Çankaya'nın işaretleri, simgeleri, sembolleri

Türkiye'nin son bir yılını ipotek altına alan cumhurbaşkanlığı makamına kimin geleceği sorusu, aslında hiç olmaması gereken bir ayrıntıya kilitlendi. Doğal olarak bu ayrıntı tartışmaların merkezine yerleşti. Tartışılan şey, cumhurbaşkanının nitelikleri, cumhurbaşkanlığı makamının yetkileri değil, bildiğimiz "başörtü sorunu". Ancak bu "başörtü sorunu", üniversitelerde yaşanan sorundan çok farklı bir yerde duruyor. Çankaya için konan başörtüsü engeli, bu argümanı savunanları hiç de arzulamayacakları bir yere savuruyor.

Başörtüsü, iddia edildiği gibi bir simge ise, bu sefer bambaşka bir şeyi simgeliyor.

Simgeler ve semboller somut varlıkların, düşüncelerin, durumların basit işaretleridir. Bayrak bir simgedir; bağımsızlığımızı, birlik ve bütünlüğümüzü simgeler. Ayna simgesi kadını, yay ve ok simgesi erkeği simgeler. Trafik işaretlerinin tamamı, basit bir anlatımla yol boyunca karşınıza çıkacak durumları ve tehlikeleri haber veren simgelerdir. Eskiler "remz" kelimesini kullanırdı. Tezyinatta çok yaygın kullanılan gül figürü Peygamberimiz'i, lale figürü ise Cenab-ı Allah'ı remz etmektedir.

Başörtüsü için getirilen yasakların arkasında, onun bir simge veya sembol olarak kullanıldığı iddiası bulunuyor. Bu argümanın zayıf tarafı şu: Simge olan başörtüsü değil; onun örtünme aracı olarak kullanılmasıdır. Aynı başörtü, bir hanımın boynunda bir fular olarak durduğu zaman, iddia edilen simge durumu ortadan kalkacaktır. Burada simge başörtü değil örtünmedir. Resmî mekânlarda örtünmenin bir simge olarak görülüp görülmeyeceği; hizmet alan ile hizmet verenin bu konuda mutlaka ayrılması gerektiği; üniversite öğrencilerinin "hizmet alan" sıfatıyla özgürlüklerinin kısıtlanamayacağı uzun süredir eleştiriliyor. Üzerinde durmak istediğim şey bu tartışmaları hatırlatmak değil; Çankaya'daki "first lady"nin başörtüsünün çok farklı bir simge olduğunu vurgulamak.

Çankaya'ya çıkacak cumhurbaşkanının eşinin başörtülü olamayacağı iddiasında bulunmak, herkesin bildiği üzere hukukî mesnedi olmayan bir iddia. Bu yüzden konu siyasî bir zeminde tartışılıyor. Siyasî zeminde tartışıldığı zaman da bu iddiadan önemli siyasî sonuçlar çıkıyor. Çankaya'da oturan cumhurbaşkanının eşinin başı kapalı olduğu zaman, başörtüsü kullanmayanların, hatta başörtüsüne karşı olanların yapacağı tek şey tahammül göstermek veya saygı duymak olacaktır. Peki, bir cumhurbaşkanı adayına, eşinin başı kapalı olduğu için engel olunduğunda; üstelik bu engelleme de şimdi yapıldığı gibi başörtü merkeze alınarak yapıldığında başörtüyü tercih edenler ne olacaktır? Nüfusun yarısının başörtüyü tercih ettiğini hatırlatarak sorumuza devam edelim. İşte bu durumda, başörtülü olanlar rencide edilmiş, aşağılanmış olmayacaklar mı? Başörtüsü, bir hanımın kendisi için bile değil, eşi için hak kaybına sebep olunca başörtülü olanların bu toplum içindeki yeri ve mevkiine dair esaslı bir meşruiyet problemi ile karşı karşıya kalmayacak mıyız?

Bu sorun, sadece cumhurbaşkanlığı makamı ile sınırlı kalmayacaktır. Aynı şekilde eşinin başörtüsünden dolayı devlet memurlarının da hak kaybına uğraması beklenmeyecek mi? Çankaya'da başörtülü bir cumhurbaşkanı eşinin oturmasına itiraz etmek bütün kamu hizmeti düzeninde liyakat ve ehliyet dışında bambaşka bir kriteri getirmeyecek mi?

Şayet önümüze "cumhurbaşkanının eşinin başörtüsü sorunu" şeklinde bir sorun geldiyse; bu sorun mutlaka önümüze konduğu şekilde çözülmeli. Çankaya köşkünde "başı örtülü bir hanımın eşi" cumhurbaşkanı olarak oturmalı. Aksi takdirde demokratik temsil makamlarını, toplumun bir kesiminin aşağılandığı yerlere dönüştürmüş olursunuz. Simgelerin karşıladığı anlamlar zamana ve şarta göre değişebilir. Bugün Çankaya Köşkü'nde başörtülü bir cumhurbaşkanı eşinin oturması, başörtülülerin rencide edilmesinin engellenmesini temsil edecek.

Geldiğimiz noktada, süregelen tartışmalar ışığında söylenecek tek şey var: Çankaya'da oturacak cumhurbaşkanının eşinin mutlaka başörtülü olması gerekir. Bu mecburiyetin sorumluluğu da; başörtülü eşi Çankaya için peşinen engel olarak gören ve gösterenlere ait.

 

Kaynak: Zaman