CHP sıkıntıda


 
Sıkıntıda olan sadece AK Parti değil, CHP de ciddi problemlerle boğuşuyor bugünlerde. Kanaltürk'e aktardığı paralar nedeniyle CHP'nin hesaplarını inceleyen Anayasa Mahkemesi bu televizyonla ilişkide nedense bir sorun görmezken diğer harcamalarda 1 trilyonluk usulsüzlük tespit etti. Mahkeme parti sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunma kararı aldı. Sorumlulardan kasıt sadece malî yöneticiler mi henüz belli değil.
Suç duyurusunun nerelere kadar uzanacağını, genel başkanı kapsayıp kapsamayacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz. Ancak anamuhalefet partisinin ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğu kesin. CHP usulsüz harcamalardan dolayı mahkemeye taşınacak. Kaderin cilvesine bakın... RP'nin 'kayıp trilyon davasını' en çok diline dolayan parti CHP idi. Şimdi aynı suçla itham ediliyor. İddia vahim, hiç kuşkusuz bunun önemli siyasî sonuçları olacak. RP örneği ortada...

Kapatılan RP 'kayıp trilyon' davasında çok ağır bedel ödedi. Partinin Genel Başkanı Necmettin Erbakan ilerleyen yaşına rağmen bugün ev hapsinde. İki dava arasında büyük benzerlikler dikkat çekici. Buradan yola çıkarak usulsüz harcanan 1 trilyonun sadece ilgili yöneticilerin değil CHP lideri Deniz Baykal'ın da başını ağrıtacağını ileri sürenler var.

Erbakan'a hapis öngören mahkeme kararının gerekçesinde 'Genel Başkan Erbakan'ın her ne kadar talimatı ve faturalarda imzası bulunmasa da harcamaların onun bilgisi olmadan gerçekleşmesi mümkün değildir' deniyor. Mahkemenin bu kararını Yargıtay da onadı. Benzer süreç eğer CHP için de aynen işlerse Erbakan'ın başına gelenler CHP'nin en üst düzey yöneticilerinin de başına gelebilir. Erbakan'ın avukatları CHP davasını yakından izleyecek. Eğer suç duyurusu dar tutulursa kayıp trilyon davasında iade-i muhakeme talebinde bulunacaklar. Yani davanın yeniden görülmesini isteyecekler.

Anayasa Mahkemesi'nin CHP-Kanaltürk ilişkilerinde problem görmemesi kesinlikle bu dosyayı gündemden düşürmez. Ödemelerle faturalar arasında iki yıllık fark söz konusu. Bu normal mi? Diğer yandan Kanaltürk'e yaptırılan trilyonluk CHP belgeseli acaba ne zaman gün yüzüne çıkacak? Bir belgesele bu kadar büyük meblağ ödenmesi olağan görülebilir mi? Bu sorular uzun süre daha gündemdeki yerini koruyacak.

CHP'nin son dönemdeki sıkıntısı sadece içerideki usulsüz harcamalardan kaynaklanmıyor, dışarı da sorunlar yaşıyor. Yarın Atina'da toplanacak Sosyalist Enternasyonel toplantısında sol siyasetle bağdaşmayan CHP'nin anti demokratik ve özgürlük karşıtı politikaları masaya yatırılacak. CHP lideri Baykal, Sosyalist Enternasyonel'in üst düzey yöneticilerinden... Bu ters rüzgârlar karşısında toplantıya katılıp katılmamayı tartışıyor. Bu satırların yazıldığı saatlerde kararı henüz netleştirmiş değildi.

Sosyal demokrat olmadığı gerekçesiyle CHP'nin uyarılmasına kesin gözüyle bakılıyor. İhracının bile gündeme geleceğini iddia edenler var. İlginçtir, Türkiye'de bazı sol çevrelerin de bu yönde girişimi söz konusu. En son Baskın Oran, Sosyalist Enternasyonel üyelerine mektup yazarak, Meclis'teki en gerici parti olarak nitelediği CHP'nin örgütten atılmasını istedi. CHP sadece rakip partilerin değil, aynı çizgideki isimlerin de sert eleştirilerine muhatap oluyor. Buna Avrupa'daki sosyal demokratlar dâhil.

Bütün dünyada solun en bariz vasfı demokrasi, özgürlük ve insan hakları gibi evrensel değerleri bayraklaştırmasıdır. Ama Türkiye'de durum farklı... Türk solunun en büyük partisi CHP'nin ürettiği ideolojik, içe kapanmacı, demokrasi ve özgürlük karşıtı siyaset sadece sola değil ülkenin gidişatına da olumsuz yansıyor. Deniz Baykal keşke Atina'ya gitse de eleştirilere, uyarılara kulak verse... Belki o zaman CHP'nin de Türkiye'nin de başı dertten kurtulur.

 
Kaynak: Zaman