Belli ki, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, günü geldiğinde, Ermenistan'ı oturduğu masada anlaşmaya zorlayacak 'asıl gücü' çok iyi biliyor. Türk-Ermeni sınırının buluşma noktası Alican'dan karşı tarafa, Ermeni köyü Margara'ya geçenleri Ermeni değil, Rus sınır muhafızlarının karşıladığını... O 'gücün' yakın gelecekte Avrupa'ya dönük stratejilerinin ufuklarını, iyi takip ediyor...
Takvimlerin 17 Nisan'ı gösterdiği gün, Moskova'da, Rusya Devlet Başkanı Medvedev'in yanında, hem, Şah Denizi Doğalgaz Üretim Projesi'nin 2'nci kademesinin Rusya'ya yönlendirilebileceğini, hem de Bakü-Novorossisk petrol boru hattının 'daha çok doldurulabileceğini' boş yere söylemezdi. Aliyev, bu iki konuda ilk kez kendini bağlayıcı bir açıklama yaptı!..
Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı Dışilişkiler Dairesi Başkanı Nevruz Memedov'un aynı günkü şu açıklaması da dikkat çekiciydi: 'Eğer batılı devletler Nabucco projesinde yavaş davranırlarsa, Azerbaycan doğalgazının dünya pazarlarına intikali için elbette Rusya ve İran alternatiflerini düşünecektir.'
Bakü'dekiler, Hazar doğalgazını Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşıyacak Nabucco projesinin hızını ayarlayamayacaklarını bilmiyorlar mı? Biliyorlar. O halde bu ne?
Bakü'deki Atlas Siyasi Araştırmalar Merkezi Başkanı İlhan Şahinoğlu'na göre, Aliyev yönetiminin Dağlık Karabağ sorununa nihai çözüm için Moskova ile başlattığı 'enerji flörtü' herkesin işine yarayabilir: 'Rusya, Ermeniler'i, işgal ettikleri beş Azerbaycan bölgesinden çekilmeye zorlayacak tek güçtür. Dağlık Karabağ'ın statüsü dışında, Rusya, bu tür bir gelişmeyi sağlarsa, herkes bundan kazançlı çıkar. Rusya, bölgedeki otoritesini güçlendirir. Azerbaycan yönetimi işgal topraklarını kurtarır, Ermeniler Dağlık Karabağ pazarlığında önemli avantaj elde eder, Türkiye de bu olumlu gelişme karşısında sınırını açarak üzerindeki baskıdan kurtulur...'
Bir taşla kaç kuş?..
Demek, diplomasi dediğimiz bu 'şey' öyle Bakü'ye apar-topar muhabir gönderip sokaktaki adama, 'Türkiye'ye Eurovision'da oy verecek misin' diye sordurmaya benzemiyor.
Bak, bir başka 'kardeş Türk cumhuriyeti' Kazakistan, Gürcistan'da yapılacak NATO tatbikatından çekildiğini açıklayıverdi. Aynı tatbikat seni Kafkasya'nın en önemli NATO üyesi yapıyor. Ne yani, Rusya ile dengeleri korumak zorunda olan bu kardeşin ile yollarını ilelebet ayıracak mısın...
Günü geldiğinde her coğrafyanın kendine göre bir 'duruş şekli' var. Bu gerçeği ıskalarsan, sorduğun soruya Bakü'lü gencin verdiği yanıtla karşılaşırsın: 'Türkiye'ye niye oy vermeyeyim, bir şey mi oldu...'
Rusya'dan yeni adımlar
Kırgızistan'ın başkenti Bişkek yakınlarında, tarihte ilk kez iki farklı devletin askeri üssü 30 km. mesafeyle yan yana kuruldu. Manas Üssü Amerika'nın, Kant Üssü Rusya'nın. Kırgızlar Manas'ı kapattı, Amerika'ya yol verdi. Moskova ise Kant Üssü'ndeki askeri varlığını yeni savaş uçaklarıyla güçlendireceğini açıkladı. Tabii, Rusya, Kırgızistan'a acil yardım paketi olarak 2 milyar dolar göndermeyi de unutmadı. Bu arada, Tacikistan'ın başkenti Duşanbe yakınlarında Rus, Çin, Kazak, Tacik ve Kırgız ordularından gelen toplam 1.000 asker, bir kimya fabrikasını ele geçiren 'El-Kaide' militanlarının etkisiz hale getirilmesine dayalı senaryo çerçevesinde ortak askeri harekat gerçekleştiriyorlardı!
Yaşam, hayalleri kaldırmaz, gerçekler asıldır.
Aliyev ile buluşmasından sadece üç gün sonra, Rus lider Medvedev, bu kez Finlandiya'nın başkenti Helsinki'deydi ve Avrupa'nın önüne iki yeni kavramı birden koyuyordu: 1- Rusya, çok yakında Avrupa'nın enerji güvenliğine ilişkin yeni yapılanma önerisini sunacak, 2- Bütün gelişmeler, Avrupa'nın yeni bir güvenlik sistemine sahip olması gerektiğini gösteriyor. NATO, AB, AGİT ve BDT bir araya gelip 1975 Helsinki Güvenlik ve İşbirliği Konferansı'na benzer bir toplantıyla bu yeni güvenlik sisteminin temelini atmalıdır.
'Küresel' oyun sürüyor. Biz de onun tabii ki önemli bir parçasıyız. Ama nedense, yaşanılan bütün gelişmeleri sadece bizim etrafımızda dönüyormuş gibi değerlendirmek, 'dünya dengelerini hesaba katmamak' yönünde bir hastalığımız var.
Bir kez böyle bir hastalığa yakalandın mı, senin liderin Moskova'da doğalgaz yataklarının pazarlığını yaparken, sen alırsın Dağlık Karabağ 'torpağını' gelirsin Ankara'ya...
Sonra... Yazık olur...
Kaynak: Star