın olması için kötülüklerin olması gerekiyordu.
Medya Ortadoğu'yu kurtarmak için savaşan kurtarıcılar sundu bize. Iraklıların kötülüğün karanlığından kurtarılması, petrole batan karabataklara yaşanabilir bir dünya sunulması için kahramanlara ihtiyaç vardı. Bu süreçler geçildi.
Artık Ortadoğu'da devrimler çağını yaşıyoruz. Bu kez yine Bourdieu'dan mülhem, "inanç üretimi" (the production of blief) devrede. Arapların gerçek talepleri üzerine yükselttikleri isyanları nasıl algılamamız gerektiği üzerinde imaj geliştirmekle meşgul medya. Kötülüklere karşı "üretilen" batılı kurtarıcıların himayesinde yoksulluk ve yoksunluk içinde yaşayan bir halkın, medya oryantalizmine kurban edilerek, "nasıl" değil ama "niçin" kurtarıldığına bizi ikna etmeye çalışıyor. Dünyanın en büyük zenginliklerinin üstünde aç ve çıplak gezen insanları harekete geçiren nedenler kadar bu insanların talepleri üzerine de algı çalışması devrede. Gelecekten neleri bekledikleri, daha doğrusu neleri beklemeleri gerektiği empoze edilirken aynı zamanda bunca yoksulluk ve yoksunluk nedenleri olarak sahte gerçeklikler gösteriliyor.
Tüm bunları tek başına yapmaya muktedir mi medya? Yoksa bizzat kendi belirleyiciliğini (yaratıcılık gücü/iddiasını) bizzat medyanın kendisi mi inşa ediyor? Tümüyle yadsınacak, bir kenara atılacak sorular değil bunlar?
Medya aynasında İslamcılık
Bir inanç üretim sistemi olarak medya, Arapların devrimler çağına girdiğini ilan ettiği bu zaman diliminde önce inançları sarsarak yeni imajlar, kanaatler hatta modern pagan dinler icat ediyor. Bir anda devrimlerin kötülük timsali haline dönüşen diktatörlerin, tiranların kurtarıcılarımız nezdinde yegane meşruiyetlerinden birini oluşturan İslamcı hareketlerin dönüşümü meselesi gündemde.