Deniz Baykal’ı düne kadar yere göğe sığdıramayanlar, “kaset” sonrası “istifa” naralarıyla kalem oynatırken, CHP’nin, Sovyetler Birliği Komünist Partisinin politbürosunu hatırlatan, seksenine merdiven dayamış isimleri, çoğu ölmüş beyin hücrelerine elektrotlar bağlayıp, Baykal’a, Mustafa Sarıgül suikast düzenledi söylemiyle, gündem değiştirmeye soyundu!
Yemezler!
Gizli kamera görüntüleri, montaj olsun, düzmece olsun, her ne halt olursa olsun, Baykal’ın Kurultay’da yapmayı tasarladığı değişikliklerin önüne bir duvar ördü herşeyden önce. Nesrin Baytok’un da “önlenemez yükselişini” zınk diye durdurdu!
Bu arada, ağzını ne zaman açsa, mutlaka bir değil bin çam deviren CHP Genel Sekreteri Önder Sav, “Sarıgül, Baykal için vur emri verdi. Mithat Yılmaz, 750 bin dolara, Baykal’ı, Brüksel’de iki dizinden vuracaktı!” diye bi laf attı son düzenlediği basın toplantısında.
Şimdi Önder Sav, Sarıgül’ü bu saçma sapan iddiayla suçlarken, aslında, “kaset de onun marifeti olabilir” demek istiyor da, diyemiyor bir türlü.
Madem İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün, böyle bir ihbarı vardı, neden o iğrenç kasetin ortaya çıktığı gün bu açıklamayı yaptı Sav? İhbarın üzerinden bir ay geçmiş! Neyi, niçin bekledi?
Güneşi balçıkla sıvama çabalarıdır bunlar!
Yemezler!
İhbar mektubu yazmaktan kolay ne var? Sarıgül vurdurtacak da denir Beyazgül öldürtecek de. Ama bunları, CHP gibi bir partinin Genel Sekreteri, basın toplantısında, elde somut kanıtlar var olduğunu ima ederek açıklamaya kalkışırsa, o zaman CHP’nin ne hale geldiğini, yıllardır her seçimde niçin iki seksen mindere uzandığını anlamak çok kolaylaşıyor. Sen, “koskoca” Ana Muhalefet Partisi olacaksın, Anayasa değişikliklerine yönelik bir tek öneri getirmeyeceksin, iktidarın her icratını yerden yere vurmanın ötesinde politika üretmeyeceksin, sonra da tırışkadan bi ihbar mektubunu somut belgeler ve kanıtlar imasıyla basının önüne koyup, “nah işte Mustafa Sarıgül vurduracaktı Baykal’ı!” diyeceksin.
İsmet İnönü’nün lafı yeter de artar Önder Sav’a:
Hadi canım sen de!
Kaynak: Star