Kuveyt hükümeti, muhaliflerle olan mevcut çekişmesinden, büyük bir farkla kazançlı çıkmayı başarıyor. Çünkü muhalefet yavaş yavaş erimeye ve bileşenlerinden ayrılmaya başladı. Bunun en büyük sebebi ise muhaliflerin öncelikler konusunda ayrılığa düşmesi ve çıkarlarının çatışması. Aslında Kuveyt'te iktidara muhalefet edenlerin ilham noktası da komşularında ortaya çıkan aykırı seslerle aynı. Ancak onlar da hatalı davranışları ve yanlış stratejileri nedeniyle diğer muhalif hareketler gibi ciddi krizler yaşamaya başladılar.
Kuveyt'te protestocular en son siyasi kampanyalarında, "tek sesli meclis" adını verdikleri yeni parlamentonun meşruiyetinin olmadığını dile getirdi. Konuyla ilgili olarak muhalifler, meclisin görevinin hakkını vermeyeceğini çünkü orada hiçbir muhalif sesin olmadığını ifade etti. Ancak, sokaktan aldıkları güçle beraber değişim taleplerindeki ısrarlarında stratejik hatalar yapmaları ve iktidarla diyalog masasına oturmayı reddetmeleri, aşamayacakları anayasal engelleri karşılarına çıkarıyor. Bu da, temel sorunlara çözüm bulamamalarına ve parçalanmalarına yol açıyor.
Meşruiyeti konusunda kendisine şüpheyle yaklaşılan parlamento ise - ki burada muhaliflerin haklılık payı var. Çünkü ülkede yapılan seçimlere halkın sadece %38'i katıldı- hiçbir eksik tarafı yokmuş gibi tam bir yasama organı gibi hareket ettiğini iddia ederek hükümetin kendisinden beklediği şeyin aksini yapmaya başladı. Bu da, hükümetin geç de olsa bakanları sorgulamasına, "kimliksiz vatandaş" dosyasını yeniden açmasına, kendisini protesto etmelerine rağmen vatandaşlarının özel bankalara olan borçlarını ele alıp, faizlerini ortadan kaldırarak yeniden yapılandırılmasına katkıda bulunma gibi bir takım gündemler oluşturmasına neden oldu. Kuveyt idaresi bu yolla 66 bin Kuveytli seçmenin oyunu garantilediğinden, muhalifler, hükümetin seçimlerdeki etkinliğini azaltmak için iki kat fazla çalışmak zorunda kalmışlardır.
Hükümet ile muhalefet arasında sloganlarla, gizli koalisyonlarla yani kısaca gereken tüm silahlar kullanılarak süregiden savaş, halkın özellikle de gençlerin çoğunluğunda bir muhalefete karşı bir nefret oluşmasına yol açtı. Değişim çağrılarına koşarak giden halk, muhaliflerin kendi aralarında anlaşamadıklarını, ortak bir program yürütemediklerini, ne istenildiğine dair hedeflerin belirlenebileceği ortak bir platform altında ve birleşik bir vizyon etrafında birleşmektense birbirlerine düştüklerini görünce şoka uğradılar ve sokakları terk ederek muhaliflerden desteklerini çekmeye başladırlar.
Bu bölünmelerin aynısını daha önce Tunus, Libya ve Mısır'da da gördük. Sokaklara inerek özgürlüklerini ellerinden alan sistemlere karşı değişim taleplerinde bulunan İslamcı, Halkçı akımlar bir araya gelerek tek bir ses oluşturmuşlardı. Ancak bu birliğin geçici olduğu, onları bir araya getiren şeyin sadece rejime düşmanlıkları olduğu ve rejim düşer düşmez aralarında büyük farkların baş gösterdiği, ülkede muhalifler arasında doğan şiddetli çatışmalarla gün yüzüne çıktı. İktidarı ellerine alan İslamcılar ise, güce tek başlarına sahip olmak için şiddetin her türlüsünü kullanmaktan çekinmediklerini gösterdiler.
Kuveyt'teki durumda ise, muhalifler, özellikle de anayasanın ve başbakanın değişmesi, yolsuzlukla mücadele edilmesi için seslerini yükselten İslamcılar, hiçbir değişim gerçekleştiremeden bölünmeye başladılar. Çünkü onlar temelde, Kuveyt'te aşiret liderlerinin ve yaşları Kuveyt ile aynı olan köklü ailelerin üyelerinden oluşuyorlar. Fakat zamanla birbirlerine olan rekabet duygusunun üstün gelmesi bölünmelerini kaçınılmaz kıldı. Bunun yanı sıra, beşikten mezara kadar devlet gözetiminde ve himayesinde olan "şımarık" körfez vatandaşlarının ve Kuveytlilerin yanlış adımları da ülkede muhalefetin kendisi içinde erimesine neden olan özel durumlardandır. Şu veya bu kişinin sırf tamahı için siyasi olaylara karışması ise, hiçbir durumda ve hiçbir ülke toprağında kabul edilebilir bir şey değildir.
Kuveyt idaresi, muhaliflerin zayıf noktasını keşfetmiş, bu bilinçle hareket ederek ülkede estirilmeye çalışılan bahar rüzgârlarını ülkeden uzaklaştırmayı başarmıştır. Ancak tabi ki Kuveyt'te de artık değişime gidilmesi ve farklı isteklere karşı kayıtsız kalınmaması şarttır. Bu ise yalnızca diyalogla ve anayasal çerçeve ile sağlanabilecektir.
Kaynak: Al Hayat
Dünya Bülteni için çeviren: Tuba Yıldız