'Canlı yayında' bir Cumhurbaşkanı

Perşembe akşamı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TRT'de canlı yayınlanan 'Zirveden Bakış' programının ilk konuğuydu. Çiçeği burnunda Genel Müdür İbrahim Şahin, programının tüm ayrıntılarıyla yakından ilgilendi. Zafer Kiraz'ın sunduğu programın arkası gelecek.

Şahin, televizyon programlarında görmeye alışık olmadığımız Genelkurmay Başkanı gibi isimleri de ekrana çıkarmayı amaçlıyor. Cumhurbaşkanı aynı programda belli aralıklarla ağırlanacak. Yerinde bir proje... Süleyman Demirel, cumhurbaşkanlığı koltuğunda otururken TRT'de sık sık eski gazeteci Kurtul Altuğ'la birlikte çıkardı karşımıza. Uzun uzun gündemi yorumlar, gelişmeleri nasıl gördüğünü anlatırdı. Ahmet Necdet Sezer döneminde Çankaya halka kapandığı gibi ekranlara da kapandı. Yedi yıl boyunca Sezer basının karşısına hiç çıkmadı. Televizyonlarda görünmedi. Gazetecilerin sorularına muhatap olmadı. Mesajlarını sadece resmi ve özel günlerde yaptığı açıklama ve konuşmalarla verdi. Kamuoyu iç politikadan dış politikaya ne düşündüğünü öğrenemedi. Abdullah Gül, siyasete adımını attığı günden beri basınla iyi ilişki kurmaya özen gösterdi. Bu sıcak yaklaşımını cumhurbaşkanı olduktan sonra da sürdürdü. Yurtdışı gezilerine medya mensuplarını davet etti. Canlı yayında basının karşısına çıkmaktan çekinmedi. Üstelik yorucu ve tempolu geçen bir günün gecesinde... Programı çok yoğundu. Gün içinde KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ı ağırladı. Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt ile olağan görüşmesini yaptı. Haftada bir gerçekleşen bu görüşmelere önem verdiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Gül iki buçuk saatlik program boyunca rahattı. Günün en sıcak konusu 'terör' programın önemli bölümünü aldı götürdü. Bu normal. Türkiye Diyarbakır'daki patlamanın acısını yaşıyordu. Cumhurbaşkanı 'Terörü bitirmeye kararlıyız' dedi ve ekledi: 'Bu konuda kurumlar arasında tam bir mutabakat var'. Terörle mücadelenin demokrasi içinde yürütüleceğine özellikle vurgu yaptı. Sınır ötesi operasyonun uluslararası arenada tepki çekmemesini buna bağladı. Gül'ün ajandasında Orta Asya'nın özel yeri olduğunu biliyoruz. İlk resmî gezilerini bu bölgeye yaptı. Klasik protokole bakmaksızın çok sık Orta Asya ülkelerini turlayacağını anlattı. Yılda en az bir defa gidecek. Onlara da Çankaya'nın kapıları ardına kadar açık... Yeni Anayasa'nın mümkün olan en geniş katılımla hazırlanmasını istiyor. Anayasa Meclis'te 367'nin üzerinde bir oyla kabul edilse bile halkoyuna götüreceğinin mesajını verdi. Bugünden bağlayıcı olacak bir söz söylemeyi doğru bulmadı. Ancak referandumdan yana olduğunu ifade etti. Başbakan Erdoğan da benzer yaklaşım içinde.

Cumhurbaşkanı Gül bugün ABD yolcusu... Beyaz Saray'da ABD Başkanı Bush'la görüşecek. Bu da uzun aradan sonra gerçekleşiyor. Washington'a cumhurbaşkanlığı düzeyinde ziyarete 12 yıl ara verildi. Gül, medyaya yansıyan Beyaz Saray'da 'hızlandırılmış program' uygulanacağı haberlerinden rahatsız. 'Bu da nereden çıktı? Doğru değil. Başından beri normal bir program öngörülüyor.' dedi. Hükümetten gelen kararnameleri imzaladığı için kimi çevreler tarafından yöneltilen 'noter' eleştirilerine tepki gösterdi. Dört ayda yaptıklarını selefi Ahmet Necdet Sezer'le kıyasladı. İki dönem arasında bir farklılık olmadığını rakamlarla ortaya koydu. Başbakanken şerh koyduğu YAŞ kararlarını cumhurbaşkanı sıfatıyla imzaladığı hatırlatıldı. YAŞ kararlarının yargıya açık olması yönündeki görüşünü koruduğunu söyledi.

Gül'ün futbola ilgi duyduğu, Beşiktaş taraftarı olduğu bilinir. Fiyatı nedeniyle eleştiri konusu olan Holosko'nun transferinden memnun. Türkiye'de oynamış olmasını avantaj görüyor. Takımına güvenen Gül, Beşiktaş'ın ikinci yarı daha iyi puan toplayacağına inanıyor. Programın sonunda cumhur, başkanını daha yakından tanıma imkânı buldu, çeşitli eleştirilere cevabını öğrendi.