Bulgaristan, Güney Akım ve Türkiye...

 

Rusya'nın Balkanlar, Orta Avrupa'ya ve ötesine dönük enerji hamlelerinde en önemli transit ülkenin Bulgaristan olduğu aşikâr.


Rusya bu ülkeden iki önemli enerji hattını geçirmek ve buradan başka yerlere uzanmak istiyor. Bunlardan birisi Rus ham petrolünü Karadeniz üzerinden Boğazlar'a girmeden dev tankerlerle Bulgaristan'ın Burgaz Limanı'na ve buradan da yapılacak petrol boru hattıyla Yunanistan'ın Dedeağaç Limanı'na ulaştırmak ve bu petrolü buradan dünya pazarlarına sunma projesi.

Rusya, Bulgaristan ve Yunanistan'ın uzun ve çetin müzakerelerden sonra 2007 yılında üzerinde anlaşma sağladıkları bu projede Rusya yüzde 51, Yunanistan ve Bulgaristan yüzde 24,5'lik hisselere sahip olacaktı.

Proje Türkiye bakımından çok önem taşıyordu; zira bu projenin hayata geçmesi halinde Boğazlarımızdaki tanker trafiği azalacak, muhtemel çevre problemleri en aza indirilmiş olacaktı.

Bu proje bugün gerçekleşip gerçekleşmeme ihtimali ile karşı karşıya bulunuyor; zira Yunanistan ve Rusya'nın projeye desteklerinin devam etmesine rağmen Bulgaristan'ın bu konudaki tavrında bazı tereddütler ortaya çıkmış bulunuyor. Nitekim, Bulgar hükümetinin bu 11-12 Haziran'da yaptığı açıklamalar Burgaz-Dedeağaç hattının askıya alındığına, hükümetin bu projeye olumsuz baktığına işaret ediyor.

Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, Sofya'da AB büyükelçileri ile yaptığı görüşme sırasında projenin Bulgaristan için şu sebeplerden dolayı sakıncalı olduğunu açıkça belirtmiş bulunuyor: Hatta yapılacak yatırımların amortizasyonunun kabul edilemez kadar uzun vadeli olması; transit ücretlerinin oldukça düşük olarak belirlenmesi ve projenin Bulgaristan'ın Karadeniz kıyısına çevre bakımından büyük zararlar vermesi ihtimalinin yüksek olması...

Bulgaristan hükümeti özellikle çevre ve malî mülahazaları yüzündenbugün sonuçta projeye çok olumlu bakmıyor ve bu yüzden bir tereddüt sergiliyor. Ancak milletlerarası medya bu tereddütleri hükümetin projeyi askıya aldığı şeklinde takdim ederken hükümet de buna tepki göstererek projeden resmen çekilme yolunda bir kararın henüz alınmadığından bahisle projenin sadece askıya alındığını ima ediyor ve muhtemelen Rusya ve Yunanistan'dan yeni tavizler veya avantajlar beklediğini söylemek istiyor.

Burgaz-Dedeağaç hattında bugün anlattığım şekilde bir tereddüt atmosferi durumu söz konusu. Bu tereddüt ve bekleyiş ne kadar devam eder nasıl sonuçlanır, söylemesi zor; ancak Rusya'nın birtakım vasıtalarla bu tereddüdü ortadan kaldırıp Bulgaristan'ı ikna için çalışmaya devam edeceği de kendiliğinden belli sayılır.

Rusya'nın Bulgaristan'ı da içine alan ikinci projesi ise Güney Akım doğalgaz hattı projesi elbette. Rusya bu projeyle Karadeniz'in altından geçireceği hattı Bulgaristan'a uzatıp buradan Orta Balkanlar, Orta Avrupa ve İtalya'ya büyük miktarlarda gaz sevk etmek istiyor.

Bundan önceki Sosyalist Bulgar hükümetinin olumlu baktığı Güney Akım projesine bugünkü merkez-sağ hükümeti ise pek olumlu bakmıyor. Nitekim, mevcut hükümet 11-12 Haziran'da yaptığı açıklamalarla Bulgaristan için öncelikli hattın Nabucco hattı olduğunu, Güney Akım'ın ise problemli bir hat olduğunu ilan etmiş bulunuyor.

Bulgaristan, Güney Akım'a karşı bugün bu olumsuz tavrı sergilerken Rusya daha şimdiden Bulgaristan'ın yerine Romanya'yı projeye dahil etmek için çok kapsamlı çalışmalara başlamış bulunuyor. Bunlar nasıl sonuçlanacak, henüz bilinmiyor. Güney Akım'da Bulgaristan kesin olarak yer almayı kabul etseydi Karadeniz'in altından geçecek hat Türk ekonomik bölgesini de kullanacaktı. Bu gerçekleşmez, hatta Romanya'nın yeri kesinleşirse denizaltı bizim ekonomik bölgemizden muhtemelen geçmeyecek. Bu bakımdan da Güney Akım'ın durumu bizi de ilgilendiriyor. Daha da ötesi Nabucco'nun başarısı bakımından Bulgaristan'ın tavrı hem AB hem de bizim açımızdan kilit önemde sayılır. Burgaz-Dedeağaç'ın akıbetinin bizi ve Boğazlarımızı ne kadar ilgilendirdiğini ise fazla belirlememe de gerek yok.

Bugün sözünü ettiğim, bu iki proje ve bunlarla ilgili Bulgar tavrı bizim için de işte bu kadar önem taşıyor. Bu konuları takip etmek, gerekenleri yapmak gerekiyor elbette... f.ertan@zaman.com.tr

 

Kaynak: Zaman