Batı'nın son yağması : Irak
-Eğer ABD'nin 2 trilyon dolar harcama yapıp yine 2 trilyop petrol geliri elde edecekse, bunca işe girmenin manası nedir? Batılı kaynaklar 1 milyondan fazla Iraklı'nın hayatını kaybettiğini, 4.5 milyon Iraklı'nın yerlerinden olup mülteci veya göçmen durumuna düştüğünü söylüyorlar. Ülkenin alt yapısının neredeyse tahrip edilmesi de işin cabası.
Ancak bu sorunun cevabı sanıldığı kadar mantıksız değil. Çünkü Amerikan halkının vergileriyle işgal finanse edilirken, Irak petrollerinden çalınan 2 trilyon dolar silah ve petrol şirketleri ile etkili lobilerin kasalarına girdi. Kısaca, işgali planlayanlar ve sürdürenler hem Amerikan halkını 2 trilyon zarara uğrattılar hem 2 trilyon Irak halkını.
Bunun tek kelime ile yağma ve canilik olduğu açıktır. Ama yağme bununla da bitmiş değil.
Asıl büyük trajedi tarihi eserler bakımından dünyanın en zengin ülkesi olan Irak'ın yağmalanmasıdır.
Bu konu üzerinde araştırma yapan Venezuelalı yazar Fernando Baez'e göre, "Bir milyon kitap, 10 milyon belge ve 14 bin arkeolojik kalıntı ABD işgali sonrasında kaybolmuş durumda." Baez, bunun "1258'deki Moğol istilasından bu yana gerçekleşen en büyük tarihi eser yağması ve kültürel yıkım" olduğunu söylüyor. "Irak'ın Kültürel Yıkımı" ve "Kitap Yok Etmenin Evrensel Tarihi" adlı kitapların yazarı ve yok edilen kütüphaneler üzerine uzman olan Baez, Irak'taki kültürel ve dini eserlerin tahrip edilmesi üzerine insanın içini burkacvak bilgiler veriyor.
Irak Sümer, Akad ve Babil gibi antik Mezopotamya uygarlıklarının doğduğu yerdir, medeniyetlerin neredeyse ilk merkezi. Hz. Nuh'tan Hz. İbrahim'e kadar belli başlı peygamberlerin geçiş güzergahı ve tebliğlerini yaptığı beşeri havza.
Baez'e göre, Irak'taki Koalisyon Kuvvetleri, 1954 tarihli, savaş zamanında kültürel mirasın korunmasını garantiye alan Hague Sözleşmesi'ni ihlal ediyorlar. Baez, bunu açıkladığı günden başlamak üzere Amerika'nın çeşitli yaptırımları ve engellemeleriyle karşılaşmış bulunuyor. Mesela George Bush zamanında Amerika'ya girişi yasaklandı, araştırmalarını sürdürdmek üzere Irak'a bir daha gidişine izin verilmedi. Ancak Baez'in elinde önemli belgeler var: "Çok geç kaldılar, zira, bu canavarlığın kanıtı olarak, elimizde belgeler, film çekimleri ve fotoğraflar var" diyor.
Kültürel yıkım Hague Sözleşmesi'ne göre cezalandırılmalıdır. ABD, bu yüzden ne Hague Sözleşmesi'ne ne de 1999 tarihli ek protokolüne imza attı, Bush yönetimi askerlerini hukuki sorumluluktan uzak tutmak istemesinin nedenlerinden birinin de buydu. Baez, bir noktanın daha altını çiziyor: "Irak'ı yağmalayanlar ve kültürel yıkımı gerçekleştirenler yalnızca ABD askerleri değil. İşgal Kuvvetleri'nin geri kalanı da suçlu". (Yeni Şafak, 10 Şubat 2005.)
Baez'in raporuna göre Irak'ta kültürel yağmanın bilançosu
1.ABD'nin suçu, bütün uyarılara rağmen yalnızca kültürel varlıkları korumayı ihmal etmek değil. Doğrudan yağma ve tahribat da var. Mayıs 2004'te, Mukteda el-Sadr'la çatışmalar sırasında, Koalisyon Kuvvetleri'nin çıkardığı bir yangında 40 bin el yazması yok oluyor.
2.Askerler, Sümer şehri Ur'un (Mukayyar) Hz.İbrahim'in doğum yeri olduğunu fark edince, antik tuğlaları alıp götürüyor.
3.Mayıs 2004'ün sonunda, İtalyan jandarması (carabinieri) yağmalanan arkeolojik eserleri Kuveyt sınırından kaçırmaya çalışırken yakalandı. British Museum'a göre, Polonya kuvvetleri, Bağdat'ın güneyindeki Babil harabelerinin bir bölümünü tahrip ettiler.
4.Polonya birlikleri, Babil kralı Nebuchadnezzar (Buhtunnasr)'ın İ.Ö. 6. yüzyıldan kalma sarayının civarına, ağır taşıtların kullanması için asfalt döküyor. Verilen zararın onarılması imkansız. Aynı zamanda, İştar Kapıları'nın tuğlaları da satıldı.
5.ABD askerleri hâlâ eser hırsızlığını sürdürüyor. Bu eserler, Kuveyt veya Ürdün sınırında satılıyor. Tarihi eser tüccarları, bir Sümer tableti için 57 bin dolar verebiliyorlar.
6.ABD ordu kamyonlarının ve helikopterlerinin sürekli olarak kullandıkları alanlarda, tarihi duvarlar çöküyor. Bu duvarların üzerinde püskürtme boyayla yapılmış, "Ben buradaydım" ve "Mary'yi seviyorum" gibi yazılar var.
7.Bağdat Ulusal Kütüphanesi'nde yanan kitapların sayısı 1 milyon civarında. Bunların arasında "Bin Bir Gece Masalları"nın ilk örneklerinden bazıları, Ömer Hayyam'ın matematik üzerine yazdıklarının yanı sıra, İbn-i Sina'nın ve İbn-i Rüşd'ün risaleleri de var.
8.İlk raporlara göre, Ulusal Arkeoloji Müzesi'nden çalınan eserlerin sayısı 170 bin.
9.Bunların ötesinde, El Evkaf Kütüphanesi, üniversite kütüphaneleri ve Beytu'l-Hikme Kütüphanesi de talandan payına düşeni almış durumda. Bütün Irak'ta kaybolan belgelerin toplam sayısı, en az 10 milyon.
10.Özetle Caracas'ta 2005 yılında bu bilgileri veren Fernando Baez'e göre, bu, Irak'ta Moğol istilalarından bu yana gerçekleşen en büyük yağma ve yıkımdır. 2005 rakamlarına göre 1 milyon kitap, 10 milyon belge ve 14 bin arkeolojik eser Irak'tan çeşitli batılı ülkelere kaçırılmış durumda.
Batı tarihte üç büyük yağma yapmıştır:
a) Bilgi, Rönenasn ve Aydınlanmanın temelinde Batı-dışı dünyadan, özellikle İslam dünyasından topladığı bilg kaynakları var. Fakat Batılı bilim adamları ve filozoflar referans vermiyor;
b) Değerli madenler, altın ve gümüş. Batı bununlar kapitalizmin temeli olan sermaye birikimini sağladı;
c) Tarihi eserler. Bununla da müzelerini doldurup süsledi. Londra, Berlin, Paris gibi başkentlerin belli başlı müzelerini gezdiğinizde bütün dünyadan, ama yine özellikle İslam dünyasından çalınan binlerce eseri görürsünüz. Irak'taki yağma son örneği olmuştur.