Çatışma arasındaki Yemenli sivillerin dramı

Yemen'de her şey kötü gidiyor. Ve bu durum her zamankinden daha da kötü. 9 aydır devam eden savaş sadece ülkeyi paramparça etmiyor; aynı zamanda yoksulluk içindeki insanlar ülke dışına gitmek zorunda kalıyor. Cumhurbaşkanı Hadi ve onun başbakanı ülkenin bazı bölgelerindeki çatışmaların sona ereceği iddiasını yalanladı.  Bu aslında Yemenlilerin yaşadığı sıkıntılar görmezden gelmesi anlamına geliyor.

Yemende savaşın iki tarafı var. Birincisi Suudi liderliğindeki koalisyon, ikincisiyse Salih-Huti ittifakı. Ve bu iki tarafın hem askeri hem de hava saldırıları Yemen’de çok büyük zulümlere sebep oldu. Son BM raporunda insan hakları ihlalleri Yemen’de durumun ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor. Devam eden çatışmalarda 32 bin kişi öldü. Daha kötüsüyse bunlar ölümlerden 5 bin 700’ü çocuk, 830’u ise kadındı.

Yemen’deki sivillerin ölümleri daha da trajik bir hal alıyor. Suudi koalisyon liderliğinde Yemen’de bir düğün evinin bombalaması gibi trajik ölümler bunlar. Kadın ve çocuklar dahil olmak üzere düğün evine yapılan hava saldırısında 160’tan fazla sivil öldürülmüştü. Ve düğün evinin bile bombalandığı Yemen’de artık hiçbir yer güvenli değil. Bu yüzden Mart ayından bu yana 2 milyon 300 bin kişi yükselen şiddetten dolayı evlerini ve yurtlarını terk etti.

Yemen hayati ihtiyaçlar grubuna giren ilaç, yiyecek ve yakıt ihtiyacının yüzde 90’ını ihraç eden bir ülke. Ve durum böyleyken bu hayati mallar savaş silahı olarak kullanılıyor. Birleşmiş Milletler muhabirine göre, Yemen’in ana limanları Suudi koalisyonu tarafından deniz ablukası altına alındı. Bu durum Yemen nüfusunun yüzde 80’inin büyük bir felaketle karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Suudiler ayrıca yardım malzemelerinin Husilerin kontrol ettiği bölgelere gönderilmesini de yasakladı.  Savaşın yıkıcı etkileri bu taktikler üzerindeyken, Yemen’de 21 milyon 200 bin insanın büyük bir insani yardıma ihtiyacı var.

Yemen’de bu aybaşında yoğun yağıştan kaynaklanan toprak kayması sebebiyle 26 kişi öldü ve bu kasırga binlerce aileyi de etkiledi. Halihazırdaki insani durum daha da kötüleşti. Bu şiddetli ihtiyaçların olduğu bir zamanda Yemen’de karaborsa da gittikçe yayılıyor. İnsanlar ihtiyaçlarını sadece yüksek fiyatlarla tedarik etmiyor, aynı zamanda sadece kısmi şeylere sahip olabiliyorlar. Mesela artık Yemen’de enerji ihtiyacı yalnızca güneş enerjisinden giderilmeye çalışılıyor. Ulaşımdaysa eşekler bu kıt durumda önemli bir ulaşım aracı oldu. Kısacası İnsanlar tırmanan şiddet içerisinde alternatif yöntemler üretiyor.

Yemen’de iç savaş devam ederken, bir arkadaşım şiddetin tırmanmasıyla Ürdün’e geçmişti. Oraya vardığında telefonla görüştük. Arkadaşım çile içerisinde yardım bekleyen Yemen halkının çığlıklarına uluslararası toplumun ve tüm dünyanın kulaklarını kapattığını ilk kez o zaman anladım diyordu. O Yemen’de dehşete düştüğü durum hakkında şu cümleleri sıralıyordu: “Ben Yemen’deyken, savaş nedeniyle dünyadan izole edilmiştik. Ancak bu süreçte ben uluslararası toplumun bizi bu durumdan kurtarmak için bir şeyler yaptığını düşünüyordum. Fakat ülke dışına çıktığımda Yemen’deki savaşa yabancıların ne tepki verdiğini gördüm. Ve kimsenin bizi umursamadığını anladım.”

Yemen’deki savaşa yönelik ilgisizliğin iki sebebi var. Birinci sebep Suudi ve İran’a bağlı iki farklı medyanın savaşa dair yanlış bilgiler vermesi. Bu iki ülkenin kontrolünde olan medya organları, Yemen’de mevcut savaşı sadece mezhepsel anlatılar üzerinden veriyor.

Zaten ülke içerisinde bağımsız yerel basın çoğunlukla susturuldu. Şu an medyayı kontrol eden egemen medyaysa savaş hakkında tamamıyla mezhepsel bir anlatı kullanıyor. Ama bu büyük ölçüde siyasi anlaşmazlıkları yansıtmıyor. Bu da Yemen savaşı hakkında uluslararası kamuoyunun anlayışını etkiliyor. Tıpkı gün geçtikçe vicdanlarını kaybeden Yemenlileri etkilediği gibi.

Savaşa karşı ilgisizliğin ikinci bir sebebiyse, Yemen savaşı hem bölgesel hem de büyük güçler için önemli bir kazanç haline gelmiştir. Mesela Suudi Arabistan, İngiltere’nin en büyük silah ithalatçısı olmuştur. Ve yine Suudiler ile ABD 1 milyar 290 milyon dolar silah anlaşması imzalamıştır. ABD Dışişleri Bakanlığı bu anlaşmanın onaylandığını geçtiğimiz günlerde açıkladı. Aslında sadece büyük güçler değil, aynı zamanda Kolombiya ve Sudan gibi birçok ülkeden askerler Yemen savaşında işe alım için bir fırsat buldu. Kısacası bu savaşın birçok kişiye önemli yararlarının olduğu aşikar. Ve bu yüzden savaşa ilgileri çok büyük. Tabii ki, Yemenlilerin yaşamları pahasına..

Yemenliler çilesi Tukidides’in şu sözleri ile özetlenebilir: “Güçlüler arzu ettiklerini yapar; zayıflar da başlarına geleni çeker.” Evet dünyanın en fakir ülkelerinden biri olan Yemen çaresizce Suudi makine gücü ile Salih-Husi ittifakının arasında kalmış durumda. Artık Yemenliler çift yüzlü bir kötülükle karşı karşıya olduklarını ve bütün dünyanın bu duruma ilgisiz olduğunu biliyorlar.

Yemen’de bütün bu zulümlere karşılık dünyanın ilgisizliği, insanlarda terk edilmiş hissini uyandırıyor. Ve onlar için her şeyden daha acı olan şey, kanlarının akmasının dünya için bir anlam ifade etmediği gerçeğidir. Gerçekten anlamak zor. Bütün dünya nasıl böyle büyük bir trajediyi görmezden gelebiliyor. Bu gerçekten insanlık için çok utanç vericidir.

 

Kaynak: Middle East Eye

Dünya Bülteni için çeviren: Hazinadar Hasan Hız