Arnavutluk ve ABD arasındaki ilişkilerde kırılma nedir?

Arnavutluk Dışişleri Bakanlığı kaynaklarına göre, 23 Ocak'ta Tiran'daki ABD büyükelçisinin, hükümeti adına Arnavutluk Dışişleri Bakanına teslim ettiği protesto notası, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin 22 yıl önceki yenilenmesinden bu yana, ABD hükümetinin Arnavutluk hükümetine karşı gönderdiği en sert protesto belgesidir.

İki ülke arasındaki ilişkilerde kritik yeni bir döneme girildiğine işaret eden belgenin Tiran hükümetine gönderilen sinyalleri dikkat çekicidir. Söz konusu belge doğrudan ikili ilişkilere değinmesinin yanında bazı uyarıları da sıralayarak Arnavutluk ve Arnavut faktörü ile ilgili bazı gelişmeleri de içermektedir.

Amerikan hükümetinin Arnavutluk hükümetine şimdiye kadar gönderdiği hiç bir protesto notası, Arnavut siyaset ve diploması imajı için bu kadar olumsuz, geniş ve derin içerikli olmamıştır. Bundan önceki notalar; önerilerin ifade edildiği, bazı hususlara dikkat çekildiği, danışmanlık mahiyetinde olup çoğunluğu iç istikrar sorunları, demokratik standartlar ve Arnavutluk'ta insan hakları ile ilgiliydi. Ancak Amerikan diplomasisinin ilk kez bu kadar güçlü bir protestostaya başvurması, Arnavutluk'un jeopolitik rolü için büyük bir soru işareti uyandırmakta, Arnavutluk ve Arnavut ulusu için bir endişe olarak algılanabilmektedir. Tiran hükümetinin dış politika ve diplomasisi, 1997 yılından daha ileri bir anti-Amerikan düzeyde, Arnavut-Amerikan ilişkilerinin jeopolitik açıdan gerilemesine sebep olmuştur. Durumun ne kadar ağır olduğunu anlamak açısından söz konusu protesto notasının ABD'nin Atlantik İttifakına ait bir müttefikine göndermekte olduğunu da göz önünde bulundurmak gerekir.

1. Arnavutluk-Kosova İlişkileri – Washington, Kosova devletinin değerini düşürmeye yönelik Arnavutluk hükümetinin izlediği, "tüm Arnavutlar tek devlette" şeklinde çağrı ve sloganlar etrafında gelişen milliyetçi politikasından ciddi endişe duymaktadır. Bu söylentiler batılı bir diplomata göre ABD ve Batı için şok edici sözlerdir. Öyle ki bu sözler Arnavut hükümetinin, Kosova'nın devlet oluşunu, Kosova'nın bağımsızlığını ve Kosovalı Arnavutların başka bir devlete ait oldukları jeopolitik gerçeğini hiçe saymaktır. ABD ve NATO, Kosova'yı Sırp baskısından kurtarmak için yaptıkları girişimler çerçevesinde askeri müdahalede bulunarak, Kosova bağımsızlığı gibi tarihi bir başarıyı tetiklemesinin yanında diplomatik alanda bütün kıtalardaki devletlere yeni kurulan Kosova devletini tanımaları için de çaba sarf etmişlerdir. Tam bu çabalar zirve noktadayken Arnavut hükümetinden "tüm Arnavutlar tek devlette" gibi milliyetçi çağrı ve sloganların yükselmeye başlaması bu bağlamda Kosova'nın bağımsız bir devlet olduğu gerçeğini de zedeler niteliktedir. Bu gibi çağrı ve sloganlar Sırbistan hükümeti tarafından da kullanılmış ve uluslar arası arenada, yakın bir gelecekte Arnavutluk tarafından parçalanacak olan bir devleti tanımasının mümkün olamayacağını ileri sürerek kendilerini haklı çıkarma davalarına katkıda bulunmuştur. ABD notası, Kosova-Sırbistan-Arnavutluk üçgeninde Arnavutluk'un yanlış tutumunu açıkça vurgulamaktadır. Arnavut hükümetinin bağımsız bir devlet olan Kosova bağlamındaki bu tutumunun bir etkisi olarak ABD ve Batı tarafından Kosova'nın bağımsızlığına desteğini azaltması ile sonuçlanabilir.

