BRIC ülkeleri şeffaf bir yönetim şekillendirmeli

 

BRIC kısaltması yeni bir gerçekliği, dünya üretiminin yüzde 15'nin Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'de yapıldığı ifade etmek üzere bundan sadece 10 yıl önce icât edildi. Herşeyin büyük ölçekli olduğu ülkeleriz biz. Dünya nüfusunun yaklaşık yarısını, dünya topraklarının yüzde 20'sini ve zengin doğal kaynakları temsil ediyoruz. BRIC ülkeleri bugün uluslararası kararlarda ana oyuncular haline geldi. Küresel yönetimi daha şeffaf ve demokratik kılacak değişimin özneleri olarak potansiyelimizin şuurundayız. 

Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin liderlerinin 15 Nisan'da bir araya geldiği Brezilya'da yapılan ikinci BRIC zirvesinde Brezilya'nın verdiği mesaj buydu. İklim değişikliği bağlamında gıda güvenliği ve enerji üretimi gibi küresel sorunların üstesinden gelmek amacıyla BRIC ortaklarımızla birlikte ortak diplomatik ve yaratıcı yaklaşımlar inşa etmeyi taahhüt ettik.

Grup, iki yıl önce başlayan mâli krizle çetin bir imtihandan geçti. Ortak stratejilerimiz, ağırlığımızı azaltmaktan ziyâde yerimizi korumamıza imkan verdi. Aslında, bu dört ülkenin gelişmiş dünyanın krizine verdiği sağlam tepki, geçmişten mirâs alınmış sefil dogmaya yeni alternatifler getirmiştir.

Mâli piyasaların çöküşü, daha evvel sorgulanamaz addedilen paradigmaların başarısızlığını ifşa etti. Pazar serbestiyeti hakkında ileri sürülen gerçekler çöktü. Asgari/minimal devlet ideali de çöktü. İşçi haklarının budanması, işsizlikle mücadelenin mantrası değil artık. Tüm bu ortodoksluklar çökerken, devletin görünür eli, ekonomik sistemi, pazarın görünmez elinin yarattığı iflastan korudu.

Önde gelen bazı ülkeler spekülatif aşırılıkların neşvünema bulmasına izin verirlerken, BRIC ülkeleri çalışma ve ihtiyat odaklı bir büyümeyi teşvik etti. Brezilya'da sosyal eşitsizliğin üstesinden gelme hedefini asla yitirmedik; 2003'ten bu yana 20 milyon Brezilyalıyı fakirlik sınırından çekip çıkardık ve tam vatandaşlar olmalarını sağladık.

G-20 zirvesinde döngü karşıtı politikaları, pazarın düzenlenmesini, vergi cennetlerinin dizginlenmesini ve Bretton Woods kurumlarının yenilenmesini tavsiye ettik. Bretton Woods kurumlarıyla ilgili olarak, küresel ekonomideki toparlanma işaretlerinin bu kurumların demokratik tarzda yeniden şekillendirilmesinden kaçınmak için bahane yapılmasına izin vermemeye azimliyiz. BRIC üyeleri IMF'ye 100 milyar doları herşey eskisi gibi olsun diye vermedi.

Bir grup olarak, çok-taraflı karar alma süreçlerinin demokratikleşmesini savunmaya devam edeceğiz. Gelişmekte olan ülkelerin seslerini duyurma hakları var. Onları zengin ülkelerden ayıran uçurumların kapanması yalnızca bir adalet meselesi değildir. Dünyanın iktisâdi, siyasi ve sosyal istikrarı da buna bağlıdır. Barışa yaptığımız en büyük katkıdır bu.

Yükselen ekonomiler olarak bizim bakış açımıza göre açlığın ve fakirliğin üstesinden gelmek için ihtiyaç duyulan kaynaklar hatırı sayılır derecede mevcuttur ama kendi açgözlülüklerinin kurbanı olan müflis bankaları ve mâli kurumları kurtarma mâliyeti ile kıyaslandığında iddiasız kalır.

Aynı zamanda, dünya tarım ticaretindeki çarpıklık sürüp gittiği takdirde gıda yardımının ve diğer yardımların bir faydası da yok. Zengin ülkelerin yaptığı haksız sübvansiyonlar, yerel üretimin cesaretini kırmakta, bağımlılığı artırmakta ve kalkınma programlarında daha iyi bir şekilde kullanılabilecek kaynakları başka yerlere aktarmaktakdır. Bu nedenden dolayı, Doha Turu çok önemlidir.

Küresel meselelerin müzakerelerinde yaşanan tıkanıklıkların hiçbiri de iklim değişikliği meselesinde yaşanandan daha ciddi değildir. Bu doğrultuda, BRIC ülkeleri Kopenhag'da bir türlü sonuca bağlanamayan anlaşmayı sonuçlandırmaya yardımcı olma azmindedir. Gelişmekte olan ülkelerin sıhhatli bir büyümeyi sürdürürken sera gazı emisyonunun azaltılması, tıpkı BRIC ülkelerinin emisyonu azaltmak için giriştiği tutkulu inisiyatiflerin gösterdiği üzere, herkesin üstüne düşeni yapmasını gerektirir 


Bu nedenden dolayı, büyük geleneksel kirleticilerin özel sorumluluğu vardır. 

Kyoto Protokolü ile tesis edilen denge, birlikte ilerlememiz adına bizim için esastır. 

Uluslararası sahne, yeni problemler ortaya çıkıp dururken bile eski problemlerle dolu. Ne BRIC üyeleri ne de diğer ülkeler tek başlarına bu problemlerle başa çıkamazlar. Geçmişte, tektaraflılık Irak gibi tıkanıklıklara – o da insani yıkım değilse şayet - yol açtı. Bugünün dünyasında birbirimize gitgide daha fazla itimat etmek durumundayız. Bunun olması için de hem gâye birliği ilham edecek hem de rızaya dayalı çözümler arama iradesini yeniden canlandırabilecek daha temsilci ve şeffaf bir küresel yönetim şekillendirmeliyiz. BRIC ülkeleri, yeni bir dünyaya doğru yolculukta sorumluluklarımızı yerine getirmek için birlikte çalışma azmindedir.

Kaynak: CSM

Dünya Bülteni için çeviren: M. Alpaslan Balcı