Hakurk, Zap, Çine ve Zapina Bunlar Çukurca'nın tam karşısında yer alan PKK kampları. Şırnak ile Hakkari arasındaki bölüme biz "Bestler- Dereler" bölgesi diyoruz.
Türkiye-Irak sınırının yer aldığı bir ucunda Haftanin ve Zap Kampı ile diğer ucunda Rawandüz'ün bulunduğu yer.
Bu verdiğim isimlerin bir kısmı Türkiye'ye en yakın noktadaki PKK kamplarını gösteriyor.
En son Çukurca saldırısını gerçekleştiren teröristler bu kamplardan gelmişti. Rawandüz bölgesi ise saldırı öncesinde teröristlerin toplanma bölgesini oluşturuyor.
Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani ile görüşmelerde, PKK'ya yönelik tedbirler üzerinde ayrıntılı olarak duruluyor. İlk başta Türkiye'ye sızmalar ele alınıyor.
PKK'lı teröristlerin Kuzey Irak'tan Türkiye'ye sızıp eylem yapmalarının üzerinde duruluyor.
Barzani'den, Rawandüz ile Zap arasındaki bölgeden sızmaları önlemesi isteniyor.
Bunu yapması için de destek verileceği belirtiliyor.
Barzani'ye pek fazla güvenilmiyor ama bölgedeki otorite Barzani olduğu için onunla müzakere ediliyor.
Hava operasyonlarının yapıldığı günlerde, tanklarımız sınırı geçti, kara operasyonu başladı şeklinde haberler yer almıştı. Daha sonra Genelkurmay bir açıklama yaparak, sıcak takip kapsamında sınırlı bir geçişin yaşandığını daha sonra birliklerimizin Türkiye'ye döndüğünü bildirmişti.
Şimdi öğreniyoruz ki bu olayın doğru tarafı da var eksik yönü de bulunuyor.
Çünkü tanklarımız bir sıcak takipten ziyade bir senaryo gereği sınırı geçiyor.
Sınırdan 5 kilometre içeri giriliyor.
Orada ayrıntısına girmeyeceğim bir senaryo tatbikat yapılıyor.
Sınırdan geçişleri engellemesi için Barzani'yle bir takvim de konuşuluyor.
Bayramdan sonra bu takvimin işleyip işlemediği kontrol edilecek.
Barzani'nin beklenen etkili önlemleri almadığı sonucuna varılırsa, tankların sınırı geçmesi beklenebilir.
Saldırıyı gerçekleştiren PKK militanlarının olaydan sonra hemen kamplara çekilmedikleri tespit ediliyor. Sınırı geçtikten sonra PKK'nın kontrolündeki köylere dağılıyorlar. 10-15 gün boyunca köylerdeki evlerde barınıyorlar.
Daha sonra belli bir plan dahilinde kamplara çekiliyorlar. Bu köylerin isimleri biliniyor. Hangi eylemden sonra, hangi grupların bu köylere çekilip, halkın arasına karıştığına dair kapsamlı bir dosya üzerinde konuşuluyor.
Aynı şekilde Kandil'deki yöneticilerin Erbil'de kullandıkları mekanlar, örgüt elemanlarının tedavi gördüğü sağlık merkezleri, gıda, giyim gibi ihtiyaçlarını karşılayıp, lojistik destek aldıkları adreslerin üzerinde konuşuluyor.
Üzerinde durulan ve stratejik öneme sahip noktalardan birini de Erbil Havaalanı oluşturuyor.
Erbil Havaalanı bir anlamda örgütün dünyaya açılan kapısı. Başka bir deyişle dış dünya ile irtibat noktası.
Türkiye buradaki gelen giden yolcu listesini istiyor.
Barzani'den bu konularda tedbir alması isteniyor.
Ama bunlar daha önce de konuşulduğu ve Kuzey Irak yönetiminin etkili önlem almaya yanaşmadığı bilindiği için bu kez, tedbir alınmazsa, Türkiye'nin, "Günah bizden gitti" deyip atacağı adımların hazırlıkları da yapılıyor.
Önümüzdeki günlerde sınırın öte yakasında bir hareketlilik yaşanabilir.
Barzani görüşmesine ilişkin bilgileri tek bir noktada toplayacak olursak; Türkiye, sınırdan geçişlerin önlenmesini adeta kırmızı çizgisi haline getiriyor.
Bu arada sınırın iç tarafında da çok önemli bir süreç yaşanıyor.
Hakkari-Şırnak hattında 1 ay öncesine kadar psikolojik üstünlük örgütün elindeydi.