Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas'ın politikalarının hayranı değilim. Ancak bu durum, Fetih'in Yüksek Merkez Yürütme Konseyi'nin gizli sekreteri Faruk Kaddumi'nin, Abbas'ı eski Filistin Kurtuluş Örgütü lideri Yaser Arafat'ın öldürülmesi için İsrail'le birlikte komplo kurmakla suçlamasını onayladığımız anlamına gelmez. Zira suçlama ciddiye alınacak türden değil. İddialar ancak Fetih içindeki rekabet ve Kaddumi'nin Abbas'a yönelik düşmanlığı bağlamında ele alınabilir. Kaddumi bir dizi gazeteciye, Abbas, Fetih üyesi Muhammed Dahlan ve İsrailli liderlerin, ölümünden bir yıl önce Yaser Arafat'tan kurtulmak için hazırladıkları sözde planın bir nüshasını dağıttı.
Filistin Kurtuluş Örgütü'nün Yürütme Konseyi, Kaddumi'nin yaptığını Fetih'in 4 Ağustos'ta Batı Şeria'da yapılacak genel kongresini başarısız kılmak girişimi olarak nitelerken belki de haklıydı.
Kaddumi'nin kongrenin işgal altındaki Batı Şeria'da yapılmasına karşı çıkıp dışarıda toplanmasını istediği herkesin malumu. Kendisini kongreden iki buçuk hafta önce bu tür imkânsız suçlamalar yöneltmeye sevk eden bir siyasi tecrit halinde hissettiği de biliniyor.
Fakat bu tablo suçlamaların önemini azaltmaz. Suçlamaların bu kez Fetih'le Hamas arasında değil, Fetih'in kendi içindeki ayrılmayı derinleştirmesi mümkün. Bu suçlamaları bölünmek için kullanmaya hazırlanan birçok Fetih üyesi var.
Kaddumi'nin patlattığı bombanın gölgesinde, Fetih yürütme konseyinin kendisi hakkında cezalandırıcı, örgütsel ve hukuki işlem başlatacağı tehdidinde bulunması gayet doğaldı. Daha açık bir ifadeyle,
Abbas'ın bazı adamlarınca 'histerik' diye nitelenen bu iddialara sessiz kalmak zor.
Kaddumi'nin elinde suçlamalarını doğrulayan belgeler olsaydı bunları uzun zaman önce ortaya çıkarırdı. Belgeleri beş yıl ortaya çıkarmadan muhafaza ettiğini düşünmek zor. Batı Şeria yetkilileriyle Gazze yetkilileri arasında neredeyse tam kopukluk derecesine varan uzaklaşmanın ortasında, Kaddumi'nin suçlamalarını dile getirmek için genel olarak Filistin tarihinin ve özelde de Fetih'in şu zor anlarını seçtiğini unutmayalım. Bu şartlarda en önemli şey, Kadumi'nin suçlamalarının yalan olduğu konusunda ısrar etmekle yetinmek yerine bunları soruşturmak için bağımsız bir komisyon oluşturmak gerek. (Katar gazetesi Vatan, 16 Temmuz 2009)
Kaynak: Radikal