Meclis açıldı. Politika da sıcak günler yeniden başlıyor..
Daha ilk gün kriz, askerler Meclis açılışına ve resepsiyona katılacak mı tartışması, sert açıklamalar...
Erdoğan döndü Gül yurtdışında.. Ankara'da hareketli günler başladı.
Bakalım Baykal yeni krizler için düğmeye basacak mı? Yoksa susmaya devam mı edecek?
Parti aslında bölünmenin eşiğinde. Baykal'a karşı adaylar Koç ve Sarıgül'den ibaret değil..
Anayasa tartışmaları ve yerel seçimler CHP'nin önündeki iki büyük engel.. CHP anayasa tartışmalarına mevcut üslûbunu koruyacak olursa, partide tek bir demokrat bile kalmaz. CHP faşist bir partiye dönüşür..
Yerel seçimlerde zaten, milletvekili seçimlerinde aldığı oy kadar bile alamayacak.. Bu çok açık ve net.. Eğer yerel seçimlere kadar CHP bütünlüğünü korusa bile seçimlerden sonra bu iş biter. Zaten bu ilk kongrenin ardından parti bölünecek olursa, CHP'nin bir varlık göstermesi mümkün olmaz.
CHP, ilk kongrenin ardından bölünecek olursa, ikiye değil, en az 3'e, hatta bağımsızlarla birlikte dörde bölünür ve anamuhalefet partisi olmaktan da düşer..
En azından şimdi partide 3 kanat belli: Sarıgül, Koç ve Baykal.. Baykal'ın kendi kadrosu belli. Sarıgül partideki ılımlı kanadı temsil ediyor ve daha popülist bir çizgi izliyor..
CHP parçalanırsa MHP anamuhalefet partisi olur.. CHP'den kopanlar, SHP, DSP gibi diğer sol partilerle ittifaka gidebilirler.. Meclis'te DSP ve en az 2 "sol parti" (!) grub kurar bu durumda.. Soldan bazı ılımlı isimler de AK Parti'ye katılır zaman içinde.. CHP kadroları kendi kendilerini notralize ederler gibi sanki. Yani kendi kendilerine muhalefet ederler.. Zaten en iyi bildikleri şey de bu değil mi?
Parçalanmış bir sol, ilk genel seçimler öncesi yeniden krize girerler. Çünki kendilerine ideolojik bir kimlik ve sosyolojik bir taban bulmaları gerekir. Aksi halde birer tabela partisine dönüşürler. Bu durumda Kemalistler ve Aleviler, Kürtler gibi kendi partilerini kurabilirler.. Ya da bu yapılar ona dönüşür..
Solcular, sosyalistler, Kemalistler ve Aleviler ayrışırlarsa Alevi oylar da ciddi şekilde parçalanır.. Tunceli Alevileri ile Hatay Alevileri ya da Sivas Alevileri aynı partiye gitmez.. Zaten artık dindar Aleviler, sağcı Aleviler de var.. Aleviler üzerinden siyaset yapmak isteyenler ve bu konuda CHP ile pazarlık yapanların elinden bir pazarlık kozu da alınmış olacak..
Ne Baykalla, ne de Baykalsız! CHP ikircikli bir yenilginin eşiğinde bulunuyor.. Bu sonuç Baykal'ın başarısı!..
Bu aşamadan sonra hiçbir liderin CHP'yi birleştirip, bütünleştirme şansı yok. Çünkü fikirler başka başka.. Çünkü dünya hızla değişiyor, onlar hâlâ 19. YY sonrası oluşan kavram ve kurumlarla 21. YY açıklamaya çalışıyorlar.. Derin bir boşluğa düştüler.. Kemalizmden vazgeçseler, artık o CHP CHP olmaz. Kemalizme yapışsalar, 6 ok'u ile birlikte Kemalizm, hükmü kalkmış para gibi.. Geçerliliği yok.. Hayatta karşılığı yok.. Dünya gerçekleri ile, toplumsal ütopya ile çelişiyor.. Tarihin akış yönünün aksine kürek çekiyorlar..
