'Cantona devrimi' yıkım getirir

Eric Cantona bir kitle protestosu gerçekleştirip hepimizin bankalardan paramızı çekmemizi öneriyor. Bu onlara ders olacak! İrlanda ekonomisi borsa tacirlerinin saldırısı altındayken eski futbolcunun öfkesine belli bir sempati duyuyorum. Büyük bir tavır konulması arzusunu pek çok insan paylaşıyor, fakat iktisattan çok anladığı söylenemez.

Şöyle başlayayım: Hepimiz bankalarımıza gidip birikimlerimizi çekmeyi istersek, bu ani bir çöküşe yol açmaz. Bu dijital hesapları nakde çevirmek zor olacaktır. Çoğumuz günlük 200 sterlinlik nakit çekim limitine tabiyiz. Ve büyük şubelerde 5 bin pounddan daha az bir nakit tutarlar. Daha yüksek meblağlar için talimat verilmesi gerekir.

Küçük birikimlerimizin bir banka kasasında olduğunu düşünmek bizi rahatlatır, fakat aslında bankalar paramızı borç verir veya yatırır. Finans sistemiyle ilgili endişe verici olan şey de budur. Her şey bir güven oyununa dayanır. Sisteme itimat ettiğimiz ve birikimlerimizin güvende olduğuna inandığımız sürece bankalar normal şekilde işleyebilir. Fakat o güveni kaybedersek ve zorlukla kazandığımız paramızı yastık altında tutmak istersek, birikimlerimizin hepsini geri almamız mümkün olmaz. Tedavülde yeterince nakit yoktur çünkü.

Nefret ediyoruz ama...
Bunu kabul etmekten nefret ediyoruz, fakat bankaların bize ihtiyacı olduğu gibi bizim de onlara ihtiyacımız var. Birçoğumuzun bankalara borcu var. Birikimleri olanlar enflasyondan zarar görmemek için faiz almak istiyor, her ne kadar şu an verilen faizler çok düşük olsa da.

Bankalara güvenin kitlesel çapta yitirildiğine tanık olunan dönemler var. Arjantin’deki 2001 krizi sırasında halk parasını çekmek için bankalara koştu. Hükümet buna hesapları dondurup şubeleri kapatarak cevap verdi. İnsanlar kısa süre alışverişlerinde takas usulünü kullanmak zorunda kaldı.

Yöneticiler bankacılık sisteminin çöküşü gibi bir riski almayacak, halkın güvenini güçlendirmek için ellerinden geleni yapacaktır. İrlanda’nın kurtarılıyor olmasının sebebi de bu. (23 Kasım 2010)


Kaynak: Radikal