CHP samimi mi?

Bu kadar "güncel konu" arasından CHP'nin samimiyeti de nereden çıktı diye sorabilirsiniz.

Ancak güncellik bizde çok izafi bir kavram.

Hatırlarsınız, bir-iki ay önce TBMM'den gece yarısı önemli bir yasa geçti, TCM'nin 250. maddesinde yapılan bir tadilatla hem sivillerin askeri mahkemelerde yargılanmasının önü kapatıldı, hem de askeri disipline taalluk etmeyen konularda askerin de sivil mahkemelerde yargılanmasının yolu açıldı.

CHP de bu yasayı hemen Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı.

İddia yasa değişikliğinin Anayasa'nın 145. maddesine aykırılığı.

Araya adli tatil girdi ve bir-iki ay önce çok tartıştığımız bu konuyu toplum, basın olarak hemen geri plana atıverdik.

Şimdi adli yıl bitti, muhtemelen çok yakın bir gelecekte Anayasa Mahkemesi TCM 250. maddedeki değişikliği ele alır ve kararını açıklar.

Bu değişiklik sonrası CHP'nin yasayı Anayasa Mahkemesi'ne taşımasının mantığının aslında çok iyi anlaşılmadığını, tartışılmadığını düşünüyorum.

Anlaşılan CHP değişikliğin Anayasaya aykırılığı konusunda kararlı ama mesele sadece basit bir anayasaya uyumsuzluk kaygısı mı?

Benim anlamakta zorlandığım konu CHP'nin, askeri disipline taalluk etmeyen konularda, mesela askeri kişilerin darbe girişimlerinin, sivil mahkemelerde yargılanmasına karşı olup olmadığı. 

Şayet CHP gerçekten standart bir demokraside olması gerektiği gibi, askeri disiplin suçları dışında askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasına hukuk devleti anlayışları gereği karşı değilse yapmaları gereken sadece TCM 250 değişikliğini Anayasa Mahkemesi'ne mi götürmektir?

Anayasa'nın ilgili maddesi anayasa değişikliklerinin üye tam sayısının üçte biriyle teklif edilebileceğini yazmaktadır.

CHP'nin vekil sayısı bu orana yetmese bile, şayet disiplin suçları dışında askerlerin de sivil mahkemelerde yargılanmalarına demokratik değerler açısından karşı değiller ise, AK Parti ile bir uzlaşı arayıp 145. maddede bir anayasa değişikliği talep edemezler mi idi? Bu sorunun cevabını ben gerçekten merak ediyorum.

CHP, TCM 250 değişikliğinin Anayasa'nın 145. maddesine uyumundan bağımsız olarak, TCM 250 değişikliğini ister mi, istemez mi?

Şayet ister ise, neden bir anayasa değişikliği konusunu gündeme getirmezler de yüksek yargıya başvurmakla yetinirler?

CHP, TCM 250 değişikliğine siyaseten karşı ise bu ne anlama gelmektedir?

Bence bir tek anlama gelmektedir, o da, CHP'nin kendine biçtiği misyonun içinden geçtiğimiz dönemde ülkemizdeki sivil-asker ilişkilerinin düzelmesinin, çağdaşlaşmasının geciktirilmesi olduğudur.

Bu da anlaşılabilir.

Anlaşılamayan yegane şey kendine böyle bir misyon biçen bir siyasi hareketin kendine sosyal demokrat demesi, sosyalist enternasyonal üyeliğidir.

Kaynak: Star