Üniversitede başörtüsünü veya laiklerin sevdiği isimle türbanı savunmanın türlü çeşitli yolları var. Mesela iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi ile muhalefetteki Milliyetçi Hareket Partisi, bugünlerde türban yüzünden üniversiteye devam edememenin 'eğitim özgürlüğü' hakkının ihlali olduğunu savunuyor. Kimisi, siyasi esnaflık denemesine hiç girişmeden bunun ibadet özgürlüğünün bir parçası olduğunu söylüyor. Türbanın ifade özgürlüğü olduğunu söyleyenler de oldu. Benim açımdan da konu ifade özgürlüğü ve seçme özgürlüğü. Bu kez toplum içinde nasıl giyineceğini, kılık kıyafetini seçme özgürlüğü ama.
Böylesine temel, böylesine vazgeçilemez ve devredilemez bir özgürlük olduğu için isteyenin istediği gibi giyinmesini sınırlama çabalarına karşı çıkıyorum. Çıkıyorum ama bu benim özel bir ifade biçimi olarak türbandan hoşlandığım anlamına gelmez.
Evet türbandan ve bana göre türbanın temsil ettiği simgesel durumdan hiç ama hiç hoşlanmıyorum.
Hayır hayır, türbanlıların şeriatçı olduğunu, bu çağda din devleti istemenin gerilik olduğunu düşündüğümden değil. (Hoş bu çağda din devleti istemek sahiden gerilik -irtica yani- ama türbanın bu talebi temsil ettiğini düşünmüyorum, Türkiye'de böyle bir şey olabileceğine de ihtimal vermiyorum.)
Peki neden sevmiyorum türbanın temsil ettiği simgesel durumu?
Çünkü ben bir erkeğim. Terbiyeli, başkalarına karşı saygısızlık yapmayan, kadınları salt kadın oldukları için benden aşağı görmeyen biri olmaya çalışıyorum.
Oysa türban veya örtü veya Kuran'ın dili olan Arapçadaki adıyla 'hicap' bana ve benim gibi erkeklere doğrudan cinsi sapık muamelesi yapılmasının adı.
Burada Kuran'ın ilgili suresi doğru mu tercüme edildi, yanlış mı edildi tartışmasına girme niyetim yok. Örtünen veya 'hicaba giren' kadınların Kuran'ı yanlış yorumlayıp yorumlamadıkları gibi üstüme vazife olmayan işlere de girecek değilim.
Ama Kuran'daki ayetlerin hangi sırayla 'indiğini' ve bütün İslam dünyasında kadınların örtünmesiyle ilişki kurulan ayetin hangi olaydan sonra geldiğini bilenler açısından bence durum tartışmaya yer bırakmayacak kadar açık: Kadınlara vücutlarının (belirsiz) bazı bölümlerini örtmelerini emreden veya tavsiye eden ayet, kadın vücudunun erkek bakışından korunması, tahrik olacak erkeklerin kadınları taciz etmesinin önüne geçilmesi için gelmiş.
Eğer dinin mesajı evrenselse, ben de o evren içinde kalan bir erkek olarak bu mesajı anlamakta güçlük çekiyorum; çünkü mesaj benim algıma göre kadınlardan çok erkekleri ilgilendiriyor. Bütün erkekler adına konuşamam ama ben kadın vücudu görünce ciğer görmüş kedi gibi olmam.
O yüzden de türbanın en azından bana karşı bir haksızlık olduğunu düşünüyorum, çünkü ben sapık değilim!