Çin'i eleştirmek zor değil

Arap ve İslam dünyası hükümetleri baskıya maruz kalan Çinli Müslümanlarla dayanışma konusunda bizi utandırdı, ancak halklar neredeydi? Bu hükümetlerin, İslam Konferansı Örgütü'nün Uygurların trajedisini ele almak ve ortak tutum belirlenmek için önerdiği toplantıya katılmaktan kaçınması sürpriz oldu. İslam ülkeleri hükümetlerinin, Çinli yetkililerden Şincan'daki korkunç çatışmalar hakkında soruşturma başlatılmasını istemekten bile kaçınacağı aklımıza gelmezdi.

İran, Pakistan, Suudi Arabistan ve Mısır da dahil İslam ülkeleri, siyasi hesaplarını Çin'de zulüm gören milyonlarca Müslüman'ın desteklenmesinden önemli gördü. Bu bağlamda, Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan'ın alçalmışlık duygumuzu hafifletecek biçimde ifade ettiği tutumu ayrı tutuyorum.

Sivil toplumumuz budandı
İslam halklarının rolüyle ilgili sorununsa, en azından istisnai durumlar dışında halkların sesinin duyulmadığı Arap dünyası açısından zorlu olduğunu biliyorum. Arap dünyasında sivil toplum kuruluşları ortadan kaldırıldı veya hükümetlere boyun eğdirildi. Neyse ki İslam Konferansı Örgütü bu konuda tarafsız bir tutum benimsedi. Ayrıca Müslüman Âlimler Birliği de bizi yanıltmadı ve Çin'deki Müslümanların maruz kaldığı mezalimi kınayan bir bildiri yayımladı.

Halklarımızın bütün sınırlama çabalarına rağmen gayretini kaybetmemesi hayal kırıklığını ortadan kaldırıyor. Zira Danimarka'da yayımlanan karikatürleri protesto eden halklarımızın, milyonlarca Uygur Müslümanı'nın saygınlığını savunmak için başlatılacak bir çağrıya olumlu karşılık vermeye hâlâ hazır olduğunu düşünüyorum. Aynı halkların İsrail'in Gazze saldırısı sırasında Gazzelilere destek için sokağa dökülmesi de unutulmaz. Hükümetlerimizin çoğunun herkesin bildiği gibi ses çıkarmaktan kaçınmasının ardından, Araplar Gazze'de abluka altında kalanlara destek vermeyi sürdürüyor.

Bu halkların ve onları temsil eden liderlerle cemaatlerin, Uygurların gördüğü baskıyı protesto etmesini ve onlarla dayanışma ifade etmelerini hâlâ umut ediyoruz. Bazı İslam ülkelerindeki sivil toplumun Arap ülkelerindekinden daha güçlü ve etkin olması nedeniyle, bu örgütlerin rolü şüphesiz gerekli ve etkili olacaktır. Uygur Müslümanlarına yapılanlardan dolayı öfke ilan edilmeli; en basit sivil ve dini haklardan mahrum bırakılmaları ve baskının devam etmesi karşısında duyulan rahatsızlık dile getirilmeli. Çinli yetkililere, ülkedeki Müslümanlar zulüm görürken bu büyük ülkenin İslam dünyası halklarının sevgisini muhafaza etmeyeceğini, bu politikaların sürmesinin Çin'in İslam dünyasındaki çıkarlarını etkileyeceğini açıkça ifade edebilirsek çok güzel olur. Özellikle de Arap dünyası Çin malları için en büyük pazarı oluştururken...

Pekin mevcut tavrını sürdürürse, Çin mallarının boykot edilmesi de teşvik edilebilir. Bu öneri pratikte imkânsız görünse de, küresel ekonomik kriz nedeniyle ihracatı azalan Çin'e acı verecektir.
(Katar gazetesi Şark, 22 Temmuz 2009)

Kaynak: Radikal