Ateşkes kararı, asgari beklentinin de altında

TA’nın kararı şu anda yasaklı olan siyasi kanadı Batasuna’nın taleplerinden daha az, vatandaşların çoğunun beklentisindense çok daha az. ETA’nın bildirisi hiç olmadığı kadar ileri bir adım attı ve Batasuna lideri Arnaldo Otegi ve partinin önde gelen isimlerinin bazı ayaklanmalarından da anlaşılacağı üzere, iyi niyetli bir siyasi pazarlığa oturma koşuluyla eylemlerini durdurma kararı aldı. Batasuna’nın ima ettiğinin ve ayrılıkçı sol görüşlü Bask hareketi Izquierda Abertzale’nin de talebinin aksine, bu ateşkes koşulsuz değil. Ayrıca bildiride de ETA örgütünün silahlarını bırakmaya yönelik kesin bir adım atacağının sinyali verilmiyor.

’Demokratik sonuca’ dek
Tam aksine, devletten alacaklı olduğuna ve öldürdüklerinin karşılığında taleplerinin yerine getirileceğine inanan -ki hiç de böyle olmadı- ETA, ‘demokratik süreçte gerçek bir demokrasi sonucu elde edinceye dek mücadelesinden vazgeçmeyeceğini’ belirtiyordu.

Örgütün ‘demokratik süreç’ olarak adlandırdığı şeyse, asli taleplerini kabul eden bir siyasi çerçeve değişikliğinden ibaret aslında: Kendi geleceğini tayin hakkı ve Navarra özerk bölgesi. Bildiri, büyük ölçüde demokrat partiler arası konsensüsün Batasuna’nın siyasete geri dönüş garantisini ciddiye almak için düşündüğü asgari koşulların altında kalıyor.

Bu da topu, sol görüşlü Izquierda Abertzale’nin sahasına bırakıyor. Eğer Abertzale, olan bitenler karşısında gözlerini kapatmayı ve bildiriyi ETA’yı ikna etme kapasitesinin ve siyasi arenadaki duruşunun bir kanıtı olarak yorumlamayı seçerse, kesin geri çekilme olasılığını ve kendi çıkışını da erteleyecek. Başka bir seçenek olarak da, ETA’yı himayesi altına alan bir pazarlığa oturmayı kamuoyu önünde reddettiği ve çoğunluğun ETA’nın bir daha terörist saldırı girişimlerinde bulunmaması için azınlık programını onaylamasının demokratik bir hareket olmayacağını doğrularsa, Milliyetçi Bask Partisi (PNV) gibi güvenilirlik kazanabilir.

Bu da asıl ihtiyaç duyulan şartların asgarisi anlamına gelir. Zira başından beri ileri gelen sebeplerden ve uygulamalardan ötürü, ETA’yla sözü geçen işbirliğini yapmak bir türlü mümkün olmadı. Her hükümet, adım attıkları bu yolda ardında birikmiş bir deneyim olduğunu bilerek, mevcut durumu tehlikeye atmak istemedi. Neticede bu işbirliğinin ETA’nın kendi kararları doğrultusunda sonuçlanması daha kolay gözükmekte. Aslında ne hükümet ne de Batasuna, birbirlerinden pek de farklı konumda değiller ve örgüt liderlerinin de üzerinde uzlaşma sağlamaya çalıştığı ‘bu durumu devam ettirmek ya da sona erdirmek’ konusunda bir çözüm yoluna ulaşma çabasındalar.

Terörün maşası Batasuna
Strasbourg Mahkemesi’nin kararına göre Batasuna, ‘stratejik terörün enstrümanı’ olarak tanımlanmıştır. Bu, bütün parti üyelerinin ETA’yla her konuda aynı fikirde oldukları anlamına gelmemekte. Ancak bu kişilere örgütün birer parçası olma izni verildiyse, bu da üyelerin ‘terörizmin politik bir anlamı’ olduğu fikrini benimsemeleri gerektiğini gösteriyor. Bu nedenle Batasuna, yasal konuma erişim hakkı kazanmak amacıyla, gelecekte olabilecek terörist saldırılarını kınamakla kalmayıp, aynı zamanda işledikleri cinayetlerin sonucunda tekrar pazarlığa oturmayı amaçlayan ETA’nın örgüt liderleriyle işbirliğini feshetmek zorunda da kaldı.

Fakat Batasuna’nın ETA’yla arasındaki ilişkide çatlaklar oluşmasına sebep olan bir evrim süreci (tamamen kendi çıkarlarına yönelik) geçirdiğini de görmezden gelmek, pek gerçekçi bir yaklaşım olmaz.

ETA’nın çöküşü malum
Örgütün güvenilir bir ateşkes yapma yönündeki teklife cevap vermesi 10 ay sürdü; bu da açıkça gösteriyor ki, uzlaşma hakkında örgüt içi bir teşvik söz konusuydu. Sonuçta uzlaşma kesintiye uğradı, fakat ETA’nın bir ateşkesi resmiyete dökmek zorunda kalmasına da üzülmek absürt olur. Zira örgüt, 1996’da sokaklarda 1000’den fazla, 2010’da da 74 farklı şiddet eyleminde bulunmuştu.

ETA’nın çöküşüyse gözle görülür bir gerçek. Örgütün birincil amacı, patlattıkları bombalara siyasi bir anlam yükleme huyuna geri dönmekten kaçınmak olmalı. Mevcut çatlak, taleplerden vazgeçirmeye yönelik polis tesirinden ve hükümet direnişinden geçen terör karşıtı politikanın bir sonucu, ki bunun amacı da tasdik edilmesi istenen taleplerin seviyesini düşürmek. Neticede memnun olmak için sebeplerimiz var, fakat bununla birlikte terör karşıtı politikaları desteklemeye de devam etmemiz gerek.
(11 Ocak 2011, Başyazı)

Kaynak: Radikal