Caminin yenisi yapılır adaletin yenisi yapılamaz.
Seçim propagandalarında siyasi partilerin bol keseden gerçekleşmesi olanaksız vaatlerle ölçüyü kaçırdığını görmekteyiz.
Yoksulluk ve yolsuzluktan bahseden 2002 öncesinin İktidar mensupları, ülkenin bugüne kadar içine düştüğü ekonomik krizlerde, kendilerine emanet edilen milli kaynakların heder edilmesinde hiç payları yokmuş gibi davranmaktadırlar.
Şimdi soruyoruz.
Banka açmak bakkal dükkanı açmaktan daha kolay hale getirilirken, bankaların içi boşaltılırken, bu bankalar yoluyla ülkenin 50-60 Milyar doları yağmalanırken neredeydiler?
Yakınları yolsuzluktan ve nitelikli dolandırıcılıktan yurt dışına kaçmışken, hazine bonosu satış yetkisi olmadığı halde vatandaşı aldatarak, mevduat toplayıp, topladığı paralarla duvarlara külçe külçe altın stok ederek haksız kazançlar sağlanırken neredeydiler? Bonozedelere olan borçlarını bu devletin sırtına yüklemiş aynı kişiler siyasete soyunarak seçim meydanlarında varlık gösterirken neredeler?
Bugün Kuzey Irak"a hemen girelim diyenler;
Kendi dönemlerinde terör aynı hızla aralıksız sürerken, 30 Mehmetçik terhis olduktan hemen sonra pusuya düşürülüp şehit edilirken niye Kuzey Irak"a girelim demediler?
Ateş düştüğü yeri yakar. Hiç ateşe düşmeyenler ateşin yakıcılığını nasıl bilemezse, hiç evlenmemiş, çocuğu olmayanlar da; evlat sevgisini ve evlat acısını bilemezler.
Kuzey Irak"a operasyonun terörü bitiremeyeceği ama darbe indireceği ifade ediliyor.
Karşıya darbe vururken, bunun bize de bir maliyeti olacağını hesap etmeliyiz. Zira son aylardaki şehitlerimizin çok büyük bir bölümü çarpışmalarda değil, uzaktan kumandalı mayınlarla hain pusular kurularak şehit edilmiştir.
Öncelikle sınırlarımızı iyi koruyarak, içerde döşenmiş mayınları ileri teknolojiyi kullanarak temizlemememiz gerekirken, oy hesabıyla kendileri ve evlatları gitmeyeceklerine göre; "Bir an evvel gidilsin." aceleciliği içinde davranılmakta,
"Şehit cenazeleri gelirse siyasi parsa toplarız." zihniyetiyle şehitlerin kanı üzerinden propaganda hesapları yapılmaktadır.
Apo"nun idamı üzerinden siyasi rant sağlamak isteyenler kendi iktidarları döneminde idam kararını, karşı oldukları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi"nin arkasına sığınarak meclise götürememişlerdir.
Milletvekilliği dokunulmazlığını oya tahvil etmek isteyenler. Bütün dokunulmazlıkların kaldırılmasına karşı çıkmaktadırlar.
Terörü sadece PKK ile özdeşleştirip, güvenlik güçlerince bombalarla yakalanan birbiriyle bağlantılı olduğu anlaşılan çeteler hakkında hiçbir görüş ortaya koymamaktadırlar.
Aziz Milletimiz geçmişte yapılan ve yapılamayanlarla bugünü mukayese edebilecek sağduyuya sahiptir.
Çünkü; Yargılarken adaletle davranmak en üstün meziyettir.