Arabuluculuk ABD'siz olmaz


 
Türkiye'nin İsrail'le Suriye arasında yaptığı söylenen arabuluculuğun ABD'den destek alması şart. Dolayısıyla barış sevinci için henüz erken

Eski Lübnan başbakanı Selim el Hos, Suriye'ye İsrail'le tek başına anlaşma yapmaması yönünde bir çağrıda bulundu. Bu çağrı şu iki durumdan birinin göstergesi: Ya El Hos bu yöndeki Türk hareketinin vardığı noktanın bilincinde ya da yaşananlar tıpkı Lübnan'da olduğu gibi zaman kazanma oyunundan ibaret. Zira Lübnan krizinin şu ana kadar tozu dumanı dağılmış değil.
Fakat eski başbakanın çığlığı, İsrail'le Suriye arasındaki bu etkileyici sürüklenme açıkça ortaya çıkıncaya ve Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan'ın oynadığı arabuluculuk rolü ağırlığını koyuncaya kadar askıda kalacak. Erdoğan, İsrail'e bir Türk yetkili gönderdi ve görünen o ki bu yetkili Erdoğan'ın İsrail liderlerine yanıtını iletecek.
Bazı gözlemciler Türk çabasını, ABD'nin gözetimi ve doğrudan kontrolü altında bulunmaksızın atılması mümkün olmayan bir adım gibi görüyor. Zira İsrail'le Suriye arasındaki barışın Amerika'yla ilgili bir yanı da var ve bu adımların, ABD'nin genelleştirilmesi ve desteklenmesi yönünde etkisi olmaksızın atılması mümkün değil.

ABD süreci başlamadan bitirebilir
Fakat bazıları daha da ileriye gidiyor ve ABD'nin bu çabalara onay vermiş olmadığı varsayımından hareketle, Washington'ın görüşmelerin tamamlanmadan felce uğramasına yol açacabilecek türden çeşitli baskılarda bulunacağı, kendi gözetimi ve desteği olmaksızın tamamlansa bile İsrail yönetiminin kafasını karıştırabileceğini veya ortamı, sonuçları buna uygun olması beklenen bir savaşa hazırlayabileceği düşüncesini paylaşıyorlar.
Fakat ABD'nin bakış açısının, Osmanlı'nın torunları için büyük projeye uygun anın seçimine elverişli olduğunu varsaysak bile, Türkiye niçin bu zor ve çetrefilli görevi seçti? Bu büyük proje başarılı olursa, Türkiye Ortadoğu bölgesinde büyük, önemli ve hatta korkunç bir değişim sağlayabilir.


Türkiye tek başına başaramaz
Belki de Erdoğan'ın liderliğini yaptığı AKP, kapatılması ve dolayısıyla iktidardan uçurulması açısından iç politikada yaşananlara direnebilecek büyük bir başarıya ihtiyaç duyuyordu. Zira Erdoğan, mevcut çabalarının hedefini ABD'nin de onayıyla gerçekleştirmesi durumunda, Türkiye içindeki varlığını güçlendirebilir ve birkaç hafta önce önüne konan tuzakları kaldırarak varlığını kanıtlayabilir. Fakat Türkiye tek başına böylesine çetrefilli ve 60 yıllık bir düşmanlık barındıran bir dosyada başarılı olamaz. Burada Türkiye'nin farklı türden bir 'Arap girişimi' rolü oynaması mümkün: İsrail ve Suriye, bir Arap girişiminin yolunu kolaylaştıracak parlak sonuçlara ulaştığında, Türkiye bu girişimin önündeki mayınları temizleyecektir.
İsrail'le Suriye arasında münferit bir barıştan söz etmek için hâlâ erken. O halde eski başbakan El Hos'un sözleri, Arap direnişinin kalbi ve aklı olan ve ABD'nin geçmişte istediğini gerçekleştirme karşılığında İran, Hizbullah ve Hamas'la bağlantısını kesmesi için imkânlar sunduğu Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat'a bir uyarı mahiyetinde.

Kaynak: Radikal