Cuntayı keresteyle vuralım

Birmanya cuntasının giderek sertleşen tavrı karşısında, AB işe yaramayacak olsa da mesaj mahiyetinde Birmanya'dan kereste almamalı

Aung San Suu Kyi'nin göstermelik mahkemesi nihayet sona erdi. Birmanya'nın demokratik yollarla seçilmiş lideri, ev hapsinin koşullarını ihlal etmekten suçlu bulundu. İktidardaki cunta Rangoon mahkemesinin ilk verdiği üç yıllık cezayı yarıya indirdi. Ayrıca ağır hapis cezasını da hafifleterek, bunun yerine ev hapsini uzattı. Kimileri bunu, cuntanın Suu Kyi lehine yapılan uluslararası lobi faaliyetlerinden etkilendiği şeklinde yorumladı. Keza gazetecilerin karar açıklanırken duruşma salonuna girmesine izin verilmesini de rejimin dış dünyaya biraz olsun açılması gibi gördüler. Ne yazık ki ortada böyle bir iyimserliği haklı çıkaracak bir durum yok.

Bu düzmece mahkemenin başlıca amacı, Suu Kyi'yi cuntanın gelecek yıl düzenlemeyi düşündüğü seçimlerde engel oluşturmasını önlemekti. Ülkeyi yöneten generaller, 18 ay sonra Suu Kyi'nin hapis hayatını daha da uzatmak için rahatlıkla başka bir bahane bulabilir. Zaten Suu Kyi'nin partisi 20 yıl önceki özgür seçimlerde ezici bir zafer kazandığından beri cunta kendisini ara ara yargılamayı adet edindi. Rejim diğer alanlarda da gitgide güçleniyor.

Yeni anayasa ve gelecek yılki seçimler, askeri yönetimin hâkimiyetini iyice pekiştirecek gibi duruyor. Geçen hafta, Birmanya rejiminin cuntaya nükleer silahlar oluşturmak için Kuzey Kore'yle işbirliği yaptığına dair haberler yayımlandı. Rejim, başkentini ülkede ormanların iyice derinlerine taşıdı. Bunlar dış dünyaya açılmak isteyen bir rejimin yapacağı şeyler değil.

Suu Kyi'nin cezasına öfkeyle tepki veren Fransız yönetimi, AB'ye yeni bir yaptırım paketi önerdi. Britanya BM'nin silah ambargosu koyması için uğraşıyor. Bu çabalar küçüm-senmemeli, nitekim Suu Kyi ve destekçileri de demokratik yönetimlerin rejime baskı uygulamaya devam etmesini istiyor.

Mevcut yaptırımlar yeterince sağlam değil. Bundan daha fazlası yapılabilir, örneğin Birmanya kerestesinin Avrupa piyasalara girmesi önlenebilir.

ASEAN'a baskı kilit önemde
Fakat bölgede Çin, Hindistan ve diğerleri gibi Birmanya'nın bereketli doğal kaynaklarına erişmeyi isteyen ülkelerin desteğini aldığı sürece, cuntanın Batılı demokrasilerin aşağılamalarına ve cezalarına aldırış etmeyeceği ortada. Rejim doğalgaz, kereste ve cevher satışından elde ettiği gelirlerle ayakta kalabiliyor.

Batı'nın baskısı asıl cuntaya el altından yardım eden bu Asya ülkelerine uygulanmalı. Cuntaya silahları satan Fransa değil, Çin. Generallerin ikinci evleri Londra'da değil, Tayland'da. Rejime destek vermeyi bırakması gereken de AB değil, 10 ülkeden kurulu Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) olacak. Kuzey Kore-Birmanya nükleer işbirliği iddiaları aslında tam da Batı'nın Asyalı güçleri cuntadan uzaklaştırmak için ihtiyaç duyduğu malzeme olabilir. Kuzey Kore gitgide tutarsızlaşan davranışlarıyla müttefiki Çin'i bile soğuttu. Birmanya da aynı yolu takip ederse Pekin harekete geçmeye karar verebilir.

Cuntanın tecrit edilmesinin, halka uyguladıkları baskı ve zulmü hafifletmeyi başaramadığı ortada. Ama bu, politikamızı tersine çevirmemiz gerektiği anlamına gelmiyor. Bilakis demokratik yönetimler bu tecriti daha da ileri götürmek için ellerinden geleni yapmalı. (Başyazı, 12 Ağustos 2009)

Kaynak: Radikal