Bosna aynasında Ortadoğu

Yugoslavya'nın dağılma sürecinde Bosna'da yaşananlardan sonra gelinen nokta ile Ortadoğu'daki devrimlerin geleceğini karşılaştırmanın tam zamanı. Neden başka çatışma alanları değil de Bosna Ortadoğu'nun geleceğine ışık tutabilir? Arap devrimlerinin dinamikleri ile Bosna'da yaşanan insanlık dramı çok farklı toplumsal, siyasal çelişkilerin sonucu olmasına rağmen çözüm adına Dayton Anlaşması'nı dayatan dış faktörler Ortadoğu'da da devrede oluşu yeterince açıklayıcı..

Önce bir hafıza yenilemesi yaparak Bosna'da gerçekte ne olduğuna bakalım. Yugoslavya'nın dağılma sürecinde dağılmanın en kanlı geçtiği bölge Bosna oldu. Rahmetli Aliya'nın Yugoslavya'nın dağılmaması için gösterdiği çabalara rağmen fanatik Sırp millliyetçisi Belgrad yönetimin tutumu ile muhtemelen parçalanmayı cesaretlendiren Avrupa ve Amerikan politikası örtüşerek yüzbinlerce masum insanın kanının akmasına neden oldu.

Bosna'da yaşanan katliamı desteklercesine seyreden Avrupa aynı zamanda kendi bölgesine bile nizamat vermekten aciz olduğunu gösterdi. Hem siyasi ve askeri acizlik hem de gayrı ahlaki tutumları deşifre olurken aslında Avrupa fikri Bosna'da gömüldü.

Avrupa'nın acziyetini açığa çıkaran Amerika, katliamı üç yıl seyrettikten sonra müdahale ederek bölgenin gerçek patronunun kim olduğu konusunda Avrupalılara ders verdi. Zaten vahşet o boyutlara ulaşmıştı ki, adeta kim olduğuna bakılmaksızın küresel güç/lerin müdahale ederek daha fazla kan akmasını önlemesi için dua edecek hale getirildi.

 

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN...