AB ve ABD, Filistin seçimlerinde Hamas'ın elde ettiği zaferi, Hamas hükümetini boykot ederek selamladıktan üç yıl sonra, bu politikanın ahmaklığı hiç bu kadar belirgin bir şekilde ortaya çıkmamıştı.
Batı'nın demokrasiye verdiği desteğin çifte standartla mâlûl olduğunu gösteren inkar edilemeyecek bir durum meydana getirdi, Arapları yabancılaştırdı. Mahmud Abbas'ı, olduğundan daha muteber olduğuna inandırarak, İsraille yaptığı görüşmelerin içini boşalttı ve halkını temsil eden bir lider olmaktan ziyâde Batı'nın aracı olarak görülmesini sağladı. Batı politikasının gerçek amacı, Hamas'ı Gazze'deki yerinden ederek Filistin topraklarında rejim değişikliğini kışkırtmak ve el Fetih polislerinin, Batı Şeria'da daha fazla Hamas takipçisi tutuklaması için yeşil ışık yakmaktır diyen hak verilebilir bir şüpheyi uyandırdı.
Hamas'ı siyaseten görmezden gelmenin saçmalığı, İsrail'in son üç yıldır iyice azdırdığı, son vahşi saldırıda zirvesine ulaşan Gazze'deki insani durumla artık daha da fenalaştı. Barış ve Gazze'deki Filistinliler için tahammül edilebilir bir yaşam standartının oluşması için yapılması gerekenler acil tıbbi yardım, gıda, yakıt ve sağlık hizmetleri vb her ne olursa olsun, Gazze'yi yönetenlerle birlikte çalışmayı icap ettirir. Yani Hamasla.
İsrail, Hamas'ı terör örgütü olarak tasvir etmekten hoşlanıyor fakat İsrail'in Gazze'ye yaptığı saldırı, Hamasın ana siyasi güç olduğu varsayımına dayanıyor. Kara ve hava kuvvetleri, terörden yola çıkarak meclis ve bakanlık binalarını hedef almadı. Almadı çünkü o binalardaki insanları siyasi gücün, kuşatılması yahut imha edilmesi gereken siyasi gücün, temsilcisi olarak görüyorlar. Benzer şekilde, muhataplarının ateşkesi sürdürmeye ve korumaya yetkilerinin olmaması durumunda, hükümetler halkla ateşkes görüşmesi yapmaz; halbuki Mısır ve İsrail Hamas'la doğrudan ya da dolaylı olarak görüşmeler yapıyorlar.
Anladık, İsrail'in uzlaşmaz şahinlerinin – İsraillilerin çoğu ne yazık ki bu kişileri desteklemektedir – Hamas'ı tanımamak için özel nedenleri var zira "barış için ortaklık yapacak muhatap yok" kurgusunu sürdürmek istiyorlar ama diğer hükümetlerin bu politikanın peşine takılmalarına gerek yok. Batılı dışişleri bakanlıkları ve AB içerisindeki diplomatlar arasında bu nokta gittikçe kabul görüyor. Güçlük şu ki siyasetçi patronlarının henüz bunu açıkça söylemeye ve 2006'da belirlenen çizgiyi değiştirmeye cesaretleri yok
Obama yönetimindeki üst düzey bazı danışmanlar da Hamas'la irtibat kurma ihtiyacını kabul ediyorlar fakat Washington'daki yeni siyasi kadro bu atılıma henüz hazır değil. Obama ve Hillary Clinton, Demokrat adaylar arasındaki yarış sırasında "teröristlerle konuşma" diye bir şeyin söz konusu olamayacağında son derece kararlıydılar. Ne ki "düşmanlarla" diyalog ilkesini kabul ederler. Mesela Bush'un aksine, İran'la irtibat kurma (engagement) lehinde tavır sergilerler. Haması, siyasi gücü elinde tutan insanlarla irtibat kurma ilkesinin dışında tutmanın hiçbir mantıki sebebi yoktur bilhassa da onların görüşlerini paylaşmıyorsanız.
Filistin'in birliği ilkesi pek çok batılı hükümet tarafından hiç değilse kabul görebilir. Bu suretle, boykot stratejilerinden başka bir mihvere kayabilirler. Şayet Abbas, Hamas'la görüşmeye zorlanıyorsa, Batılı hükümetler niçin aynı şekilde davranmasın?
Batılı hükümetlerin, iki devletli bir çözüm adına yapılacak herhangi bir ciddi müzakere için ulusal birliği temsil eden bir Filistin yönetiminin arzu edilebilir olduğu görüşüne gelmesi uzun bir zaman aldı. El Fetih ve Hamas arasındaki husumet siciline ve Filistin Otoritesi Başkanı olarak yetki ve salâhiyeti hâlihazırda son bulmuş Abbas'ın sorumluluğun kendisinde olması ısrarına bakınca bunun elde edilmesi kolay olmayacaktır.
İsrail tarafı görüşme masasına gitmeye gönüllü olmuş olsaydı bile – Netanyahu yönetiminde öyle pek muhtemel olmayan bir önermedir - görüşme masasına nasıl yaklaşmaları gerektiği hususunda Filistinlilerin iç uzlaşmaya varmasının önünde ciddi sorunlar var. Hamas, yüzyüze konuşmak suretiyle tahakkuk eden İsrail'i fiilen tanıma yerine, halen, uzun vadeli "hudna" nosyonunu (yani İsrail gerçeğini zımnen kabul etmeyi) tercih ediyor.
Fakat ulusal birliği temsil eden gerçek bir hükümet, el Fetih bakanlarına İsraille iki devletli çözümü görüşmeye izin veren bir iş bölümü yapabilir; metin bir kez hazır olduktan sonra hükümetin ve FKÖ'nün onayına yahut da halk oylamasına sunulabilir.
ABD'nin Hamas'la yapacağı görüşmelerin faydası ortadadır. Washington'un tek kalemde İsrail politikalarıyla arasına mesafe koymasını sağlayacak, İsrail'in amigoluğunu yapmak yerine, taraflar arasında aracı olmak istediğini belli edecektir. Avrupalıları mevcut tereddütlerinden beraat ettirip, çoğu Avrupalı diplomatın yapılması gerekenle ilgili özel sohbetlerde dile getirdiklerini yapma cesareti verecektir. Silah nakli yasağının sağlık yardımı, yakıt, mal ve hizmetlere serbest erişimle dengelendiği uluslararası garantiler sunan bir sistem çerçevesi dâhilinde, Gazze'ye geçit noktalarının acilen ve kalıcı bir şekilde açılmasında ısrar etmeleri için de serbest kalmalarını sağlayacaktır.
Hamas'a yönelik Batı boykotu, Hamas'ın Gazze'deki otoritesini zayıflatmada veya Batı Şeria'da Hamasa yönelik rağbeti azaltmada başarız oldu. İsrail'in kara ve hava saldırısı çok kanlıydı ama hedeflenene aykırı sonuçlar doğurdu.
Değişim vakti geldi.
Dünya Bülteni için çeviren: Ertuğrul Aydın