Ankara'da değişim


Ankara'daki değişimi hükümetin çizgisinden çok, askerin çizgisindeki farklılaşmadan okumak mümkün

Birkaç gün önce Irak sınırında ve ötesindeki PKK varlığına karşı başlatılan askeri harekât olanca hızıyla devam ediyor. Bu harekâtı 16 Aralık sabaha karşı jetlerin Kandil ve diğer PKK kamplarına saldırısı ve 17'yi 18'e bağlayan gece Şemdinli'nin Irak hizasında bir grup PKK'lıya yönelik komando harekâtıyla sınırlı düşünmemek lazım. Bunlar yalnızca duyduklarımız, açıklananlar. Harekâtın istihbarat toplama, değerlendirme ve ona bağlı yeni adımlara hazırlanma aşamaları devam ediyor.
Bunu Ankara'da sürmekte olan haber karartmasından anlıyoruz. Bu ölçüde bir bilgi karatmasına PKK lideri Abdullah Öcalan'ın yakalanıp Türkiye'ye getirilmesi öncesinde, 1999'da da şahit olmuştuk.

'Kürt Kapanı-Şam'dan İmralı'ya Öcalan' kitabımı yazarken 2004 yılında şunu fark etmiştim. Öcalan'ın yakalanması için son aşama, ABD ile işbirliği aşaması geldiğinde bunu gerçekten bilen, yani büyük resimden gerçekten haberi olan yalnızca 4 kişi olduğunu görmüştüm. Bu kişiler, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Bülent Ecevit, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Şenkal Atasagun idi. Genelkurmay İstihbarat Başkanı Korgeneral Fevzi Türkeri, icra koordinasyonundan sorumlu olduğu için beşinci kişi sayılabilirdi. İkinci halkada şu isimler vardı: Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan, Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Dışişleri Müsteşarı Büyükelçi Korkmaz Haktanır, Genelkurmay Harekât Başkanı ve Başbakan Askeri Başdanışmanı Korgeneral Yaşar Büyükanıt ve MİT Müsteşar Yardımcısı Mikdat Alpay. İkinci halkanın anlamı şuydu: Bu üst düzey yetkililer dahi operasyondan kendi alanlarında ihtiyaç duyulduğu ölçüde ve zamanda habeliydiler. İkinci halka, ancak son aşamada resmin tamamından haberdar olmuştu ve o zaman bütünüyle operasyona dahil edilmişti. Diğer bütün yetkililer, yalnızca 'ihtiyaçlarınca bilgiliydiler'.

Ankara bugünlerde yine bu sistem üzerinde çalışıyor. Amerikalıların 'Need to know' dedikleri 'ihtiyacınca bilgilendirilme' sistemi, bu tür büyük çaplı operasyonlarda bilginin kaza ile ya da karşı tarafın, tarafların çalışması sonunda sızmaması amacıyla devreye alınıyor. Yani neler olup bittiğinden haberdar pek çok yetkili olabilir ama bunların çoğu resmin yalnızca kendilerine açılan pancere kadarını görüyorlardır. Bu durumun Ankaralı gazetecilere gösterdiği bir tek şey olabilir: Bayram-seyran demeden operasyon bütün hızıyla devam ediyor.

Irak'a harekâtın tam da Başbakan Tayyip Erdoğan'ın PKK'lıları dağdan 'annelerinin babalarının yanına' indirmek için yeni planlardan söz ettiği günlerin devamında yapıldı. Ne Başbakan'ın sözlerini öylesine söylenmiş saymak mümkün, ne de bu kadar geniş kapsamlşı bir askeri harekâtı Başbakan'ın sözlerinden sonra planlanmış saymak mümkün. Zaten Erdoğan da, Büyükanıt da 5 Kasım'da ABD Başkanı George Bush'tan alınan destek sözünden sonra, uygun istihbaratın geldiği an eyleme geçileceğini söylüyorlardı. Yani her iki adım da, aynı büyük resmin, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice tarafından 2 Kasım'da Erdoğan ile Ankara'da görüşmesi ardından takılan isimle 'kapsamlı planın' parçasıdır.

O plan, Ankara'nın Kürt siyasetinin değişimi planıdır. Kürt siyasetinin değişimini ya da belki de ilk kez kapsamlı bir Kürt siyasetinin hazırlanmasının izlerini Erdoğan ve AK Parti hükümetinin söz ve icraatından çok, son süreçte siyasi ve diplomatik çabaya dahil edilen Türk Silahlı Kuvetleri'nin açıklama ve davranışlarından okumak daha mümkün. Bölgede, özellikle de Irak'taki Kürt federatif oluşumunu da ilgilendirdiği için kapsamlı tanımını hak eden bu değişimi, belki Büyükanıt'ın Irak'ta modern anlamda bir federasyonun artık tercih edilebileceği sözünden çıkarmak belki bir miktar soyutlama gerektirebilir.

Değişimi son gelişmelerden çıkarmakta zorlananlar içinse, belki bayram günleri yardımcı olabilir. Bayram günlerinde hem biraz kitap okumak, hem de değişimin içeriğini anlamak isteyenler için, eğer hâlâ okumadılarsa, Fikret Bila'nın 'Komutanlar Cephesi' kitabını öneririm. Askerdeki zihniyet değişimi orada apaçık görülüyor. Keşke daha önce olsaydı. Ama siyasette hiçbir şey için çok geç değildir.
Bayramın herkese sağlık, mutluluk getirmesini dilerim.

Kaynak: Radikal