Avrupa Birliği tarafından uyarılmak

Bulgaristan ve Romanya, 1 Ocak 2007 tarihinde Avrupa Birliği'ne üye olduklarından bu yana, içine girdikleri deneme sürecini hâlâ tamamlamamış gibi görünüyorlar.
 
Orta Avrupa'nın AB'ye üye olan bu son iki ülkesi o zamandan beri takip altında. Komünist blokun bu iki eski devleti, kendileri için hazırlanmış incelikli bir bürokratik başlıkla, "işbirliği ve sağlama" adıyla anılan bir mekanizma adına, periyodik olarak 3 alanda gelişme kaydettiler:

Adalet sistemi ve yolsuzlukla mücadele, Avrupa fonlarının yönetimi ve gıda güvenliği. 22 Temmuz Çarşamba günü açıklanan raporla Bulgaristan ve Romanya, Brüksel tarafından uyarıldı. Avrupa Komisyonu'nun yolsuzluk ve suçla mücadele hakkındaki raporu her iki ülkede, ilerlemelerin sürdüğünü, bazı kayda değer çabalara girişildiğini, ama hukuksal açıdan AB standartlarının hâlâ uzağında kalındığını gösteriyor.

Beklenen reformlar siyasi iktidar sahiplerinin hâlâ eksik ya da sorunlu olarak kendini gösteren iradesine dayanmaktadır. Sonbaharda muhtemelen görev dönemi yenilenecek olan Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso'ya göre, [bu ülkelerdeki] "reformlar konusunda yapılan atılım tüm siyasi partileri ve siyasal kurumları içeren ve daha fazla ikna edici sonuçlarla desteklenen geniş bir ulusal konsensüsle sürdürülmelidir".

Bulgaristan ve Romanya, hukuk sistemi ve yolsuzlukla mücadeleyi kapsayan reformlar konusunda en azından bir yıl daha takip altında tutulacaktır. Bu durum –her ne kadar Avrupa Komisyonu bunu bir üyeliğe giriş kriteri yapmamışsa da, söz konusu ülkelerin kişilerin serbest dolaşım hakkını sağlayan Avrupa Schengen alanına ulaşmalarını engelleyecektir.

Özellikle yüksek düzeyde yolsuzluğa ve örgütlü suça karşı adaletin daha etkin mücadele etme hedefi doğrultusunda Brüksel'in belirlediği 16 tavsiye kararına Romanya, 21 tavsiye kararına da Bulgaristan uyum sağlama zorunda olacak.

Avrupa Komisyonu, söz konusu takibi devam ettirerek ve bu iki ülkeye uymaları gereken kurallarını açıklayarak, AB ülkeleri arasındaki anlaşmalar uyarınca –en azından teoride- üye ülkeler için kamu açığı ve borçlanma hususunda geçilmemesi gereken eşiği belirlediği hallerde olduğu kadar rolüne uygun bir davranış sergilemektedir. Bu tutumda söz konusu olan, Brüksel'in de özenle belirttiği gibi, yeni üye devletlerin yurttaşlarına, Avrupa demokrasileri ailesine kabul edilmelerinden sonra "Avrupa Birliği'nin yurttaşları olarak haklarından tam anlamıyla faydalanma" olanağı sağlamaktır. Bulgaristan ve Romanya'nın hukuksal sistemlerinde belli bir olgunluğa erişebilmeleri için kat etmeleri gereken daha çok yol var. Ama onları sadece uyarmakla yetinmemeliyiz, onlara bu konuda yardım da etmeliyiz.
 
Kaynak: Zaman