Bahreyn'in egemenliğine dil uzatan İran cezalandırılmalı

İran'ın Bahreyn'in egemenliğine dokunan açıklamaları kabul edilemez. Arap ülkeleri özür dilenmezse ikili ilişkilerde somut önlem almalı.

İran meclis başkanının, Bahreyn'in 1970'e dek ülkesinin 14. vilayeti olduğuna dair kışkırtıcı açıklamaları, tüm Arap ülkelerine ve halklarına karşı bir saldırı. Birçok Arap ülkesi bu açıklamalara güçlü biçimde karşı koydu. Bu karşı koyuşu Arap Birliği Genel Sekreteri Emir Musa, Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Abdurrahman el Atiye ve birçok Arap yetkili ifade etti.  Arapların açık kınamalarına rağmen, şu iki gözlemi ortaya koymak gerekiyor: Birincisi, Arap ülkeleri bu açıklamaları kınamakla ve tehlikeli olduğu uyarısı yapmakla yetinmemeli. İran bu tür açıklamaları tekrarlamayacağı taahhüdünde bulunup özür dilemedikçe ve açıklamaların resmi tutumunu ifade etmediğini ilan etmedik-çe, Arap ülkeleri İran'la mücadelede ve bütün ikili ilişkilerde somut önemler alma tehdidinde bulunmalı. Zira mesele İran'la genel bir siyasi anlaşmazlıkla değil, Arap ülkelerinin karşı koyması gereken, egemenliğe ve bağımsızlığa karşı tehlikeli bir saldırıyla ilgili.
İkinci gözlemse, kendilerini İran'ın müttefiki olarak gören bazı Arap ülkelerinin ve güçlerinin tavırlarıyla ilgili. Niçin şu ana dek bu açıklamaları kınamadılar? Bu ülkeler ve güçler İran'la koalisyonlarını Arap çıkarlarına hizmet etmekle ve İran'ın Filistin sorunu gibi Arap sorunlarını desteklemesiyle gerekçelendiriyorlar. Peki bir Arap ülkesinin egemenliğine ve bağımsızlığına yönelik açık saldırı karşısında, Arap sorunlarına yönelik bu sözde destek nasıl değerlendirilebilir? Söz konusu Arap ülkeleri açısından öncelik İran çıkarları mı yoksa Arap çıkarları mı?
Bahreyn iç düzlemindeyse, halkın İran'ın açıklamalarını topyekûn reddettiği biliniyor ve tek bir Bahreynli'nin ülkesinin Araplığından ve bağımsızlığından şüphe edilmesini kabul etmesi mümkün değil. Fakat niçin farklı siyasi güçler bu reddi tavırlarına yansıtmıyor? Parlamentonun güçlü bir kınama yayımladığı biliniyor. Fakat siyasi cemiyetlerin tutumu nerede? Onlar birçok iç ve dış konuda ortak tutumlar alıyorlardı. Böylesine önemli bir mesele, Bahreyn'de istisnasız bütün siyasi cemiyetleri bir araya getirmeyi ve halkın tutumunu ifade ederek bu saldırgan açıklamaları reddetme noktasında ortak tavır alan bir bildiri yayımlamayı gerektirmiyor mu? 
(Bahreyn gazetesi Ahbar El Haliç, 19 Şubat 2009)

Kaynak: Radikal