Başbakan'ın başarısı ve değinmedikleri

Başbakan'ın başarısı ve değinmedikleri 

Sayın Başbakan'ın konuşması bence iyi bir konuşma idi. Cumartesi öğle saatlerinde ekranlardan Sayın Başbakan'ın Kızılcahamam AK Parti İstişare Toplantısı'nda yaptığı konuşmayı izliyorum.

Konuşmanın bütününü bir Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olarak çelişik duygu ve düşüncelerle takip ediyorum.

Sayın Başbakan'ı izlerken doğruları ama yanlış demesem bile eksikleri çok net görüyorum.

Tecrübeli gazeteciler bu tür konuşmaları izlerken daha çok konuşmacının ne dediğine değil de hangi konulara girmediğine bakarlar ve öyle değerlendirirler.

Ben de, bu tavır doğrultusunda Sayın Başbakan'ın konuşmasında önemli eksiklikler saptıyorum.

Ama öncelikle isterseniz konuşmayı neden beğendiğimi anlatayım.

Konuşmayı izlerken Sayın Başbakan'ın ve AK Parti'nin Türkiye'nin siyasal yaşamında bugün neden yalnız ve rakipsiz kaldığını daha iyi görüyorum.

2003-2007 döneminde AK Parti'nin çok başarılı uygulamaları ve çok uygun küresel konjonktür üst üste geldi ve ortaya ortalama yüzde 7.4'lük muhteşem bir büyüme oranı, mali disiplin ve AB konusunda atılan yine çok başarılı adımlar çıktı.

Dört ay sonra önemli bir yerel seçime giden Başbakan'ın arkasında böyle başarılı bir yakın geçmiş yattığından konuşmasında sayısal değerlere çarpıcı bir biçimde öncelik veriyor ve iyi yapıyor.

Faiz oranlarının yüzde yetmişten bugünün kriz ortamında dahi yüzde yirmilere gerilemesi çok önemli.

Türkiye bugün 150 milyar dolar ihracat yapıyor, AK Parti bu miktarı çok gerilerden devraldı ve Sayın Başbakan yakın gelecek için 250 milyar dolarlık bir hedef önümüze koyuyor.

İçinden geçtiğimiz kriz ortamında bu hedefin fizibilitesi başka konu, bir Başbakan'ın somut hedefler koyarak konuşması başka ve çok olumlu bir konu.

Sayın Başbakan yaklaşık on küsür milyondan devraldıkları turist sayısını bugün 28 milyona getirdiklerini ve elli milyona doğru gittiklerini ifade ediyor.

Bu sayısal mukayeseler ve yine sayısal hedef koyma işi çok ama çok olumlu.

Muhalefet bu işi asla yapmadığından, yapamadığından CHP, MHP gibi partilerin Türkiye'de siyasi başarı şansı yok mertebesinde; Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı yaşamına somut iyileştirmeler getiren icraat ve bu icraatın sayılarla ifadesini bekliyor, istiyor.

Sayın Başbakan bir anlamda Demirel'in 1960'lardaki siyasal tavrını benimsemiş izlenimi veriyor.

Kalkınmacı bir siyasal söylem, aynen Sayın Demirel'in 1965 söylemi gibi ön planda; kimsenin buna itirazı yok, olamaz.

Ama bu söylem yeterli ve daha doğrusu tutarlı mı bir bakmak da şart.

Gelelim buradan yukarıda değindiğim konuya yani Sayın Başbakan'ın girmediği konulara.

İlk dikkatimi çeken Sayın Başbakan'ın 22 Temmuz sonrası gündeme getirdiği ve proje olarak da bir noktaya gelen sivil anayasa konusu.

Sayın Başbakan'ın 1965 Demirel vari kalkınmacı üslubuna itirazımız olamaz ama dünya koşulları 1960'ların koşulları artık hiç aynı değil ve bu arada değişen en önemli şey demokratikleşme ve hukuk devleti kavramlarının aynen Sayın Başbakan'ın ifade ettiği gibi artık evrensel kriterler haline geldiği ve sürdürülebilir kalkınmanın da demokratik açıklarla beraberliğinin imkansızlığı.

Bu söylediğimin en somut halini Sayın Başbakan 2006 ve 2007 senelerinde ülkeye sene başına, geçen elli senenin toplamından (19 milyar dolar) daha fazla, her yıl yirmi milyar doları aşan doğrudan yabancı sermaye yatırımı gelişiyle yaşadı; bu en çarpıcı dönüşümün kökeninde, evet doğrudur küresel piyasalardaki bolluğun da payı var idi ama esas neden AB müzakere süreci olmuştur.

Sayın Başbakan'ın konuşmasında AB ilerleme raporundaki eleştirilere mesela sivil-asker ilişkilerideki aksaklıklara değinmemesi bence çok önemli bir eksiklik.

Aslında tüm bu eleştiriler gerçek bir demokratik anayasa ile aşılabilir ve bizler de bunu dört gözle bekliyoruz.

Orta ve uzun vadede evrensel anlamda bir demokratik açık sürdürülebilir kalkınmanın en büyük tehdidir, bunu unutmamak lazım.

Sayın Başbakan'ın değindiği konular doğru konular ve konuşma bu içeriğiyle çok başarılı.

Ama ortada bir de hiç değinilmeyen, başta sivil anayasa konusu olmak üzere başka konular da var.

ekarakas@stargazete.com

Kaynak: Star Gazetesi