Bir tek Arapların planı yok!

Ortadoğu'da İran'dan İsrail'e birçok büyük aktörün çeşitli 'projeleri' varken, Arapların kendi aralarındaki bölünmüşlük sürüyor.

Doha'daki Arap zirvesine giderken haftalar önce bir Arap başkentinde dinlediklerimi hatırladım. Bir yetkili Arapların üç tehlike, sorun veya proje arasında bulunduklarını ve bölgede bir projeye sahip olmayan tek aktör olduklarının söylenebileceğini belirtiyor ve ekliyordu: "Şu an Binyamin Netanyahu'nu elinde barış umutlarını bitirecek bir İsrail projesi var. Irak'ta hafife alınmayacak bir Kaide projesi var. İran'ın bölgede en büyük role sahip olma amaçlı bir projesi var."

Yetkili İran'ın Arapların doğal düşmanı hanesine konulmasının yanlış olduğunu, ancak Arap çözülmesinin İran rolünü Arap rolü aleyhinde büyüttüğünü göz ardı etmenin de bir hata olacağını belirtti. Ayrıca, Arapların Netanyahu'nun varlığının barış üzerindeki tehlikelerinin farkında olduğunu ve İsrail projesiyle mücadelede sadece Arap barış girişimine sahip olduklarını da gözlemleyip, tangoda iki kişiye ihtiyaç olduğunu ve Netanyahu'yla dansın Obama yönetimini İsrail'e ciddi baskı yapmaya sevk edecek ortak bir Arap tutumunun yokluğunda imkânsız olduğuna dikkat çekiyor. Arapların önündeki tek seçeneğin, barış girişimini değişmez ilkelere yoğunlaşan bir söylemle yeniden sunmak olduğunu da itiraf ediyor.

Doha'daki Arap zirvesini takip eden bir gazetecinin Arapların güvenliği, çıkarları ve konumları üzerindeki tehlikenin arttığını algılamak için fazla çabalamasına gerek yok. İstisnasız bütün heyetler bir Arap projesinin olmamasından dem vururken, başka projeler Arap topraklarında ilerliyor ve puanlar alıyor. Doha'daki Arap zirvesindeki yenilik, Suudi Arabistan Kralı Abdullah'ın Kuveyt zirvesindeki girişiminin yarattığı atmosferdeki bu değişim. Kral Abdullah uzlaşı ve açıklık çağrısı yaparak anlaşmazlık sayfasının kapatıldığını açıklamıştı. Bu girişimin meyvesi, Suudi Arabistan-Suriye uzlaşısı ve Suriye-Mısır tokalaşmasının da yolda olması.

Beşir Kaddafi'den rol çaldı

Arap anlaşmazlıkları geçici yanlış anlamaların ürünü değil, yorumlardaki ve önceliklerin belirlenmesindeki farklı görüşlerin sonucuydu. Bu nedenle sihirli dokunuş yeterli değil ve uzlaşının tamamlanması, derinleşmesi ve Arap çalışmasını koruyan bir şemsiyeye dönüşmesi sorunların derinlerine inmeyi, ortak alanların genişletilmesini ve Arap Birliği şemsiyesi altında anlaşmazlıkların ele alınması gibi sonuçlarla bu sorunlardan çıkmayı gerektirmektedir. Mısır Devlet Başkanı Mübarek'in zirveye gelmemesi, Araplar arasındaki bölünmüşlüğün derinleştirilmemesi gerektiğini hatırlattı.

Doha zirvesinin gerçekleştireceği azami şey, başkalarının projeleri arasında bölünmeyi sürdürmemek için Arapların hemfikir olduğu bir projesin yaratılmasıdır. Ruhun Arap bedenine dönüşü, bölgedeki projelerin sahiplerinin yanı sıra bölgenin geleceğiyle, zenginlik kaynaklarıyla ve istikrarıyla ilgilenen büyük aktörlere mesaj gönderebilir. Zirvenin gündemi Sudan Devlet başkanı Ömer el Beşir'in kendisine yönelik bir dayanışma şöleni elde etme çabasını aşıyor. Beşir genelde Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi'nin çadırının meşgul ettiği yerden projektörleri kendisine çekti. (Londra'da Arapça yayımlanan Hayat gazetesi, 30 Mart 2009)

Kaynak: Radikal