Destekçilere 10 dolar ve yemek

Yemen’deki muhalifler, Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih’in kendisini desteklemeleri için sokaklara döktüğü insanların Salih’e inandıkları için değil, kişi başı 10 dolar ve bir öğün yemek olarak biçilen ödülü almak için sokağa çıktıklarını belirtiyor. Başkanın ve partisinin kalıntılarının veya etrafındaki çıkarcıların tertiplediği gösterilerin faturasını, Yemen halkı kendi hazinesinden ödüyor. Bu bağlamda Batılı ekonomi çevreleri, başkanın bekasını sağlamak için devletin daha fazla Yemen Riyali bastığından bahsediyor.

Halkın ısrarı takdire şayan
İktidarı ve serveti elinde bulunduran Salih ve ailesi, iktidardaki bekasına tutunduğu zaman, en azından kendisini hesaba çekmeyecek ve iktidarı yakınlarına devredecek bir geçişi garantiye almaya çalışırken, Batılı ve diğer Arap çevreleri de bunun için çabaladı. Tabii Salih için değil, Yemen’in gerek Tunus-Mısır formatında gerekse halkı iktidarın kaynağı kılacak gerçekçi reform talepleri bağlamında, Arap devrimleri sürecinin tamamlanması yönündeki halk taleplerinin önünde duran bir engel olması için...

Aslında Libya’dan ziyade Yemen, Batı ve birçok Arap ülkesi açısından bu rolü oynayabilir. Zira devrim Yemen’de barışçı biçimde başladı ve aslında verilen kayıplara rağmen hâlâ da öyle sürüyor. Şiddet sürecine giren Libya devrimiyse, aksi istikamette seyrediyor. Yemen’in gücünün sırrı bu. Artık barışçı protestoların Arap sokaklarında keşfedildiği Tunus ve Mısır’da başarısını ispatlayan ve diğer birçok Arap ülkesinde ispatlayabilecek olan ‘barışçı protesto silahının’ var olduğunu biliyoruz.

Yemen halkı, rejimin belirli aralıklarla kan akıtmasına rağmen, halk hareketinin barışçı olması ısrarıyla sivrildi. Zira rejim, insanları kolaylıkla üstün gelebileceği silahlı kavgaya çekmek isterken, devrim etrafında toplanan insanları da iç barış konusunda endişelendirerek çözülmeye sevk etme imkânı arayacaktı. Yemen güvenlik güçlerinin kurşunuyla ölenlerin silahsız insanlar değil, kabile çocukları olduğunu öğrendiğimizdeyse, halkın kendine hâkim olma gücüne yönelik hayranlığımız arttı.

Salih’ten Kaide masalları
Yemen sokaklarının başkanın görevi bırakması yönündeki ısrarcı ruhuyla bir çıkış yolu tertiplemek için, Körfez komşu ülkeleri de hatta müdahil oldu, fakat devrimci gençler despotun koşulsuz gitmesini öngörmeyen girişimleri reddetmekte. Arap ve Batı tutumlarını, Amerikalıların da söylediği üzere, Kaide tehlikesiyle mücadele niyetleriyle açıklamak zor. Amerikalılar, Salih’e yönelik tutumlarının değiştiğini iddia ettiler. Bu durum, asıl hedefin Yemen halkının zaferini hafifleterek, Tunus ve Mısır devrimlerinin konulduğu çerçevenin dışına koymak olduğunu gösteriyor.

Kaide masalının hiç kimseyi ikna etmemesi, bu durumu teyit ediyor. Çünkü pratikte Kaide’yi icat eden de Ali Abdullah Salih. Aynı yöntemle Husiler sorununu da patlatmıştı kendisi. Bütün bunlar iktidarda kalmak ve dışarıdan yardım almak için kurduğu maceralardan ibaret. Bu yardımları bazen Husiler üzerinden İran nüfuzuyla mücadele söylemi, bazen de Kaide tehlikesiyle mücadele söylemi altında aldı. Birliklerini sağlamlaştırmakta ve geleceklerini inşa etmekte kararlı olan Yemenlilerin önünde, bu adamın kayıtsız şartsız gitmesine acımayacak bir ısrar dışında seçenek yok. Bu adam yargılanmalı; kendisinin ve ailesinin ülkenin hazinesinden çaldığı paraların iadesinde ısrar edilmeli. Yemenliler, kendilerini ve ülkelerini ancak bu yolla kurtarabilirler. Aynı zamanda Arap sokaklarına devrimlerinin ve zaferlerinin sürdüğü umudunu yaymış da olurlar ve bu doğrultuda süregiden Arapların değişim hayallerini bitirme amaçlı hummalı girişimleri de başarısız kılarlar. (Ürdün gazetesi Düstur, 9 Nisan 2011)

Kaynak: Radikal