2. Arnavutluk-Bölge(sel) ilişkileri: Diplomatik ilişkilerin yenilemesinden 22 yıl sonra ABD ilk kez Arnavutluk'un bölgede yapıcı ve işlev rolünü sorguladı. "Ateşe benzin dökmek, işi zorlaştıran açıklamalar, tehlikeli söylemler, v.b" nitelendirmelerle Arnavut hükümetini eleştiren Amerikan notasının terminolojisi, bir bakıma Arnavutluk'u tehdit kaynağı olarak göstermektedir. Bölge politikasında bütün Arnavut hükümetlerin dalgalandırdıkları "yapıcı rol" parolası bayrağı altında demokratik standartlar ve Arnavutluk'ta hukuk üstünlüğü ihlalleri sonrasında devlet ve ulusal çıkarlar da zarara uğramıştır. Yine de bu yapıcı rol hasebiyle Arnavut hükümetlerine şimdiye kadar müsamaha tanınsa da, Arnavut dış politikasında bölgede tüm Arnavutların tek bir devlette birleşmesi gibi radikal iddialar, Avrupa ve Atlantik stratejisi açısından kabul edilemez mahiyettedir. Bu söylemlerin son üç ayda Yunanistan başta olmak üzere Makedonya ve Sırbistan'la ilişkilerinin tansiyonunu yükseltmesi sebebiyledir ki Arnavutluk'tan sorumlu bir komşu olması gerektiği yönünde açıklama gelmiştir. Böyle bir ABD eleştirisi Arnavutluk diplomasisinin bölgedeki tek koltuk değneğini kaldırabilecek ve Arnavut dış politikasının bölgedeki etkinliğini azaltacak nitelikte olabilir.

3. Arnavutluk-Sırbistan ilişkileri: ABD Balkan politikasında beklenmeyecek bir şekilde ilk defa NATO'nun stratejik müttefiki Arnavutluk'u, anti-NATO devleti Sırbistan'ın içişlerine karıştığı için cezalandırıldı. Arnavutluk'un Sırbistan'ın içişlerine karışmasının, protesto notasında iki kere geçmesi Atlantik İttifakına ait olan bir devlet için ağır bir ithamdır. Bu eleştiri Arnavutluk'u olumsuz bir duruma sokmasının yanında Sırbistan'ı Arnavutluk karşınsında bir kurban olarak da gösterebilir. Bu gelişmeler Arnavut siyasetini doğru adımlar atması noktasında harekete geçirir mahiyette olmalıdır. Unutulmaması gerekir ki bölgede oynayan devletlerin rollerinin değişmesi az rastlanan bir gerçek değildir. Yine jeopolitik oyuncular sahada ebedi değildir.

4. Arnavut-ABD ilişkileri: İlişkilerde soğuk bir döneme girilmesinin yanında ileriye dönük nasıl bir gelişme göstereceği konusunda da muğlâklık bulunmaktadır. Nitekim sahadaki müttefiklerine göre kendi bölgesel stratejilerini değiştirmekten ziyade müttefik değişikliğini yeğleyen Amerikan dış siyaseti de bu konudaki belirsizliği tetiklemektedir.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın protesto notası Arnavutluk ve ABD arasındaki ilişkilerde güven krizi olarak adlandırılabilecek olan kritik bir yeni aşamayı temsil ediyor. Gelecek ayların Arnavutluk için kritik olacağı sinyallerini veren Tiran Amerikan büyükelçiliğinin ve Amerikan Dışişleri bakanının uyarıları bu krizin bir habercisi niteliğinde. İkilem ise etkilerin uzun vadede mi Arnavutluk'a da etki edeceği yoksa mevcut hükümetle mi sınırlı olacağı noktasında.

Dünya Bülteni için Muhamed Ahmetaj tarafından tercüme edilmiştir.