Onlar da bunun farkındalar ama telaffuz etmekten korkuyorlar. Onun için de agresifleşiyorlar..
Arkalarında bir kısım askerden ve yaşlı bürokrattan başka kimse yok.. Sosyolojik tabanlarını hızla kaybediyorlar.. Oysa bir zamanların tek partisi idiler.. Bugün de Takriri sükûn, açık oy gizli tasnif, tek parti ve İstiklal Mahkemeleri kurulup muhalefet liderleri şehir meydanlarında asılmadıkça CHP yeniden iktidar olma şansını kaybetti artık..
CHP bugün, adeta, Türkiye'nin her türlü değişime, özgürlüklere, insan haklarına, katılımcı, çoğulcu ve şeffaf bir yönetim taleplerine karşı direnen tek partisi gibi..
Nur Vergin'le, ADD ve ÇYDD paralelinde bir siyasetle aslında gidecekleri bir yer de yok..
Uğur Mumcu'nun eşi gibi, hesap sorması gereken insanların safında yer alarak başka vadilerde siyaset yapan insanlar da bulundukları yerin gerçeklerinin farkına vardıkları gün orada olmayacaklardır. Yani CHP'nin içinda hâlâ bazı "saf"lar çağdaşlık adına gericilerin trenlerine kömür taşımaya devam ediyorlar.
Geçen gün bir emekli prof. arkadaş, "Aman Baykal'a karşı muhalefet etmeyin, o orada farkında olmadan bizim için çalışıyor" diyor.. Önce sosyalistleri, sonra radikal Kürt ve Alevi unsurları partiden uzaklaştırarak CHP'nin sosyolojik tabanını tasfiye etmiş. Evet bir bakıma da öyle. Baykal CHP'nin tasfiyesine ve AK Parti'nin yükselişine hizmet etti bir bakıma.. Ama artık tasfiye edecek kimse kalmadı. Şimdi kendi tasfiye ettiği zeminden tasfiye sırası kendine geldi. Baykal sonrası da zaten CHP diye bir partinin varolması çok mümkün değil. İflas eden bir şirketin alacaklılarının şirketi yağmalaması gibi bir durumla karşı karşıya kalacağız. Ya da çöken bir yapının enkazından herkes kendine ait ne varsa onu almaya çalışacaktır. Bu da normal..
Ya işte böyle. Allah (cc) dilerse CHP AK Parti için çalışır. Yok etmek istedikleri başörtüsü ayaklarına dolanır da, insanların dine yönelişleri için bir sembol olarak siyasetin gündemine böyle oturur. Allah (cc) insanlar arasında güç-iktidar ve serveti işte böyle dolandırır.. Yeryüzü fesada uğramasın diye kimleri ile kimilerini tasfiye eder.. Hayat bu anlamda bir imtihan ve cihaddan (Allah yolunda çabalamak) ibarettir, bir Müslüman için.. Her inişten sonra bir çıkış ve her çıkıştan sonra bir iniş vardır. Biz ya da onlar, fark etmez.. Her doğan ölür, her yükselen gün gelir düşer! Yükselirken ve düşüşte adaletten barıştan ve özgürlükten yana tavır koyanlar cennete, diğerleri cehenneme gidecektir.. "Allah hakkıyla bilir, görür ve mutlak hüküm sahibidir." İnsanlarsa yaptıkları ve yapmaları gerekirken yapmadıkları, söyledikleri ve söylemeleri gerekirken söylemedikleri ile, ya kendi cennetlerine sırtlarında tuğla, ya da kendi cehennemlerine sırtlarında odun taşırlar..
Teşekkürler Nur Serter, teşekkürler Alemdaroğlu, Teziç, Özkök, Baykal, bazı önemli kararlara imza atan kimi yüksek yargı mensupları, emekli ve muvazzaf birtakım generaller ve diğerleri..
NFK'dan uyarlayarak; "Ey başörtüsü karşıtları siz bizim ifademiz ve hızımızsınız,
Gündüz geceye muhtaç, bize de siz lazımsınız."
Selâm ve dua ile..
Kaynak: Vakit