Çin'in Yeni İpek Yolu: Binmeyen yolcu kalmasın!

Çin'in "Yeni İpek Yolu" havalı bir güzergaha kavuştu: Çin'in doğusundaki Zheijang eyaletinden Londra'ya kadar hizmet verecek bir yük treni hattı... Çin Demir Yolları Şirketi Pazartesi günü [2 Ocak] Şangay'a yakın 1 milyon nüfuslu Yiwu şehrinden ilk trenin kalktığını duyurdu. Bu etkileyici lojistik başarı sayesinde 12,070,08 kilometrelik demir yolu bağlanmış ve Avrupa'nın en büyük başkentlerinden birine 16 günde ulaşılmış oluyor.

Daha da mühimi Yiwu-Londra hattı Çin'in "Tek Kuşak, Tek Yol" (One Belt, One Road) politikasındaki jeopolitik hedeflerini de açığa vuruyor. Mevzubahis politika, Çin'i geçmişte Orta Asya, Ortadoğu ve Avrupa'ya bağlayan kadim "İpek Yolu"nu ihya etmeyi amaçlıyor. ABD'nin yakın zamana kadar Orta Asya'da istikrar tesisine yardım etme hedefinde olmasına ilaveten, şayet Amerikan-Çin ticaret ilişkisi bozulursa bu "Yeni İpek Yolu" daha da kritik bir hale bürünebilir ki Donald Trump ve ekibinin sertlik taraftarı açıklamaları bize bu ihtimali hatırlatıyor.

Çin'in eski İpek Yolu üzerinden Asya ve Avrupa'yı raptetme hedefi birçok isimle anılıyor. Bunlardan bir tanesi de "Kuşak ve Yol Teşebbüsü." Yani dünya nüfusunun yüzde 60'ını teşkil eden 65 ülkeyle ticaret yapmayı daha da kolaylaştırmak. Çelikten çimentoya kadar yığınla sektörde kapasite fazlasından muzdarip olan Çin, ekonomisini sağlıklı bir seyirde tutmak için yeni pazarlar peşinde.

Bulgaristan'ın eski maliye bakanı ve Dünya Bankası yetkilisi Simeon Djankov, "Çin'in şuan yaptığı insan gücünü ve inşaat teçhizatını ihraç etmesidir," diyor.

Şimdiye dek Çin devlet bankaları projenin ulaşım ve altyapısı için 250 milyar dolar tahsis etti. Peterson Institute for International Economics isimli teşekkülün bir raporuna göre "Tek Kuşak, Tek Yol" için yapılan harcamalar uzun vadede 4 trilyon doları bulabilir.

Masraflar bir yana, mezkur proje Çin dış politikasına fayda sağlayacak. The Netherlands Institute of International Relations'dan Avrupa-Çin ilişkileri uzmanı Frans-Paul van der Putten projenin Çin'in birçok dış politika hedefini de kombine ettiğini ifade ediyor. Çin'in Avrupa'da ve Hint Okyanusu havalisinde enerji projelerine, demir yollarına ve limanlara yaptığı yatırımın ekonomik kazançtan çok daha büyük jeopolitik getirileri olabilir.

"Mezbur proje Çin'e Asya, Avrupa ve Afrika'daki diplomatik nüfuzunu güçlendirme imkanı tanıyacak ve böylece Doğu Asya'da ABD ile Japonya'dan gördüğü jeopolitik baskıyı da dengeleyecek," diyor van der Putten.

Ekonomisi hala ihracata dayanan ve ABD ile yaşanacak eli kulağında bir gerilim nedeniyle iç tüketimi artırarak ekonomisini yeniden dengeleme yoluna gitmeyi deneyen Çin için malum proje çok daha fazla ehemmiyet arz edebilir. Trump serbest ticaret anlaşmalarını bizzat kendisi yüksek sesle eleştirirken ekibini de Pekin'i Amerikan ekonomisine güçlük çıkartmakla suçlayan Çin aleyhtarı ekonomist ve danışmanlardan kurdu. Bu husus Çin yönetimini endişelendiriyor. Zira ABD ile olan ticari ilişkilerinin yekunu 2015'te 659.4 milyar doları bulmuş.

