İtalya'nın göze batan başbakanı Silvio Berlusconi, başının bir türlü kurtulmadığı tartışmalardan her daim yakasını sıyırmayı beceren bir görüntü verdi; adeta şeytan gibi kurnaz bir macera romanı kahramanını andırıyordu.
İtalyanlar onu seçmeye devam ediyor ve bu yılın büyük kısmında manşetlerden inmemesine yol açan seks skandalları tam tersine şanına şan kattı. Fakat Il Cavaliere (Süvari) için işler bu kez sarpa sarıyor olabilir.
Cuma günü Torino'daki bir mahkemede bir cinayet hükümlüsü, Berlusconi'nin 1990'larda Cosa Nostra'nın düzenlediği bir bombalama kampanyasında Sicilya Mafyası'yla bağları olduğunu iddia etti. Berlusconi
yalanlasa da bu iddia Marcello Dell'Utri'yle ilişkisini daha dikkat çekici hale getirdi. İtalyan liderin sağ kolu Dell'Utri, Mafya'yla bağlantılı olduğu gerekçesiyle verilen dokuz yıllık cezayı temyize götürmüş durumda.
Milano'daki bir başka mahkemedeysa Berlusconi'nin avukatları, resmi görevlerinin başbakanın eski Britanyalı avukatı David Mills'e yalancı tanıklık için rüşvet verdiği suçlamalarına karşı kendisini savunmasını engellediğini söyledi. Berlusconi Mediaset TV tasarruflarını içeren ayrı bir davada da davalı; öte yandan geçen hafta bir başka mahkeme de İtalyan lidere ait Fininvest holdinginin, Mondadori yayınevinin devri davasında oluşan zararlarla ilgili 1.4 milyar dolarlık teminat göstermesini istedi.
Ekimde dokunulmazlığıyla ilgili yasanın iptal edilmesinden beri Berlusconi kuşatma altında. Eşinin ağır hükümlü bir boşanma anlaşması talebi de tuz biber oldu. Hafta sonu İtalyanlar Berlusconi'nin icraatlarına karşı büyük bir 'hayır' sesi yükseltti.
Post-faşizmden siyasi merkeze kayan olası halefi Gianfranco Fini bile Berlusconi hakkında "Liderliği mutlak monarşiyle karıştırıyor" derken yakalandı. Berlusconi'nin Rusya Başbakanı Vladimir Putin ve Libya
lideri Muammer Kaddafi'yle ilişkilerine dayanan dış politikası da zaman zaman devlet ve ticaret işlerini birbirine karıştırır görünüyor. Kaç badire atlatan bu kurnaz lideri defterden silmek için erken, fakat ince buz üzerinde kaydığı da ortada. Davalarla savaşırken ülkeyi yönetemeyeceği yönündeki şikâyetinde kuşkusuz haklı. Hükümeti, ülke sorunlarından çok başbakanın sorunlarıyla uğraşıyor. Berlusconi bu koltukta oturdukça, İtalya'nın ekonomisini ve kurumlarını reforme etmek mümkün olmayacak. (Başyazı, 6 Aralık 2009)
Kaynak: Radikal