Can Azerbaycan ne oldu sana?

 
Azerbaycan'da son zamanlarda insan hakları ihlallerinin had safhaya ulaştığını galiba bilmeyen yok!

İnsan hakları konusunda duyarlı uluslararası çevrelerde de bu durumun kaygıyla izlendiğini medyadan öğreniyoruz.

Birkaç hafta önce, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) mezkur nedenlerden dolayı Azerbaycan'ı kınamıştı.

Taraf gazetesinde söz konusu anti demokratik uygulamaların vahametine ilişkin geçenlerde son derece çarpıcı bir yazı okumuştum.

Hakan Albayrak kardeşim de daha evvelisi gün, "Sovyet Respublikası'na dönüş temayülleri" başlıklı yazısında, din ve vicdan özgürlüğü ekseninde, Azerbaycan'daki tuhaf yaklaşımları sorgulamıştı.

Hülasa, zulme uğradığında, "Can Azerbaycan" diye ağıtlar yaktığımız, bağımsızlığını kazandığında sevinç gözyaşları döktüğümüz dost ve kardeş ülke Azerbaycan'da son derece can sıkıcı uygulamaların olduğu kesin.

Peki neden böyle?!..

İnsan haklarını ihlal etmenin, iftira atmanın, yoktan yere gözaltında tutmaların şimdiye değin kime hayrı dokundu da, bizim Can Azerbaycan'ımız da bu yola heves etti?

Cengiz Aytmatov'un, bütün dünyada müthiş etki uyandıran, "Gün Olur Asra Bedel" romanının ölümsüz kahramanı Yedigey Cangeldin'i bilir misiniz?

Kazak bozkırlarında küçük bir aktarma istasyonunda çalışan ve bir günü asra bedel yaşayan Yedigey Cangeldin'i…

Yedigey'in yürekler yakan dramı, baskıcı rejimlerin kaçınılmaz çöküşünü an be an hissettirir okuyucuya…

Uzun lafın kısasını arıyorsanız, şu darbımeselden daha güzeli yoktur:

"Zulümle abad olanın ahiri berbad olur!"

Büyük devlet adamı merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'in gelecek nesillere emanet ettiği Azerbaycan, haksızlığa, insan hakları ihlallerine temayül etmemelidir.

Yani, onun bıraktığı demokratik ortamdan geri dönüp de, baskıcı rejimlere özgü uygulamalara tenezzül etmemelidir.

Merhum Haydar Aliyev'in aziz hatırasına duyulan saygının da gereğidir bu.

"İki devlet tek millet" şiarıyla baktığımız Azerbaycan'a yakışan, bizi üzen, dahası derinden yaralayan, hatta bir Yedigey Cangeldin çaresizliği yaşatan uygulamalardan bir an önce vazgeçmesidir.

Neyse ki, hukuk dışı uygulamalara son verileceğine inancımız tamdır.

Çünkü, Sayın Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in demokrasi konusundaki hassasiyeti bu konudaki en büyük güvencemizdir.


Kaynak: Yeni Şafak