-Kalkandelen-
Ebubekir Kurban, Nihat Nasır ve bendeniz, mütevazı bir Balkan turundayız. Çarşamba günü Üsküp'te Evlad-ı Fatihan'ın entelektüel inkişafına ve Müslümanlar arası enik fitnelerle mücadeleye adanmış Köprü Derneği'ne misafir olduk. Başkanları, etrafına ışık saçan nur yüzlü genç bir Türk: Hüsrev Emin. Genç bir Türk ama Genç Türkler'den (Jön Türkler'den) değil. Makedonya devletinin ve Türkiye'deki bazı çevrelerin kışkırttığı Arnavut-Türk ayrımına şiddetle karşı çıkıyor. Balkan Müslümanlarının mutlu yarınları için başta Arnavutlar olmak üzere bütün Müslüman topluluklarla (Boşnaklar, Pomaklar, Torbeşler, Çingeneler vs, vs, vs) ile safları sıklaştırmayı savunuyor. Arnavut düşmanlığını "Ben ki Arnavut'um" dedi diye Mehmed Akif'e bile tavır alacak kadar ileri götüren bazı Türk aydınlarını (!) hiç ama hiç anlamıyor. O Türk aydınlarını Allah'a havale edip, Adnan İsmailî gibi Arnavut aydınlaruını baştacı ediyor.
Adnan İsmaili... Logos-A Yayınevi'nin kurucusu ve Kosova savaşındaki muhteşem performansııyla tarihe geçen insanî yardım teşkilatı Merhamet'in başkanı, yazar, aktivist. İsmet Özel, Ali Bulaç ve daha bir çok Türkiyeli yazarın Arnavut diline kazandırılmasına ön ayak olan Alperen entelektüel. Tıpkı Köprü Derneği gibi Müslümanların birliği hedefini gözeten Vizyon Derneği'nin esin kaynağı. Mehmed Akif'in Makedonya'daki şövalyesi. Gençliğinde büyük bir hayal kurmuştu: Safahat'ı Arnavutçaya tercüme ettirip bastırmak... Irk dâvâsı güdenlere Akif'in mısralarıyla esaslı bir ders vermek... Müslüman Arnavut toplumunu en hakiki temsilcisiyle buluşturmak... Bu yolla ümmet şuurunun gelişmesine katkıda bulunmak... Zor bir projeydi. Yıllarca didindi durdu, defaatle düştü kalktı, ama sonunda -her güzel taşın altından çıkan İHH'nın yardımlarıyla- başardı, elhamdulillah. Arnavut dilinin büyük üstadı Mithat Hoca'nın imzasını taşıyan Safahat tercümesi matbaadan çıktı ve Makedonya, Kosova, Arnavutluk kitap evlerinin yolunu tuttu...
Tercümeye önsöz yazan Vizyon Derneği yöneticisi ve Fakti gazetesi yazarı Zekeriya İbrahimî diyor ki: "Arnavut asıllı gayri müslim yazarların başka dillerde verdikleri eserler Arnavut edebiyatına dahil edilirken, Müslüman Arnavutların eserleri dışlanıyor. Biz buna bir son vermek istiyoruz. Görmezden gelinmesi imkânsız olan Safahat tercümesi, Arnavut edebiyatında yeni bir dönem açacaktır inşaallah."
İşte yeni dönemin yeni sesi:
Türk Arapsız yaşamaz, kim ki 'yaşar' der delidir,
Arab'ın, Türk ise hem sağ gözü, hem sağ elidir.
Veriniz baş başa; zira sonu hüsran-ı mübin,
Ne hükûmet kalıyor ortada, billahi ne din!
'Medeniyyet' size çoktan beridir diş biliyor;
Evvela parçalamak, sonra da yutmak diliyor.
Arnavutlar size ibret olacakken hâlâ,
Ne bu şûride siyaset, ne bu fasid dava?
Görmüyor gittiği yanlış yolu, zannım, çoğunuz,
Size rehberlik eden haydudu artık kovunuz!
Bunu benden duyunuz, ben ki evet Arnavudum...
Başka bir şey diyemem... İşte perişan yurdum!..
Balkan notlarımız devam edecek inşaallah. Kalkandelen'den (Tetova) kucak dolusu selam...
Kaynak: Yeni Şafak