Eğer bu alışveriş yüksek gümrük vergilerinden, kur savaşları ve benzeri şeylerden zarar görürse, yeni İpek Yolu Çin için bir imdat çıkışı olabilir.

"Eğer yeni Amerikan hükümeti ticaret konusunda sert bir tavır takınırsa Çin de inşa etmekte olduğu altyapı kozunu kullanıp artık ticarette yeni partnerimiz Avrupa diyebilir," diyor Djankov.             

Çin Demir Yolları halihazırda Hamburg, Milano ve Madrid gibi diğer Avrupa şehirlerine de marşandiz (yük treni) seferleri düzenliyor. Fakat demir yolu büyük sevkiyatlar için en verimli nakliyat metodu değil: 20,000 konteyner taşıyabilen şileple kıyaslandığında Yiwu-Londra treninin yalnızca 200 konteyner taşıyabilmesi devede kulak kalıyor. Ama kimi emtia için de uygun maliyetli bir seçenek olabilir.

Britanya merkezli yük treni işletmesi ve Yiwu-Londra güzergahında da operasyonu olan Brunel Project Cargo'dan Mike White'ın demesine göre, Londra'ya demir yoluyla yapılan bir sevkiyat deniz yoluyla yapılanın yarısı kadar zamanda, hava yolu nakliyatının da yarı fiyatına gerçekleşiyor. "İnanıyoruz ki bu Çin için ihracat ve ithalat yapan birçok nakliyecinin bakışını değiştirecek," diye de ekliyor White.

En önemlisi de bunun arz ettiği sembolik mana. Djankov, "Projenin ayrıntılarının ortaya çıktığı 2011 yılından itibaren plan buydu: Avrupa'nın kalbine ve Londra'ya nüfuz etmek," diyor.

Dünyanın en büyük ekonomilerinden olan ve sadece 2014 yılında 664 milyar dolarlık ithalat yapan İngiltere, Çin'in ihracata dayalı ekonomisi için cazip bir mükafat. Çin son yıllarda İngiliz sanayiine ve enerji sektörüne olan yatırımları arttırdı. Karşılığında da — en azından yakın zamana kadar— dünyanın en büyük ikinci ekonomisine adım atmaya hevesli İngiliz liderlerin ayrıcalıklı teveccühüne mazhar oldu. Brexit sonrası Avrupa ile olan ticaret imtiyazlarını kaybetmesi muhtemel olan Birleşik Krallık Pekin'le ticari bağlarını derinleştirmek için daha da istekli olacaktır.

"Tek Kuşak, Tek Yol" yalnızca demir yollarıyla alakalı değil. Kafa karıştıracak şekilde "kuşak" Orta Asya'daki, yollar ve boru hatlarının da dahil bir kara ağını ifade ediyor. "Yol" ibaresi ise geçmişte Çin ipeklerini Roma pazarlarına taşıyan kadim Hint Okyanusu ticaret güzergahlarını ihya eden Bahrî İpek Yolu'na (Maritime Silk Road) karşılık geliyor.

Lakin Çin devlet başkanı Xi Jinping, demir yolu yatırımlarını öncelik haline getirdi: Bloomberg'e göre yeni ihracat pazarlarına ulaşmak için Çin demir yolu sisteminde 503 milyar dolarlık bir büyüme öngörülüyor. Djankov'a göre demir yolu yeni İpek Yolu'nun en mühim unsuru.

Çin'in bu projesindeki muhatapları, yani yatırımları alacak taraflar ise yeni demir yolu hizmetlerinin sunacağı imkanlar karşısında heyecanlanıyor; bilhassa Avrupa'nın iktisaden geride kalmış ve ulaşım ile enerji gibi kalemlerde esaslı yatırımlara muhtaç olan köşeleri...

van der Putten'e göre "Avrupa'daki yerel hükümetler ve Avrupalı şirketler Çin'i yeni demir yolu hizmetlerinden hasat edecekleri parayı düşünerek şimdiye kadar bu projeyi en ateşli şekilde destekleyen taraf oldular."

Kaynak: foreignpolicy.com
Dünya Bülteni için tercümje eden: Mustafa Doğan