Askeri diplomasi sonuç getiriyor


PKK'ya karşı sonuç alınmasında etkili olan askeri diplomaside Orgeneral Ergin Saygun öne çıkıyor

Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ergin Saygun'un önümüzdeki günlerde yeniden ABD'ye gideceği haberleri basında yer aldı. Daha iki ay önce, Başbakan Tayyip Erdoğan'la birlikte ABD Başkanı George Bush ile görüşen ekipte yer alan Orgeneral Saygun, bu kez iki ülke arasında düzenli olarak yapılan 'Yüksek Düzeyli Savunma Grubu' toplantıları için Vaşington'a uçacak.
Ancak bu kez toplantıların bundan önceki yıllardaki düzende geçmeyeceği rahatlıkla söylenebilir.
Öncelikle, Orgeneral Saygun'un daha geçen yıl aynı toplantılar için ABD'ye gittiğinde bir protokol sorunu nedeniyle Beyaz Saray binalarına girerken üzerinin aranmak istenmesini protesto edip kapıdan dönmesini hatırlayacak olursak, gelinen noktanın aradan geçen bir yılda Türk-ABD ilişkilerinde alınan mesafeyi de gösterdiği söylenebilir.
İkinci olarak, Saygun'un bu toplantılardaki muhatabı olan ABD Genelkurmay Başkan Yardımcısı James Cartwright, aynı zamanda iki ülke arasında Erdoğan'ın 5 Kasım ziyaretinde kurulan PKK'ya karşı askeri diyalog mekanizmasındaki muhatabı. Dolayısıyla yapacağı görüşmeler iki ülke arasında Afganistan'da işbirliğinden savunma sanayii projelerine dek yürüyen konuların ötesine geçecek; Irak'taki PKK varlığı ve buna ek olarak Irak'ta terörizme karşı ortak mücadele konularını da kapsayacak.
Bu konular, Orgeneral Saygun'un 15 Ocak'ta Bağdat'a yaptığı seyahat ardından özel bir anlam taşıyor.


Psikolojik eşik Bağdat'ta aşıldı
15 Ocak günü Türk Hava Kuvvetleri'nin Irak'taki PKK mezvilerine yönelik askeri harekâtı Genelkurmay tarafından açıklandığında, gözler Bağdat'a çevrildi. Çünkü ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice oradaydı ve Genelkurmay açıklamasından az önce Türk televizyonları Rice ile Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zabari ile ortak basın toplantısını canlı yayımlıyorlardı.
ABD Dışişleri Bakanı'nın Bağdat'ta bulunduğu sırada Türk jetlerinin Irak sınırları içindeki PKK hedeflerini vurması, o hedeflere verilen fiziksel hasarın çok ötesinde siyasi anlam taşıyordu. Demek ki, ABD'nin Irak'taki varlığı artık Irak Kürtlerinin sağladığı korumayı güçlendiren değil ortadan kaldıran bir unsur olmuştu.
Bu yorumlar yapılırken Genelkurmay'dan ikinci açıklama gelmişti. Orgeneral Saygun, basından gizlenerek Bağdat'a gitmiş, Irak Genelkurmay Başkan Yardımcısı Orgeneral Nasier Abadi ve Irak'taki ABD Kuvvetleri Komutanı Orgeneral David Petraeus ile görüşmüştü.
Bu, Irak'taki Saddam Hüseyin rejiminin ABD harekâtıyla devrilmesi ardından kurulan Irak yönetiminin (ABD'nin son iki yıllık ısrarı ardından) askeri anlamda ilk muhatap alınışı idi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ABD ziyaretinin en önemli siyasi sonucu sayılan '2003 travmasının geride bırakılması', ziyaretten birkaç gün sonra Orgeneral Saygun'un Bağdat'a gitmesi, ilişkilerde önemli bir psikolojik eşiğin aşıldığını, güven tesisi sürecinin başladığını gösterdi.


Diplomasinin yeni biçimleri
22 Temmuz seçimleri ardından başlayan kanlı PKK eylemlerinin hükümet ve askeri işbirliği zemininde birleştirmesi ardından atılan bazı önemli adımlar vardı. Bunlar arasında, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ABD ile PKK'ya karşı mücadele amaçlı yürütülecek siyasi görüşmelere Genelkurmay temsilcisinin de heyet üyesi olarak katılması önerisini Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'a götürmesi, Büyükanıt'ın da katılım düzeyini İkinci Başkan olarak belirlemesi bulunuyordu.
Askerlerin siyasi-diplomatik sürece doğrudan katılımı, o zamana dek ABD ile ilişkilerin sivil ve asker üzerinden iki kanaldan yürütülmesi usulünü de yenilemiş oldu. Aynı zamanda siyasi kararların hemen uygulama zemini bulmasına imkân verecek koordinasyonu sağladı. Yıllardır alınamayan neticenin alınmaya başlaması böyle mümkün oldu. Bunda, Saygun'un NATO subaylığından gelen diplomatik deneyiminin de payı oldu.
Böylece Türkiye'nin öteden beri kullandığı 'güvenlik üreten ülke' kavramı da vücut buluyor. Tıpkı enerji diplomasisi gibi, uluslararası ilişkilerde yeni boyutlar, yeni kanallar açan askeri diplomasi, genel olarak Irak'ın istikrarı, Afganistan'ın istikrarı gibi alanlarda da daha etkin kullanılabilecek mi? İlk örnek şimdilik başarılı gidiyor.

Kaynak: Radikal