Çalınan karşı devrim

Yağmurdan kaçarken doluya tutulmak’ diye güzel bir Türkçe deyim/tabir vardır. Gerçekten de öyledir. Şeytan insana her yönden yaklaşır. Lakin insan insiyaki olarak zayıf tarafını kollar ve soluna mukayyet olur.  Şeytan ise kontra bir hamle ile sağdan yaklaşır. Bunca girişi ve mukaddimeyi Putin’i tarif etmek için yapıyorum.  Putin bizde ulusalcıların kahramanı haline geldi. Halbuki karşı devrimi kaçıran ve çalan bir siyasetçi. Yeltsin’in himayesinde yükseldi ve sonunda Rusya’nın ibresini yeniden otoriterliğe çevirdi.  SSCB şüphe yok ki totaliter bir sistemdi. Kocaman bir savaş makinası ve onun yanında propaganda ağı barındırıyordu. Uluslararası sistemde ise ABD’nin ayıplarını örtün bir şal mesabesindeydi. Adeta sahabilerden Amr ibnu’l As ile Muaviye Bin Ebi Süfyan’a atfedilen ’ iyi polis kötü polis’ rolünü oynuyorlardı. SSCB’den sıkılan ABD’ye sığınıyor ve ötekinden sıkılan berikine kaçıyordu.  SSCB çöktü ama ABD de kaybetti. Eski sisteme uygun yeni bir sistem kurmak fevkalade zor.  Hayatının ilk yıllarında KGB’nin boy ofisi olan Putin zamanla ve özellikle kritik dönemde yükselmiş ve Yetsin döneminin boşluğundan istifade ile sıyrılmış ve yukarılara doğru tırmanmıştır.  Putin’i efsane yapan sadece Yeltsin’in zayıf şahsiyeti ve karakteri olmayıp Bush’un yanlış politikaları sonucu petrol fiyatlarını tırmandırması da etken olmuştur. Putin Yeltsin ile oğul Bush’un ortak imalatı ve yapımıdır. Onu ikisi parlatmış ve önünü açmıştır.  Dikkatler ABD’ye yoğunlaştığından ve şer güç olarak algılandığından Putin’in şerir kimliği fazlasıyla gölgede kalmıştır. ‘Kurdun adı yaman çıkmış, tilki vardır baş keser’ misali yaptığı kötülükler gölgede kaldı. Algı zamanla hükme dönüşmüştür.

*

Dünyanın ABD ile uğraştığı bir dönemde dikkatlerden kaçmayı başardı ve Rusya’da demokrasi adı altında Con Ahmed’in devr-i daim makinası gibi siyasi bir otomasyon sistemi kuruldu. Tahterevalli düzeniyle bir Medvedev üste çıkıyor bir Putin.  Lakin halk homurdanmaya başladı. Oyunda kaybeden tarafı temsil eden Gorbaçov da halkın duygularına tercüman olmaya başladı.  İkili ve kapalı bir sistem kurmuşlardı.  Gorbaçov ile birlikte halk yeniden homurdanmaya ve feryat etmeye başladı. Hatta devir-daim iktidarından bıkan ve Putin otoriterliğine alışamayan Rus gençler çareyi yeniden ülkeden gitmekte buluyorlar. Putin giderek Rusların ve dünyanın kabusu haline dönüşüyor. Beşşar gibi bebek suratlı olan Medvedev de Putin’in iktidar oyunundaki vazgeçilmez ortağı temsil ediyor.  Rusya’da yapılan son Duma seçimleriyle birlikte hile ve tezvirat iddiaları yeniden ayyuka çıktı. Kaportası dökülen ve cilası bozulan Putin ise Beşşar gibi suçluyu buldu: Rusya’yı hazmedemeyen Batı komplosu! Bu olabilir lakin hırsızın hiç mi suçu yok?  Suçu başkalarına yıkan pişkin bir iktidar yapısıyla karşı karşıyayız. Sermayesi utanmaz bir yüz olan Berlusconi ve Putin gibi siyasetçi tipi giderek kitlelerin kabusu ve karabasanına dönüşüyor.  İçeride hile iddialarını seslendirenlerin varlığına rağmen Putin, öfkesini ve hıncını Hillary Clinton’dan alıyor.  İçişlerine karışma suçlaması üzerinden hem milliyetçilerin gururlarını okşuyor hem de kendisine meşruiyet zemini elde etmeye çalışıyor.  Hillary Clinton’ın seçimlere hile karıştırıldığını söylemesi üzerine Putin, Clinton’ın muhaliflerini kışkırttığını savunmuştur.  Gözlemciler de esasında hile iddialarını doğruluyorlar. Sahte seçimleri protesto etmekten dolayı birkaç gün içinde Rusya’da binleri bulan tutuklamalar yapıldı.

*

Şimdilik Putin’in tahtı sallanmasa bile imajı sallanıyor ve hatta yerlerde sürünüyor.  Böylece Arap Baharı Wall Street’i de dolaşarak sonunda Moskova’nın kapılarına dayandı.  Putin en ‘iyi savunma saldırıdır’ taktiğiyle asıl seçimlere hile karıştıran tarafın Batılılar olduğunu ve muhalefete fon akıttıklarını ileri sürdü.  Bu sözleriyle akıllara yine George Soros’u getirdi.   Böylece Putin aslında yıllar önce gündemde olan Soros vakıflarını ve fonlarına atıf yapmış oluyor.   Lakin Soros fonlarının harekete geçirdiği kitleler önce etkili olsa bile sonradan etkilerini kaybetmiş ve Gürcistan’ın dışında esamileri okunmaz olmuştur.  Duma seçimlerinden sonra Putin gelecek Martta cumhurbaşkanlığı için yeniden aday olacağını açıkladı. Böylece Rusya’da demokrasi otomatiğe bağlanmış oldu. Esasen Putin, SSCB’ye karşı yapılan karşı darbeyi kaçıran ve çalan isim olmuştur.  Çokları Putin-Medvedev ikilisinin iktidar oyununa SSCB’nin otoriter yapıda yeniden klonlanması olarak bakıyor.  Cezayir eski başbakanlarından Abdulhamid İbrahimi de, Cezayir devriminin Halit Nezzar ve Hizb-i Fransa tarafından çalındığını söylemişti. Rusya’da da Yeltsin ile anılan karşı devrimi çalan, yetiştirmesi Putin olmuştur.  Gerçekte Putin’in her şeyi düzmece. Seçimlere hile karıştırdığı gibi aynı zamanda dalgıç pozuyla denizin diplerinden çıkarmış olduğu tarihi eserler de sahte çıkmıştı. Esat’ın ortağını nasıl tanırsınız?  Elbette yaptıklarından ve benzerliklerinden…