CHP, Ak Parti'yi de değiştirecek

Siyasal hayatımızda çok önemli bir değişiklik oldu. Yalnız CHP’de değil, özellikle iktidar
partisi de dahil bütün partilerde, Meclis toplantılarında, meydanlarda belirgin değişikliklerle karşılaşılacak.
Ayrı ayrı nelerin değişeceğini gözden geçirmeye başlamak istiyorum: 
Önce geçen haftaya kadar yapılmış hemen bütün yorumların, geçersiz kaldığını söylemeliyim. Benimkiler de dahil, her yorum ve tahmin artık yenilenmeye muhtaçtır. Bunlardan bir kısmı teyitle sonuçlanacak olsa bile, yazdıklarımızı, düşüncelerimizi bir kez daha gözden geçirmeliyiz; onlarla kendimizi bağlı saymamalıyız.
Büyük farklılığın Ak Parti’de olacağını, olması gerektiğini sanıyorum. Sekiz yıldır iktidardaki Ak Parti artık ensesinde, uzaklardan gelen rakibini hissedip, şaşıracaktır! Birinci işi yeni muhalefet partisini tanımaktır. Neresinde, neleri değişmiştir; yeni unsurlar, yeni güçler
nelerdir; zayıf yanları nelerdir. İktidar, CHP’deki genel başkan değişikliğini ‘kaset olayı’nın sonucu olarak görmemeli; heyecanın nedenini de Kılıçdaroğlu’ndan ibaret saymamalıdır.
Farklı bir siyasal durumla karşı karşıya kalan Ak Parti; eski bildiklerinin hepsini gözden geçirmelidir!
İlk kez halkoylamasında bir imtihanla karşılacak, bundan bir iki gün önce kolaylıkla kazanacağı söylenebilecek imtihanı kaybetme tehlikesini düşünmelidir.
Halkoyu ile başlayıp seçim yarışıyla sürecek bu imtihan döneminde, şimdiye kadar değişik nedenlerle CHP dışında kalan laiklik endişesiyle karşıt olanların da mücadeleye katılacağı bilinmelidir. Antalya Büyükşehir seçimi örneğinden alınacak çok ders vardır.
Ak Parti bu dönemi bakalım nasıl yönetecek, daha açığı yönetebilecek mi?
Sorunlar karşısında bulunan diğer parti CHP’dir. Önce mayıs ayı başlarında partinin oy oranının söylendiği gibi yüzde 30’a tırmanmadığı bilinmelidir. CHP son günlere geçen seçim düzeyindeki oy oranlarıyla gelmiştir. Zaten bilinen doğru olsaydı, bu değişim ortaya çıkmazdı!
Son kurultayda partiyi seçimlere taşıyacak yönetim seçiminin yapıldığı anlayışı, seçimlere kadar tüzük ve programın değiştirilmesini zorlaştırmıştır. CHP seçimlere mevcut
temel belgeleriyle girmemeliydi. Mevcut programın izin verdiği kadarıyla kalınırsa, ‘değiştik’ denemez. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında bile, ‘Parti programıyla’  bağdaştırılması zor sözler vardır.
Son bir iki yılda Baykal’ın söylemleriyle sıkıştırdığı politikalarla CHP’nin, iktidara ulaşmasını zor görüyorum. Son kurultay süresince de, ekrana çıkan partililer de sık sık, gerçek dışı durum tanımlarıyla, mevcut politikaları tekrarladılar. Partiye bağlı olanlar zaten, politikalar ve
söylemlerin doğruluğunu tartmadan inanmaktadırlar. Fakat onlar partiyi iktidara taşımaya yetmez. Bundan önce yaşanmış benzer dönemlerin heyecan, söylem ve sonuçlarının seçmene kazandırdığı deneyim de hatırdan çıkarılmamalıdır.
CHP’nin ‘sol’ kavramından uzak kalamayacağı görülüyor. ‘Sol’ kavramının çağdaş tanımıyla, halkımızın kırk yıl önce tartıştığı sol anlayışı arasında çok fark vardır. Eski anlayış ve tanım sürdürülürse, korkarım gülünç olunur.
Baykal nedeniyle CHP dışında çeşitli yollar arayanların kazanılması da önemli konulardan biridir. Yerim bitti, diğer sorunları önümüzdeki günlere bırakayım.

 

 Kaynak: Radikal