Mısır'da laik kesimlerin biraz prova yaparak derslerine çalışmaları ve bu yolla daha ikna edici olmaları bekleniyor. Bize, birisinin 5 ayda nasıl firavun kesildiğini öğretmeleri ve izah etmeleri gerekiyor. Liberal görünüp de darbe kışkırtıcılığı yapan Muhammed Baradey gibi cumhurbaşkanı aday adayları şimdi hem orduyu göreve ham de Batı'yı yardıma çağırıyorlar. Bundan dolayı, bazı İslamcılar Mursi'nin yeni bir Ahzap kuşatması ile karşı karşıya kaldığına ve devr-i sabıkın partizanları tarafından kıskaca alınmaya çalışıldığına inanıyor. Türkiye'de bile hiç düşünmeden Mısır'ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye bastılar Firavun damgasını. Hiç sabırları ve teennileri yok. Vurun abalıya havasındalar. Onlara göre, madem ki İslamcı olmak ' mayın eşeği olmaktır' öyleyse, damgalı olarak peşinen her türlü iftiraya ve çamur atmaya müstahaktırlar. Her türlü markayı yapıştırabilirsiniz. Genellikle İslami kesimler Mübarek için firavun damgasını veya markasını basarlar ve vururlardı. Bazen Batı basını da Mübarek için pharaoh/firavun sıfatını kullansa bile bu yerel basına veya Arap basınına nadirattan aksederdi. Şimdi ise dün bir bugün iki laik basın gözünü kırpmadan Mursi'ye firavun lakabını yapıştırdı bile. Ne aceleleri var? İslami kesimlerle birlikte Mübarek için firavun lakabını kullanamayan laik basın ne oldu da Mursi yıllarını değil aylarını bile doldurmadan nazarlarında firavun kesildi veya derekesine düştü? Ne oldu da bunu hak etti? Ürdünlü yazar Salih Kallab gibi yeminli İhvan düşmanlarına göre, Mısır Müslüman Kardeşler hareketi devrimden beri dört darbe gerçekleştirdi. Bununla birlikte, Mursi eski rejime darbe vurdukça kimileri tarafından diktatör olarak görülmeye başlandı ve sonunda Muhammed Baredey onu firavun makamına yükseltti. Bu sıfat şimdilik Mursi üzerinde sırıtıyor ve iğreti duruyor. Belki de bu sıfatı sadece Mursi için negatif anlamda kullanıyorlar. Mübarek için pozitif anlam yükleyebilirlerdi.
Bu defa Başbakan Erdoğan değil de Mursi Time dergisinin gözdeleri arasına girdi. Orada da Mursi'den Firavun olup olmadığını soruyorlar. Elbette kabul edecek hali yok.
*
Firavunluk lakabı Mursi üzerinde iğreti durduğundan Mısırlı solculardan İbrahim İsa gibiler ' firavun lakabı tutmadı ve olmadı ona sultanlık payesi verelim veya atfedelim' havasındalar. Nitekim İbrahim İsa Mursi'nin kendisini sultan yerine koyduğunu ileri sürüyor. Bu sıfatı nereden buldular bilmiyorum ama kulp takma hünerinde üzerlerine yok. Nedense İslami değerler denilince akıllarına hemen saltanat esiyor. Halbuki, saltanatın en koyusunu Mübarek ve benzerleri yaşamış ve yaşatmıştır. Hatta Mübarek ölürken gerçek anlamda rejimi saltanata çevirerek oğlunu yerine geçirmek istiyordu. Ona o vakitler bile hala sultan dememişlerdi.
Aynı tartışmaya Türkiye'de de tanık oluyoruz. Özellikle Başbakan Erdoğan'ın Muhteşem Yüzyıl dizisini eleştirmesinden sonra başta CHP olmak üzere sol çevreler Başbakan Erdoğan'ın Kanuni Sultan Süleyman'ın reytingini kıskandığını ve sanal rekabet bile olsa Yıldırım Beyazıt ve Timur atışmalarındaki gibi bu dünyanın iki hükümdara dar geleceğini düşündüğünü ileri sürüyorlar. Dolayısıyla Başbakan ' bizim böyle ecdadımız yok' derken onlara göre Başbakan kabrinde bile Kanuni'nin gölgesini kıskanmıştır! Birkaç yıl önce, yollar henüz saltanata çıkmadan Türkiye'de tartışma konusu eksen kayması ve Batı'ya veda sahneleri idi. Şimdi Muhteşem Yüzyıl gölgesinde tartışma saltanat meselesine kaymış durumda. Bu sanal tartışmaya gerçek aktörler de katılarak zaten Başbakan Erdoğan'ın Osmanlı'yı düşlediğini ve Muhteşem Süleyman dizisine yerden yere vurarak da bu arzusunu iyice dışa vurduğunu ileri sürüyorlar. Muhteşem Yüzyılın altında yeni bir Osmanlı ya da dana altında buzağı arayanlar arasında Die Welt gibi ciddi Alman gazeteleri de var. Başbakan Erdoğan'ın yeni Osmanlı imparatorluğu düşleri kurduğunu yazıyorlar.
Şu bir gerçek ki, Başbakan Erdoğan'da tarihe vurgu var. Ama bu vurgu ideolojik olarak eklektik. Bir taraftan cumhuriyetin yüzüncü yıldönümüne ve 2023 yılına vurguda bulunurken diğer taraftan da 1071 yılının bininci yılına yani 2071'e vurguda bulunarak Selçukluları hatırlatıyor. Veya eklektik tarihleri birleştirdiğiniz zaman içinde çelişkiler barındıran bir bütüne ulaşmanız da mümkün. Muhteşem Yüzyıl'ın sanalıyla alakalı olarak gürültü kopsa da asıl eğlenceli olan galiba sahici atışmalar. Başbakanın kendini iyice sanala kaptırdığını düşünenlerin sanal üzerinden başbakanı Osmanlı sultanı olarak kurgulamaları sanalından daha eğlenceli olmalı. Mursi hakkında da ipe sapa gelmez isnatlar ve tasvirler de aynı şekilde. Bu kadar eğlenceli gerçekler arasında, sanalına ihtiyaç kalmıyor.